Aşağıdaki alıntılar, LİNÇÇİ Ömer F. Kurhan'ın yaklaşık bir yıl önce, 11 Mart 2009 tarihinde kaleme alıp LİNÇÇİ yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya ait LİNÇÇİ tiyatrodergisi.com.tr sitesinde yayımladığı "Tiyatro Yayıncılığı Alanında Sanal Lümpenlik ve Sonuçları" ile 1 Nisan 2010 tarihinde kendisine ait www.fkurhan.blogspot.com sitesinde yayımladığı "Kemer Belediye Tiyatrosu ve Ertuğrul Timur’un Çifte Standartı" yazılarından derlenmiş ve bu alıntılara bizim tarafımızdan herhangi bir sözcük dahi eklenmemiştir. Sadece bazı sözcükler tarafımızdan kırmızılaştırılmıştır (HB)
***
Bir yıl önce:
Ertuğrul Timur sosyalist ilkeler adına Hilmi Bulunmaz'ı güvenilir bulup derdini anlatabileceğini düşünmekle hata yaptı.
Bir yıl sonra:
TİYATROM'un maliki Ertuğrul Timur’un, nahoş hadiseleri protest bir başlıkla haber yaptığını “Ertuğrul Timur'un Belediye Tiyatrolarına İlgisi Devam Ediyor, Yoksa 'Eyvah!' mı Demek Lazım?” başlıklı yazımda duyurmuştum.
Bir yıl önce:
Büktel'in yazılmamış yazısına başrolün verildiği absürd sansür suçlaması giderek Bulunmaz-Büktel yayıncılık hattının dezenformasyon ve demagojiye saplandığına işaret ediyordu. Bu absürdizm karşısında Ertuğrul Timur'un ısrarlı açıklama ya da özür talebini sürdürmesi, çok iddialı oldukları "sıfır sansür" ilkesini tehdit etmeye başladı.
Bir yıl sonra:
TİYATROM'un absürt ve hiçbir şekilde güvenilir olmayan yayıncılık çizgisini sürdürdüğünü bir kez daha görüyorum. TİYATROM'da verilen bilgiler doğru kabul edilecek olursa, kelimenin gerçek anlamında Ertuğrul Timur "Çılgın Türk" rolünü oynamayı bırakmış ve her nedense "Munis Türk" kimliğine bürünüvermiş. Öyle ki, tiyatro kapatan MHP’li Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül'e diller dökerek...
Ertuğrul Timur, kendisinin de kapandığını kabul ettiği KBT karşısında örneğin yeni bir FACEBOOK kampanyası açmayı düşünmüyor ya da Selim Türkışık’ın haklarını sanal avazı çıktığı kadar savunmaya yeltenmiyor. Pekiyi ne yapıyor? Kemer Belediye Başkanı Sayın Mustafa Gül’ü düşünmeye davet ediyor.
Bir yıl önce:
Tiyatro Yayıncılığı Alanında Sanal Lümpenlik ve Sonuçları
Bir yıl sonra:
Ertuğrul Timur’un dezenformasyondan sanal lümpenliğe uzanan bir çizgide yayıncılık yaptığını daha önceki yazılarımda belirtmiştim.
Bir yıl önce:
Normalde bu yazının OYUN sitesinde yayımlanması gerekirdi, fakat sinsi ve son olarak çöp sansürüne ben de uğradığım için (açık sansüre sadece Ertuğrul Timur maruz kaldı) konuyla ilgilendiğini gördüğüm sizin sitenize yollamak durumunda kaldım. Yaklaşık bir ay önce, benim BFK (Büktel'in Fanları Kulübü) üyesi olarak kabul ettiğim Feridun Çetinkaya, 2008 yılında yayın hayatına veda eden TİYATROM ve sahibi / editörü Ertuğrul Timur'a dönük sansürcü olma iddiasını gündeme getirdi.
Bir yıl sonra:
TİYATROM’un habercilik açısından bataklığa gömülen sunumundan çok farklı olduğunu iyi biliyoruz (dezenformasyona ve sansüre dayalı yayıncılığına devam eden)
Bir yıl önce:
Ertuğrul Timur okur kimliğiyle yanıt verme hakkını kullandı ve sansür iddiasının sahiplerini ispata çağırdı.
Bir yıl sonra:
ve amatör ekibi aşağılamayı marifet sayan TİYATROM, açıkça "Munis Türkü" oynamayı tercih ediyor.
Bir yıl önce:
bu çağrıya yanıt vermedikleri gibi, sansür edildiğini iddia etmeyi sürdürdüler.
Bir yıl sonra:
Oysa, en azından tutarlılık adına, bir sanal kampanya da kapatıldığı belli KBT için düzenlemesi gerekmez miydi?
Bir yıl önce:
Ertuğrul Timur'un açıklama ya da özür talebini yazılı olarak sürdürmesi karşısında paralize oldular.
Bir yıl sonra:
Tiyatro alanı çok boyutlu bir karmaşa ve baskı altında. TİYATROM’un sığ, çarpık ve tarafgir yaklaşımları bu baskıyı ve yarattığı sonuçları aydınlatamaz.
Bir yıl önce:
Ertuğrul Timur'un yanıtını veremedikleri yazılarını gündemden düşürmek üzere arşive sepetleme taktiği uygulandı. OYUN sitesini takip altına alan Ertuğrul Timur "sinsi sansür" dediği bu tutumu deşifre edince, "yazılmamış yazıyı sansür" iddialarını sürdürmenin tek yolu kaldı: AÇIK SANSÜR. Böylece, "sıfır sansür" serüveni ifade özgürlüğünün açık ihlaliyle sonuçlanmış oldu.
Bir yıl sonra:
Maliki olduğu sitesinden kapı dışarı ettiği ve bir türlü gerçek aktivistlerini bulamayan “Tiyatroma Dokunma” kampanyasının özü itibariyle haklılığı ortada.
Bir yıl önce:
Her şeye rağmen yapıcı çıkış yine Ertuğrul Timur'dan geldi.
Bir yıl sonra:
Ertuğrul Timur’un söylem düzeyinde bir süredir Türkiye Tiyatrolar Birliği’ni taklit ettiğinin farkındayım. Hiç kuşkusuz taklit etmek de bir öğrenme biçimi; fakat işi kalpazanlığa vuruyor. Elinden bu kadarı geliyor ve nihayetinde arabulucu olacağım derken, tiyatro adına ilkesizliğe ve ricacılığa saplanıyor.
Oyun'un notu: Yukarıda alıntı yaparak yayınladığımız yazının bütünlüklü hâlini okumak için, lütfen, tıklayınız:
BİR LİNÇÇİ, LİNÇ EDEBİLECEK HİÇ KİMSEYİ BULAMAZSA, BİR BAŞKA LİNÇÇİYİ LİNÇ EDER YADA ÖMER F. KURHAN'IN AHMET ERTUĞRUL TİMUR'U ÇOBAN MATI ETME ÇABASI!