(tiyatrolar birliği)SPARTAKÜS KADIFEKALEDEYDİ !
Heyecanla bekledik birbrimizi önce, ardından biletleri. Gelmesi gerekenler geciktikçe az sonra karşılacağımız durumla ilgili heyacanımız strese dönüyordu. Sonunda beklenenler geldi.
Kale’de necim karşıladı bizi. Bisikletli 8-9 yaşlarında yarının sahibi bir çocuk. “ne iş yapıyorum ben bilin bakalım” dedi, ev çalışmasına başlamadan önce kadıfekale’nin eşşiz manzarasının karşısında çaylarımızı içerken. Öğrencisin dedik ama bilemedik elbette, çünkü o aynı zamanda pilavcı yamağı, çaycı ve gevrekçiydi. 50 lira kazanmıştı geçen hafta ama annesi onu alıp bakkalın borçlarını ödemişti. Bakışlarından ve davranışlarından biliyorduk ki bizdik o. O bizdi.
Sonra vurduk kendimizi Kale’nin, koanak’a kıvrılan ara sokaklarına. Marangozundan ev kadınına... dükkanlara mı girmedik, evlere mi... bir heyecan kapladı içimizi ki sorma gitsin. Çöünkü sınırlarla donattığımız hayatlarımızda bunalmıştık. Çevremizden ibaret gördükçe yaşamı belki de aşktan uzaklaşmıştık. Ama gördük orda. Marangoz’un sözünde duyduk, derin bir nefes gibi çektik içimize aşkı. Gözlerinde gördük yastığa pamuk döven kadının, ve biliyorduk insan gibi sıcaktı birbirmizi tutan ellerimiz. Ve sahiplenildik. Vefanın ne demek olduğunu öğrendik 4-5 ayda bir bizi görenlerin bizi unutmadığını, halkın ne denli güçlü bir vicdanı olduğuna tanık olduk. Yaşadık kadıfekalede bugün. Güldüğümüze, yüzü gülen işçileri gördük. İşsizleri gördük.
Yanımızda yürüyordu Spartaküs gülerek ve balkona uzattığımız her elde birleşiyordu bin yıllık tarih, mücadele.
Biliyoruz artık daha da iyice, sürüyor bu mücadele ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek !
spartaküsler’ler sahnede de sözünü söyleyecek !
Orçun Masatçı
***
OYUN'un notu: Yukarıdaki metni geldiği gibi yayınladık!
Ayrıca bakınız: Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!
