"Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
..............meyve çağında ağacın,
..............serpilip gelişen hayatın düşmanı."
.....................................................................Nâzım Hikmet
Yukarıda fotoğrafı, aşağıda, hakkında Vikipedi'den alınmış kısa bir bilgi bulunan Doğan Öz, katledildiğinde, kendimi tutamamış ve koşulların tüm katılığına karşın, ölesiye ağlamıştım. Mermilerin burnumuzun dibinden geçtiği ve "vaktimiz yok onların matemini tutmaya" dediğimiz bir süreçte, henüz sekiz gün önce çok sevdiğim arkadaşlarımdan biri, öğrenciliğinin yanı sıra tiyatro sanatçılığı da yapan Cemil Sönmez'in 16 Mart 1978 Katliamı'nda katledilmesi yüreğime derin bir hüzün nakşedip, hemen hergün onlarca yoldaşımızın öldürülmesinin büyük acısını yaşarken, aydın ve yazarlara da silahlarla takır takır ölüm kusulduğu bir zaman diliminde, sevdiğim bir insan olan Doğan Öz'ün dalından erken koparılmasını bugün bile bağışlamam olası değil.
Emekçilerin insan gibi yaşamaları adına savaşım vermiş bulunan hiçbir yoldaşımı unutmadım. Doğan Öz de bu yoldaşlarımdan biriydi. Doğan Öz öldürüldüğünde, toplumsal savaşım vermenin yanı sıra, tiyatro sanatıyla da uğraşıyordum. Öz öldürüldüğünde, şöyle bir karar vermiştim:
"Madem ki tiyatro sanatıyla uğraşıyorum, öyleyse Doğan Öz'ü öldüren bu sistemle hiçbir kafa kol ilişkisine girmemeye özen göstererek, bu sistemin emekçi insanların yaşamlarını daraltan bir sistem olduğunu anlatan sanatsal işler yapmalıyım."
Her ne denli sürekli olarak baskı, baskın, gözaltı, tutukluluk, işkence, LİNÇ KAMPANYASI gibi sopalar ve iki kez de Kültür Bakanlığı çanağı yalama havuçlarıyla karşılansam da, (Bakınız: Ben yediğim boktan iğreniyorum; iğrenmeyenlere afiyet olsun!), o gün bugün Doğan Öz'e uygun bir yoldaş, bir evlat olmaya özen gösterdim.
Bugün Internet ortamında gezinirken, Doğan Öz'ün "özünü" ifade etmeye yakın bir dille kaleme alınmış Vikipedi maddesini görünce, hem bu maddeyi ve hem de duygularımı okurlarımla paylaşmak istedim. (HB)
***
Doğan Öz, 1934 yılında doğdu. Ankara'da Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapıyordu. Devletin içindeki kontrgerilla yapılanmasını araştırırken 24 Mart 1978'de Ankara'da ülkücü İbrahim Çiftçi tarafından öldürüldü.[1]
Ölümünden önce Kontrgerillayla ilgili bir dava açma hazırlığına girişen Öz, başlatacağı büyük soruşturmanın bir ön çalışması olarak kısa bir rapor da yazmıştır. Raporda kontrgerilla hakkında şunları ifade etmiştir:
"Şiddet olayları, anarşik eylemler olarak nitelendirilebilecek kadar basit değildir. Amaç, demokrasi umudunu yok etmek; onun yerine faşist düzeni gündeme getirmek ve bütün unsurlarıyla yürürlüğe koymaktır. Böylece ABD ve çokuluslu ortaklıklar, Ortadoğu sorununu büyük ölçüde çözmek amacını gütmektedirler. Bize göre bu sonuca ulaşmada CIA, kontrgerilla gibi gizli örgütlerin yönlendirmesi vardır. Bu örgütler, devlet aygıtını geniş ölçüde kendi amaçlarına uygun şekle dönüştürerek demokrasi düşmanı akımları iktidar yapmayı öngörmüşlerdir."
(Kaynak: Vikipedi)