4 Ekim 2009 Pazar

Savaş karşıtı “Ölüleri Gömün” yıllarca gecikmeyle de olsa nihayet Devlet Tiyatroları’nda

"Ölüleri Gömün"ün Aralık 1938'de Black Mountain College'de sahnelendiğinde hazırlanan program dergisinin kapağı (Kaynak, The Society of American Archivists)


Feridun Çetinkaya
4 Ekim 2009


Hatırlanacağı üzere, dünyanın en önemli savaş karşıtı, anti-militarist tiyatro yapıtlarından biri olan, Amerikalı yazar Irwin Shaw’un “Ölüleri Gömün” adlı oyunu, bundan iki yıl önce, 2007-2008 tiyatro sezonu başında, “DT’nin halihazırdaki en önemli ve en itibarlı yönetmeni” diyebileceğimiz Şakir Gürzumar’ın bir projesi olarak İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenmek üzere gündeme gelmişti.

O dönemde Devlet Tiyatroları genel müdürlüğü görevini vekâleten yürüten Mine Acar yönetimindeki Devlet Tiyatroları, “Ölüleri Gömün”ü sahneleme kararı almıştı. Ancak, bir süre sonra mahkeme kararıyla koltuğuna geri dönen DT Genel Müdürü Lemi Bilgin, kamuoyuna hiçbir açıklama yapma gereği de duymadan “Ölüleri Gömün”ün provalarını askıya almıştı. Bu yüzden, “Ölüleri Gömün” o yıl seyirci karşısına çıkamamıştı. (Bkz. Coşkun Büktel, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, DT Genel Müdürü Lemi Bilgin'i Derhal Görevden Almalıdır)

2008-2009 tiyatro sezonu başlarken de yönetmen Şakir Gürzumar, “Ölüleri Gömün”ün sahnelenmesi konusundaki ısrarını sürdürmüş, bu oyunu sahnelemek için yeniden girişimlerde bulunmuştu. Ne var ki Gürzumar, “Ölüleri Gömün”ü geçen tiyatro sezonunda da bir türlü seyirciyle buluşturamamıştı.

“Devlet Tiyatroları ölüleri gömdü mü?” başlığıyla kaleme aldığım bir yazıyla ben de bu önemli oyunun sahnelenmesi için karınca kararınca bir kamuoyu duyarlılığı yaratmaya çalışmıştım o günlerde.

Bu yıl temmuz ayında, Şakir Gürzumar bir de İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü ve Sanat Yönetmeni olunca “Ölüleri Gömün”ün sahnelenmesi konusunda yeniden umutlanmıştım.

Ancak, 2009-2010 tiyatro sezonunun başlamasına birkaç gün kalmasına ve Devlet Tiyatroları 60. Yıl repertuarı açıklanmasına rağmen “Ölüleri Gömün”ün sahneleneceğine dair ortada herhangi bir olumlu işaret göremeyince, “Yoksa Şakir Gürzumar, İstanbul Devlet Tiyatrosu müdürlüğüne Irwin Shaw’un ‘Ölüleri Gömün’ adlı oyununu ‘gömmesi’ şartıyla mı getirildi?” diye sormadan da edememiştim.

Bunun üzerine Şakir Gürzumar, sorularımın kendisini haksız bir şekilde itham eder nitelikte olduğunu ve bundan duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti. Ayrıca, aceleci davrandığımı, Devlet Tiyatroları’nın 2009-2010 repertuarının henüz tümüyle açıklanmadığını söylemişti. Doğrudan kendisine ulaşıp konuyla ilgili bilgi ve görüşünü almadan bu şekilde bir soru sorduğum için serzenişte bulunarak sitem etmişti. İstanbul Devlet Tiyatrosu repertuarıyla ilgili ayrıntılı bilgilerin önümüzdeki hafta yapılacak bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulacağını belirtmişti. (Bkz. Feridun Çetinkaya, “Ölüleri Gömün” oyunuyla ilgili sorularım hakkında açıklama)

Gürzumar, sözünü ettiği açıklamayı 1 Ekim 2009 Perşembe günü yaptı. Bir basın toplantısıyla İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun 2009-2010 repertuarını kamuoyuna ilan etti.

Söz konusu toplantının ayrıntıları hakkında ancak bugün kapsamlı bir bilgi edinebildim. 3 Ekim 2009 tarihli, bugünkü Radikal gazetesinde yer alan DT: Kendimizden söz ettireceğiz başlıklı, ayrıntıları hemen biraz aşağıdaki haberde verilen kesin repertuar listesine göre, “Ölüleri Gömün” iki yıl gecikmeyle de olsa nihayet yeniden Devlet Tiyatroları’nda sahnelenecek oyunlar arasında görülüyor.

“Ölüleri Gömün”ü tiyatroseverlerle buluşturma kararını veren tüm Devlet Tiyatroları yetkililerini bir tiyatrosever olarak kutluyorum.

Böylece aynı zamanda, “Ölüleri Gömün”e verdiği değeri ve önemi “Dilerim, ödenekli tiyatrolardan biri de bu önemli oyunu seyirci karşısına çıkarır” sözleriyle dile getirmiş olan ünlü şair ve yazarımız Ülkü Tamer’in bir dileğini de yerine getirmiş, gerçekleştirmiş olacaklar. (Bkz. Ülkü Tamer, “Edebiyatta ‘şu çılgın insanlar’”, Sabah Gazetesi, 5 Haziran 2006 ve Öykünün Mareşali’ de emekli oldu” yazısının altındaki Düzeltme notu, Sabah Gazetesi, 4 Eylül 2006)

Dilerim bu önemli oyun repertuarda yer alan diğer bütün oyunlar gibi Devlet Tiyatroları’nda hak ettiği biçimde sahnelensin ve başarılı bir şekilde seyircisiyle buluşsun.

(Kaynak: Tiyatro Fanzini)