Her insanî ve toplumsal devinim gibi, oyunculuk da sınıfsal bir davranıştır. Hülya Avşar ile Cem Davran, içinde bulundukları burjuva sınıfının cilalanması için oyunculuk yapan binlerce insandan sadece iki kişi. Kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için, hiçbir kıymet içermeyen sözlerle, birbirleriyle sözde tartışıp, özde tartışmaları mümkün olmayan bu kişiler, "halkı uyutan televizyon kayığı"ndaki kayıkçı kavgasının figüranı olmanın ötesine asla geçemiyorlar. Boş durmak yerine boş konuşmayı yeğleyen Avşar ile Davran, bir yandan oyunculuklarıyla halka ninni söylerlerken, bir yandan da kararmış ruhlarını aklaştırmak için televizyonun uyuşturuculuğundan yararlanıyorlar. Milliyet gazetesine yansıyan düzeysizliği sizin de görmenizi arzu ettiğimizden, Avşar ile Davran'ın kayıkçı kavgasını konu alan haberi sitemize taşıma gereksinimi duyduk. (HB)
***
Oyunculuk aile kızının yapacağı iş değilmiş!
GİZEM COŞKUNARDA
Hülya Avşar'ın programına konuk olan Cem Davran oyunculuğun iyi aile kızlarının işi olmadığını iddia etti...
Hülya Avşar'ın Habertürk'teki “Hülya Avşar Soruyor” programına önceki akşam konuk olan Davran, “Babam bana sinema sektöründen biriyle evlenmememi rica etti. Bizim sektörden biriyle asla evlenmedim. Şimdi yıllar geçtikçe de babamın ne kadar doğru söylediğini anlıyorum” dedi.
Avşar’ın şaşırarak ne demek istediğini sorduğu Davran, “Oyuncu arkadaşlarım, başta sen kusura bakmayın, aile kızının yapacağı iş değil bu” diye konuştu. Avşar ise Davran’ın bu sözleri üzerine elini ağzına götürdü ve “Bu iş aile kızının işi değil, lafı çok fena oturtturdu, kaba tabiriyle koydu. Bunu kabul etmiyorum... Bu bir profesyonelliktir ama eğer ki, erkek karşısındakini bu şekilde kabul etmiyorsa o onun bileceği iştir” diyerek tepki gösterdi.
Bugüne dek oynadığı hemen hemen her filminde sevişme ve öpüşme sahnelerinde oynadığını belirten Davran, bu tarz sahneleri çekerken etkilendiğini de belirterek, “Tabii ki etkilendim. Şapır şupur öpüşüyorsun” dedi.
(Kaynak: Milliyet)