1 Temmuz 2009 Çarşamba

Coşkun Büktel'i aforoz etmeyen adam


Şair Kemal Özer, hayata veda etti.


Kemal Özer'i zaman zaman, çeşitli etkinliklerin temsil veya galalarında görürdüm. Merhabamız yoktu. Çünkü tanıştığımızı hatırlıyor olamazdı. Oysa 1985'de tanışmıştık.

Önce "Sanat Olayı" dergisine önerdiğim (sonradan çok beğenilen ve yarattığı heyecanın saikiyle benimle tanışmak için Ankara'dan İstanbul'a gelip beni arayacak ve bulacak kadar fanatikler bile edinen) "Bir İntihar Mektubu Teşebbüsü -2" başlıklı şiirim, "Sanat Olayı"nın yöneticisi Attila İlhan tarafından reddedilince; şiirimi bu kez Varlık dergisine götürmüş ve derginin o zamanki yöneticisi Kemal Özer'e teslim etmiştim. Kemal Özer'le tanışıklığım bundan ibaretti. Neler konuştuğumuzu hatırlamıyorum ama konuşmamız beş dakikadan uzun sürmüş olamaz sanıyorum.

"Bir İntihar Mektubu Teşebbüsü -2" Ağustos 1985 tarihli çarşaf gibi büyük boyutlu Varlık'ta iki tam sayfa olarak, harika bir mizanpajla ve hatasız, yayınlandı.

O sıralar Theope'yi yazmakla uğraştığımdan, uzun süre, Varlık'a ya da herhangi bir başka dergiye yazı önermedim. Theope'nin ortaya çıkmasından sonra, bazı yazılarım için yeniden Varlık'ın kapısını çaldıysam da, Varlık, artık eski Varlık değildi. Artık dergide basılacak yazıları "yazar bizim kabilemizden mi?" kriterine hiç aldırmadan, yalnızca "yazı başarılı mı?" kriteriyle test ederek belirleyen Kemal Özer gitmiş; yerine, diğer kriterin en azılı militanı cemaatçi Enver Ercan gelmişti. Ve tüm diğerleri gibi Enver Ercan da, Büktel'in yazılarına asla geçit vermedi/vermiyor. Büktel kitaplarını asla tanıtmadı/tanıtmıyor.

Kemal Özer'le tanışıklığımız yoktu ama; ben onun kıymetini en iyi bilenlerden biriyim.

Işıklar içinde yatsın!

CB.

NOT: Ölüm haberini Zaman gazetesinden aktararak ama kendi nefis başlığını atarak veren Hilmi Bulunmaz'ın ilgili sayfasına ulaşmak için, lütfen aşağıdaki başlığı tıklayınız:

"Kemal Özer de zoru seçip Haziran'da öldü!"