6 Mayıs 2010 Perşembe

Ahmet Altan'ın yönettiği Taraf, LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Demirkanlı'nın yönettiği Tiyatro... Tiyatro... dergisine gusül abdesti aldırmış!!!

Oyun'un notu: Aşağıdaki söyleşiyi, taraf.com.tr sitesinden alarak olduğu gibi yayınladık. Ancak, söyleşide bulunan LİNÇÇİ adlara biz link verip, bu adları kırmızı renkle biz belirginleştirdik.


***


İktidarlar tiyatroyu sevmez


Özlem Ertan
26 Nisan 2010


20’nci yılına yeniliklerle giren LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro dergisinin editörü LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı, Türkiye’de iktidarların tiyatroyu sevmediği ve sanatı kontrol etmek istediği düşüncesinde.

Geçen ay LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... dergisini satın alanlar hoş bir sürprizle karşılaştılar. Alışık olduklarından farklı bir dergiydi ellerinde tuttukları. Eskiye göre çok daha hacimliydi, üstelik tüm sayfaları renkliydi. Dergiyi ellerine alıp incelediklerinde içerik açısından da son derece zengin bir yayınla karşı karşıya olduklarını anladılar. Yıllardan beri severek okuduğumuz, sayfaları arasında dolaşırken sahne hayatının nabzını tuttuğumuz LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... dergisi, 20. yılını kutluyor. Yukarıda söz ettiğim yenilikler de derginin 20. yılı şerefine yapıldı. Artık LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... hep böyle hacimli ve renkli olacak. Türkiye’deki tiyatro tutkunlarının vazgeçilmez kaynaklarından biri olan derginin editörü LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı’yla derginin yeni hali ve tiyatro hakkında konuştuk.

LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... dergisi, 20. yılına değişikliklerle birlikte giriyor. Sayfa sayısı 64’ten 80’e çıktı ve artık Türkiye genelinde satışı yapılacak. Bu yenilikler büyük ölçüde maddi imkânlarla ilgili. Dergi, sponsor desteği mi almaya başladı?

Evet, sayfa sayısını artırdık ve siyah beyazdan renkli baskıya geçtik. Tüm bu gelişmeler Boyut Yayın Grubu’nun, yani Sevgili Bülent Özükan’ın desteğiyle yaşama geçiyor. Boyut Yayın Grubu, LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro...'ya bir yıl süreyle baskı sponsoru oldu, aynı zamanda derginin dağıtımını da üstlendi.

Dergide içerik olarak ne tür yenilikler var?

Yayın yönetimi kadrosu genişledi. Ayrıca genç kalemlere daha çok yer vermeye ve yurtdışına açılmaya başladık. Diğer gösteri sanatlarıyla ilgili kapsamlı yazılar da yer alıyor artık dergide. Mayıs ayından itibaren, “Sahnede Bir Ömür” üst başlığıyla, her ay bir tiyatro çınarıyla yapılan biyografik söyleşinin DVD’sini okurlara armağan edeceğiz. İlk DVD’de efsane oyuncu Macide Tanır var. Sonra Haldun Dormen ve Yıldız Kenter söyleşileri gelecek.

İstanbul 2010 kapsamında çeşitli sanat etkinlikleri düzenleniyor. Ancak görüldüğü kadarıyla tiyatro etkinliklerinin sayısı çok az. Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?

Bu soruya kapsamlı ve doyurucu bir yanıt vermeyi ben de çok isterdim ama inanın benim de çok fazla bilgim yok. İstanbul 2010 karmaşa ile başladı ve öyle devam ediyor. Bu aksaklığın yönetim değişikliğinden kaynaklandığını sanıyorum. Tiyatro gösterileri var tabii ama bunların bir kısmı önceki yıllardan kaldığı için pek dikkat çekmiyor. İstanbul Tiyatro Festivali, Kukla Festivali gibi...

İstanbul Tiyatro Festivali’nin programını nasıl buldunuz? Tiyatroseverlere özellikle hangi etkinlikleri takip etmelerini önerirsiniz?

17. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı, İstanbul 2010 Ajansı’nın da desteği ile bu yıl çok daha kapsamlı ve doyurucu. Festival Direktörü Dikmen Gürün’ün özenli seçimleriyle oluşan programın benim için en dikkat çekici gösterisi, John Malkovich’in oynadığı Şeytanî Komedya.

Bunun dışında yerli ve yabancı onlarca gösterinin arasından seçim yapmak zor olacak. Ancak bu zorluğun da ayrı bir keyfi var ve bunu izleyicilere bırakmayı tercih ederim.

Sizce Türkiye’de tiyatronun en önemli sorunları ve açmazları neler?

En önemli sorun, ödenekli tiyatroların, özellikle yerel yönetim tiyatrolarının geleceklerinin belirsiz olması. Türkiye tiyatrosunun yeniden biçimlenme çalışmalarının gerçekleşme sürecindeki belirsizlikler ve tiyatro insanlarının bu durum karşısındaki sessizliği... Bu konu çok baş ağrıtacak gibi görünüyor.

Bir süredir Türkiye’nin en önemli gündem maddesi anayasa değişikliği. 1980 darbesi ve anayasasının Türk tiyatrosu üzerinde ne tür etkileri oldu sizce?

1980 Darbesi ve yarattığı baskı ortamının tiyatro sanatı üzerinde yıkıcı etkileri oldu. Sanatın gelişmesini engelledi. Ancak maalesef Türkiye’de sivil yönetimlerin de tiyatro konusunda her zaman engelleyici ve müdahaleci bir tavır takındığını görüyoruz. Hiçbir iktidar tiyatroyu sevmez. Çünkü iktidarlar sanatın kendi kontrolleri altında olmasını ister ve politikalarını bu yönde oluştururlar.

(Kaynak: Taraf)


***


LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi