2 Haziran 2009 Salı

Sansürcü tiyatro yayıncıları tarafından güya küfre karşı düzenlenen ama aslında Büktel ile Bulunmaz'ın sesini kısmayı amaçlayan linç kampanyasının ardında hangi öfke ve kinlerin yattığını ve o kinlerin gerçek nedenlerini "tümüyle" kavramak için, Hilmi Bulunmaz'ın aşağıda linkini verdiğimiz yazısını da okumak, kesin bir zorunluluktur.


Anamur, Demirbaş, Demirkanlı, Güner ve Yalaz, dergilerinin tirajını açıklamak için matbaalardan aldıkları gerçek faturalarını beyan etmek zorundalar!


Hilmi Bulunmaz
1 Haziran 2009


Görüldüğü üzere, Bulunmaz, tiyatro yayıncılarını dürüst olmaya (gerçek tirajlarını kanıtlamak için matbaa faturalarını açıklamaya) davet ederek, eski köye yeni adet (açıklık ve şeffaflık) getirmeye; bir başka deyişle, yayıncıların avantasına çomak sokmaya veya "ekmeğine kan doğramaya" kalkışıyor. Ve üstelik, Yeni Tiyatro dergisi'nin sahibi Erbil Göktaş'ı fatura yayınlamaya ikna etmiş olan Hilmi Bulunmaz, kendi dergisi Tiyatro Oyun'un matbaa faturasını da yayınlayarak, bu konuda somut "kötü örnekler" oluşturmaktan, bir başka deyişle "cami duvarını ıslatmaktan" kaçınmıyor. Ee, bazı dergiler matbaa faturasını açıklayabiliyor ve diğerleri açıklayamıyorsa; okurlar ve reklamverenler, samimi yayıncılarla, üçkağıtçı sahtekarları artık kolayca ayırt edebilecek ve sahtekarların dümenini yürütmesi artık iyiden iyiye zora girecek demektir.

Kısacası ("sıfır sansür" ilkesine uymanın, reklam uğruna iktidara yalakalanmaktan uzak durmanın, dobra dobra eleştiriye kapıları ardına dek açmanın ya da fatura yayınlayacak kadar açık ve şeffaf olmanın, "temiz yayıncılık" ilkeleri haline gelmesi "tehlikesinden" dehşete kapılarak bir araya toplanıp "suç ortaklığı" oluşturan, sözde temiz, özde leş gibi kokuşmuş tiyatro yayıncılarımıza göre) Hilmi Bulunmaz da, linç kampanyasının hedefi olmayı, anasının ak sütü gibi "hak etmiştir".

Fatura saklamaktan yana olan kirli yayıncıların fatura açıklamaktan yana olan dürüst yayıncılara karşı başlattığı linç kampanyasına imza vererek, dürüst ve şeffaf olmanın değil, gizli kapaklı ve hilekar olmanın "temiz yayıncılık" sayılmasına katkıda bulunmuş kişiler; okurları aldatmayan yayıncılara karşı okurları aldatan yayıncıları desteklemekle, (eğer ne yaptığının bilincinde olan ve bu kokuşmuşluktan beslenen ya da beslenme umudu taşıyan kasıtlı alçaklar değillerse) ne yaptığını bilmeyen ve "ben yayıncının beni aldatanını severim" diyerek kendi bacağına kurşun sıkan salaklar olduklarını kanıtlamışlardır.

Bulunmaz'ın, "KINIYORUZ!" başlıklı linç kampanyası ardındaki gerçeklere ışık tutan yazısını...

KAÇIRMAYIN!

Ayrıca bakınız: Tiyatro Dünyasi sitesinin sahibi Can Törtop, "KINIYORUZ!" etiketini sitesinden kaldırarak, kirli yayıncıların en az kirlisi ve en az mantıksızı olduğunu kanıtladı. TIKLAYINIZ!