12 Mayıs 2009 Salı

Nedim Saban'dan açıklama;
'Biz laik Cumhuriyet için yürüyeceğiz'


[Sesonline] İSTANBUL- 'Ferhan Şensoy sahneden 'darbe' çağrısı yaptı, şimdi sıra Nedim Saban'da...' başlıklı haberimiz üzerine yoğun tepki aldığını ifade eden tiyatro sanatçısı Nedim Saban; Sesonline.net'e ulaşarak "18 Mayıs'ta yapılması planlanan tiyatro eylemi 500'ün üzerinde farklı görüşlere mensup tiyatro sanatçısının katılacağı, geniş katılımlı bir eylem olacaktır. Katılımcı listesi ve hedefi belli olan bu eylemde kullanılan 10 farklı slogan vardır" şeklinde bir açıklama yaptı. "Laik Cumhuriyet tehlikede, Sessiz kalmayın!" temasıyla 18 Mayıs günü saat:11.00'de Galatasaray Lisesi önünde toplanarak Taksim'e yüreyecek bir grup sanatçıyla ilgili Nedim Saban'ın açıklaması şöyle:... [HABERİN İÇİNDE: Okuyucu tepkileri..."Eyleme katılacaklar bir kez daha düşünsün..."]

"11 Mayıs tarihinde internet sitenizde yer alan "Ferhan Şensoy sahneden darbe çağrısı yaptı, şimdi sıra Nedim Saban'da..." başlıklı haberiniz hiçbir biçimde gerçeği yansıtmamaktadır.

Sitenizin yakın takipçisi olduğum için haberi çok erken okuyup, sizi doğru bilgilendirme şansına sahip olabildiğim için kendimi şanslı hisediyorum.

18 Mayıs'ta yapılması planlanan tiyatro eylemi 500'ün üzerinde farklı görüşlere mensup tiyatro sanatçısının katılacağı, geniş katılımlı bir eylem olacaktır. Aşağıda katılımcı listesi ve hedefi belli olan bu eylemde kullanılan 10 farklı slogan vardır. Sanırım bu kadar geniş çaplı bir toplantıya benim hangi slogana inanarak katılacağım ikinci planda kalacaktır, ancak mutlaka bir pankart taşımam gerekiyorsa: sitenizde yer aldığı gibi bir çağrının aksine, 'bilim ve aydınlanma' ya da 'çağdaş eğitim' konusunda taraf tutardım..."

BİR GRUP TİYATROCUNUN ÇAĞRISI

Düzenlenmekte olan yürüyüşle ilgili olarak, Engin Cezzar, Füsun Akatlı, Genco Erkal, Gülriz Sururi, Nedim Saban, Tilbe Saran ve Zuhal Olcay'ın düzenleme komitesini oluşturduğu, bir grup tiyatrocunun "Sessiz kalmayın" başlıklı çağrısı şöyle:

"Ülkemizde yaşanan son gelişmelere duyarsız kalınmaması konusunda 18 Mayıs 2009 Pazartesi 11.00'de Galatasaray Lisesi önünde buluşup Taksim Özgürlük Anıtına Çelenk bırakarak, Ulu Önder Atatürk'e saygı duruşunda bulunacaklardır.

"Sessiz Kalmayın" başlığıyla düzenlenecek olan gösteride, katılımcı dernek ve tiyatrolar aşağıdaki sloganların yer aldığı pankartları taşıyacaklar:

"Yargı siyasallaşıyor, seyirci kalmayın", "Çağdaş eğitim her gün darbe yiyor, seyirci kalmayın", "Laik Cumhuriyet tehlikede, sessiz kalmayın", "Bilimin ışığı karartılıyor, sessiz kalmayın"...

