5 Mayıs 2010 Çarşamba

İşte Erdoğan'ın sansürlediği satırlar


Başbakan Erdoğan’ın grup toplantısında Aziz Nesin’in yazısını CHP’ye ithafen okuması dünün en çok tartışılan konularından biri oldu. Sol haber sitesi, bu olayla ilgili bir ayrıntıyı gündeme getirdi. Buna göre; Erdoğan o yazıdan önemli bir bölümü sansürlemişti.

İşte o haber…

Grup toplantısında CHP'ye yüklenmek için Aziz Nesin'in Zincirli Hürriyet gazetesindeki yazısını satır satır okuyan Başbakan Erdoğan, "Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere Amerika'dan borç dahi alınabilir. Hatta bu borç alınan paralar ziyafetlerde yenilebilir" ifadelerini ise okumadı.

CHP ile girdiği İnönü-Hitler tartışmasını bugün de sürdüren Erdoğan, yeni bir pragmatizm örneği sergileyerek CHP'ye yüklenirken Aziz Nesin'den alıntı yaptı.

"Şimdi daha enteresanını anlatacağım" diyen Erdoğan, "Aziz Nesin 5 Şubat 1948'de şunları yazıyordu" diyerek Nesin'in yazısını satır satır okumaya başladı: “Ey Türk faşisti, birinci vazifen Türk matbaalarını yıkmak, makineleri ısırmak, demirleri dişleyip duvarlara asmaktadır.

Gazeteleri çamurlara serip, üzerinde ağzın köpürünceye kadar tepinmektir. Bu temel partinin hazinesidir, meydanlarda kitaplarını yaktığın namuslu insanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş şekilde işkenceye tabii tutulabilir. Matbaaları yakılmış, gazeteleri yakılmış, çoluk çocuğu dağıtılmış, haneleri işgal kendileri perişan edilmiş olabilir.

Ey faşist yumurcakları işte bu ahval ve şerait içinde dahi yapılanları kafi görmeden namuslu vatanperverleri dağıtmak için muhtaç olduğun çekiç balta, halk partisinin ambarlarında mevcuttur” Ancak Erdoğan, aynı yazıda geçen "Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere Amerika’dan borç dahi alınabilir. Hatta bu borç alınan paralar ziyafetlerde yenilebilir" ifadelerini ise okumadı. Aziz Nesin'in emniyet teşkilatının faşistlerle işbirliği yaptığına ilişkin cümleleri de Erdoğan'ın sansürüne uğradı.

Yazının sansürlenmemiş hali şöyle:

" Ey Türk faşisti, birinci vazifen Türk matbaalarını yıkmak, makineleri ısırmak, demirleri dişleyip duvarlara saldırmaktır.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli, gazeteleri çamurlara serip üzerinde ağzın köpürünceye kadar tepinmektir. Bu temel partinin hazinesidir.

Bir gün nümayiş yapmak için emir alırsan, bütün polisleri yanıbaşında bulacaksın.

Meydanlarda, kitaplarını yaktığın, namuslu insanlar, bütün dünyada eşi emsali görülmemiş şekilde işkenceye tabi tutulabilir. Emniyet müdürlüğümüzde dövülebilir. Demir Ahmet tarafından sövülebilir. Bütün malları mülkleri zaptedilmiş matbaaları yıkılmış, gazeteleri kapatılmış, evleri tarumar edilmiş, çoluk çocuğu dağıtılmış, haneleri işgal, kendileri perişan edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere Amerika’dan borç dahi alınabilir. Hatta bu borç alınan paralar ziyafetlerde yenilebilir.

Ey faşist yumurcakları! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi bütün bu yapılanları kafi görmeden, vazifen matbaaları yıkmak, makineleri ısırmak, namuslu vatanperverleri parçalamaktır. Muhtaç olduğun kazma, balta, Halk Partisi”nin ambarlarında mevcuttur." Odatv.com

(Kaynak: Milliyet)