Oyun'un notu: Aşağıdaki yazıyı, LİNÇÇİ Yaşam Kaya'nın editörlük yaptığı LİNÇÇİ tiyatronline.com sitesinden alarak olduğu gibi yayınladık. Ancak, yazıdaki bariz yazım yanlışlarını kırmızı renkle belirtip, doğrularını yeşil harflerle biz yazdık!
***
TİYATRO ZİNOS'UN İLK AHVALİ...
Hakan Urcu
29 Mayıs 2010
Öncelikle Trabzon'a yeni katılan "Tiyatro Zinos'un yeni çalışmasıyla kent kültürü içni (için) yeni bir zenginlik getireceğini düşünüyorum. Tabi (Tabii) bu ancak kendini sahnede yeni ve sağlam oyunlarla ortaya koyarak gerçekleşecek. Bu açıdan "İşte Ahvalimiz" oyununu yeni kadro ve ilk oyun olması aısından (açısından) bir deneme kazası olarak görüyorum. Umarım aynı hatalar (hatâlar) tekrarlamaz (tekrarlanmaz) ve önümüzdeki süreçte tiyatro kaidelerine tam anlamıyla uygun oyunlarını (oyunları) zevkle izleriz.
Oyuna gelince. Kuşkusuz eleştiri sadece profesyonel oyunlar için değil, aynı zamanda amatör oyunlar içinde (için de) yapılması gereken yapıcı bir unsur. Bu açıdan olumsuz eleştirileri "Amatör Tiyatroyuz (tiyatroyuz)", yada "Emeğe saygınız olsun" gibi itirazlarla karşılık vermek, özeleştiri mekanizması olmayan, sahne sanatı adına anlamsız ifadeler olacaktır.
Şu kıstası çok iyi bilmeliyiz. Amatörlük çok önemli bir tiyatro alanıdır ve kendine ait disiplini, oyunculuğu vardır ve profesyonel tiyatroya alt yapı hazırlayan özelliğini bilmek zorundayız. Altyapısız metin; oyunculuk ve yönetmenlik sanatını ancak geriye ve ucuzluğa hapseder. Kim olursa olsun, ister Devlet Tiyatrosu (Tiyatroları) ister yıllarca tiyatro yapan özel tiyatrolar olsun Tiyatro'nun (tiyatronun) en alt sınır ölçütlerininde (ölçütlerinin de) altına düşürmek hakkını kimse bulmamalı.
Trabzon şehrinde sahne sanatı (sanatlarının) gün geçtikçe niteliksiz bir debdebenin içerisinde bir yıkım, gerileme içinde olduğunu görüyoruz. Kuşkusuz bu diğer sanat alanlarınıda (alanlarını da) kapsamakta ancak konumuz Tiyatro (tiyatro). Doğruyu bulmak, yanlışlıkları ortaya koymak üzere bu eleştiride ele aldığımız oyunumuza geriye dönüp bakalım.
Olumsuz eleştiride bulunduğumuz bir oyunda şu soruyu sormamaız (sormamız) lazım (lâzım) Baş (baş) yanlışlıklar sorumlusu kim olmalı. Aklıma şu mantık geliyor. Romanın eleştirisini yazara yapıyoruz ve tiyatro oyununun eleştirisini yönetmeni üzerinden yaparız normal olarak. Ancak bu oyunda yönetmenliği (yönetmenliğin) ve oyunculuğun başarısız olmasında metnin büyük payı olduğunu görüyoruz. Çünkü ortada dünyanın, ülkemizin kabul ettiği standartlarda bir "Tiyatro Senaryosu (tiyatro senaryosu) yahut sahnelemeye haiz edebi bir metin" yok. İki kalemin elinden çıkan ve skeç diye ifade edilen farklı olaylara ait komedi unsurları muhteva (ihtiva) eden ancak sahnelemeyi içermeyen bir yazım çalışması var. Bir kç (kaç) örnek ;
- Çok uzun diyaloglarla seyirciyi oyunculara odaklanmaktan alıkoyuluyor. Çehov oyunlarındada (oyunlarında da) uzun diyaloglar vardır, ancak edebi tiyatro anlayışına sahiptir, bütüncüldür. Yani suç diyalogların uzunda (uzun) olması (olmasında) değil (değildir)...
- Komedi unsurunu oluşturmak için en kolay yöntem, izleyenin içinde olduğu kültüre ait yerel ağzı ve taklit unsurlarıdır. Bu durumda ortalama izleyeyiciyi (izleyiciyi) güldürebilirsiniz ama edebi niteliği olmayan bir metinle yarına dair bir yaratım katamassınız (katamazsınız).
- Kurtlar Vadisini (Vadisi'ni) kullanmakla ve ismini bırtlar vadisi koyarak eleştirel yaklaşıldığını, dizi müziğiyle görüyoruz. Ancak bölüm bittiğinde seyircilerde oluşması gereken izledikleri diziyi eleştiri bir tavrın psikolojisinin oluşması gerekirken, sevimli hatta olumlayıcı unsurların oluştuğunu görüyoruz.
Net olarak ifade etmek gerekirki (gerekir ki), bir tiyatro oyunun (oyununun) tiyatro oyunu olması için "Tiyatro Senaryosu (tiyatro senaryosu)" na ihtiyacı var. Eğer böyle bir metin yoksa tüm yanlışlıklar rahatlıkla az önce ifade ettiğim gibi ortaya çıkmak durumundadır. Her şeye rağmen oyunu ve oyuncuları ayakta tutması gerekenn (gereken) yönetmen ikilisi ise sahnelemeye en masum ve bir çoğu (birçoğu) ilk kez sahneye çıkan oyuncuları, düzeylerine uygun bir çalışma içerisine sokamadıklarını, sahneledikleri karakterlerin davranışsal ve psikolojik durumlarını analiz konusunda çalışma yaptırmadıklarını gördük. Yani genel anlamda dramatrgi (dramaturgi) çalışmasının olmadığı bir oyun daha doğrusu skeçler topluluğu. Öyleki (Öyle ki) oyunculara sahnede ses kullanma düzeylerini, artikülsyon (artikülasyon) çalışmalarının yaptırılmadığı için aşikar olarak tüm izleyenlerin, oyuncuların seslerini duymakta büyük güçlük çektiklerini gördük.
Ancak ifade etmem gereken olumlu noktalarıda söylememem haksızşık (haksızlık) olurdu.
1. Dans hocası Figen hanımın oyunculara çalıştırdığı dansların estetik güzelliği.
2. Çoğu ilk kez sahneye çıkan oyuncuların yürekten oyunculukları.
3. Oyunun kısa tutulması.
Herkeze (Herkese) iyi seyirler
u-r-c-u
(Kaynak: tiyatronline.com)
***
Ayrıca bakınız:
LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!
Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!
Linç imzacıları listesi