14 Mayıs 2010 Cuma

Büktel, politik kaosa hakikât ışığını tutuyor!

LİNÇÇİLER OLSA, DERDİ Kİ:


"O görüntüde çıplak kadının
.
yanında görülen adam Baykal
.
değil, Erdoğan'dır"


COŞKUN BÜKTEL / 15 Mayıs 2010

Bu ülkeye ne olduğunu anlamak mümkün değil. Baykal'ı severim, en azından, değil eşiti benzeri bile bulunmayan bir hatip olduğu için... AKP karşıtlığının en güçlü kozu olduğu için... Ama çıkıp aslanlar gibi, "Böyle bir olay yoktur. Görüntüler gerçek değildir. Karımı asla aldatmadım" diyemiyorsa; soyut ve belirsiz biçimde "Bu bir komplodur!" demekten öteye gidemiyorsa ve istifa etmek zorunda kalıyorsa; e, daha ne?...

Neden "dincilerden" başka hiç kimse olayın gerçek içeriğini tartışmaya yanaşmıyor? Karısını evli bir kadınla aldatıp aldatmadığını kesin bilmediğimiz söylenebilir ama aldatma suçlamasını yalanlayamayarak istifa etmek zorunda kaldığı kesindir. Bu durumda, neden herkes yalnızca olayı teşhir edenlerin rezaletini konuşuyor ama asıl rezaleti görmezden geliyor? (Cinsel güdülerine yenilerek "davayı" zora sokan) Baykal'ı eleştirebilecek kadar (yani ilk taşı atabilecek kadar) "masum" bir insan yok mu milyonlarca üyeli CHP camiasında? AKP'ye koz vermekten kaçınmak başka, hakikate gözlerini yummak başka... Hakikate göz yummakla koskoca bir partiyi lekelediklerini ve asıl bu tutumla AKP'ye koz verdiklerini görebilecek zekâda bir tek insan yok mudur CHP'de?

Benimki de laf mı? Onlar politikacı... "Politik" davranmak üzere programlanmışlar. Hakikat "politik" hedeflerle çeliştiğinde, hakikate gözlerini kapatmak, hatta "itiraz edilemeyecek biçimde belgelenmiş bile olsa" hakikati inkar etmek üzere programlanmışlar.

Peki 1100 linççi tiyatrocunun "itiraz edilemeyecek biçimde belgelenmiş" bir iftira olayında, sırf eleştirilerinden rahatsız oldukları Coşkun Büktel'i sevmedikleri için, hakikate (iftiranın DT kaynaklı CD kaydına) gözlerini yumarak, Büktel'e iftira eden iftiracıya sahip çıkmalarına ve absürd ötesi bir tutumla, Özdemir Nutku'nun Coşkun Büktel'e değil, Büktel'in Nutku'ya iftira ettiğini söylemelerine (bunu söyleyen bir bildiriyi imzalamalarına) ne demeli? Herifler, örneğin, "Bu bir komplodur" gibi yuvarlak laflarla bizzat DT kaynaklı iftira görüntüsünü örtbas etmeye çalışsalar ya!... Hayır, o kadarıyla yetinmek yerine, kalkıp yavuz hırsızlar gibi, çok daha öteye giderek, iftiracının Nutku değil, Büktel olduğunu söylüyorlar. Bunu söylemek, "o görüntüde çıplak kadının yanında görülen adam Baykal değil, Erdoğan'dır" demek kadar absürd...

Yani görüntüde yakalanan Baykal değil de Nutku olsa, yanmıştım: Linççiler belki de "O görüntüdeki kişi Nutku değil, Büktel'dir" diye kampanya başlatacak ve belki de 11.100 imzaya ulaşacaklardı. Düşünün: İftiraya sahip çıkma bahsinde böylesine absürd biçimde "yavuz" davranan bu insanlar, "politikacı" değil, "sanatçı"(?)... 1100 "sanatçı" apaçık gerçeği inkâr edip, bir başka sanatçıya apaçık biçimde iftira edebiliyorsa, politikacıların inkar etmeksizin gerçeğe yalnızca gözlerini sımsıkı kapaması, onlar için bir "masumiyet karinesi"(!) bile sayılabilir!...

Bu ülkenin çivisi gerçekten çıkmış.

(Kaynak: www.coskunbuktel.com)