TEPKİLER SÜRÜYOR

Öte yandan, "Ferhan Şensoy sahneden 'darbe' çağrısı yaptı, şimdi sıra Nedim Saban'da..." başlıklı haberimiz üzerine gelen bazı okuyucu tepkileri ise şöyle:

"EYLEME KATILACAKLAR BİR KEZ DAHA DÜŞÜNMELİ"

"Tiyatrocular eylemine katılacaklar içinde iyi niyetli insanlar olduğundan kuşkum yok, ama tarih bize iyi niyetli insanların hangi amaçlar için kullanıldığını pek cok örnekle gosterdi. "Darbe nerede kaldı" diyebilen ve 12 Eylül'ü, onca insanın işkence tezgahlarindan geçirildiği, öldürüldüğü bir darbeyi "eften puften" bulan sanatçı(!)ları protesto etmek varken, birden 'ulu önderin' önünde secdeye varmak düşündürücü gelmeli hepimize, eyleme katılacaklar da bir kez daha düşünnmeli... (F. Ç.)"

"BU BİR SUÇTUR"

"Tiyatrocu Ferhan Şensoy Eskişehir'de sahneden darbe çağrısı yaptı. Nedim Saban da özgürlükçü sol iletişim grubu üyelerini Ergenekon'u destekleme eylemine çağırmış. Darbe yapmak suçtur, insanları öldürmek, asitle yakmak, kuyulara gömmek suçtur Nedim bey. Küçücük ayrıcalıklarınızı korumak için bu ülkenin halklarına kan kusturmuş, arkadaşımız Hrant Dink'i öldürmüş Ergenekon Silahlı Terör Örgütü'nü savunuyorsunuz.... Halktan ve demokrasiden yana olan sanatçılar, darbe yanlısı beyaz Türk meslektaşlarını protesto etmeyi düşünüyorlar mı? Sizleri her yerde teşhir edeceğimizden, yaptıklarınızı asla unutmayacağımızdan ve Ergenekon korosunu dağıtacağımızdan emin olabilirsiniz. (V. A.)

"FERHAN ŞENSOY'U PROTESTO ETMEYİ NEDEN DÜŞÜNMEZLER?"

"Bu da demokrasi oluyor değil mi şimdi? Bir tiyatrocu, Ferhan Şensoy darbe çağırır, bazı sanatçılar, nasıl sanatçı oluyorlarsa, ulu öndere saygı duruşunda bulunur. "Ulu" ve "önder". Tam sanat alanı, tam sanatçıya uygun bir incelik.

Bir hatırlatma sayın sanatçılara: Ergenekon davası, darbe girişiminde bulunan bir gizli örgütün, insan öldüren, insan kurşunlayan, insanları asit kuyularında eriten, denizlerle topraklara silah depolayan, suikast planlayan, suikast yapan, siyasal alanı askıya almaya çalışan, Kıbrıs halkının özgürlüğüne, baş örtüsü takanların özgürlüğüne, Kürt halkının özgürlüğüne, "İnadına hepimiz Ermeniyiz" deme özgürlüğüne, Türk Metal-İş gibi garabetlerle işçilerin özgürlüğüne ve mücadele isteğine, beğenin beğenmeyin siyasal demokrasinin karşısına askeri darbeyi çıkartarak düşünce, gösteri ve ifade özgürlüğüne karşı örgütlenen ve yüksek miktarlarda akçeli işlere bulaşan bir örgütün üyelerine karşı açılan bir davadır. Yer altından insan kemikleri çıktığında kılını kıpırdatmayanların "hasretli" eylemleri, sadece demokrasi tarihinde son derece "siyah (klişe olmasın diye kara demedim) delik" olarak anılacaktır.

Ayrıca bir kaç ilüzyon ve çarpıtma var eylem çağrı metninde:

Laik cumhuriyet tehlikede değildir, tehlikede olan demokrasidir. Bu bir. Bu sınırlı, eksik, güdük, geliştirilmesi gereken bir demokrasidir ama darbe planlayanlarla aynı kefeye konulamayacak başka bir kategoridir.

İki. Çağdaş eğitim ne zaman darbe yemeye başladı? Çağdaş eğitim nedir? YÖK müdür bu eğitimin merkezi kurumu. DSP-MHP-ANAP koalisyonu daha mı çağdaştı, Kenan Evren kadar "çağdaşlaştıran" var mı eğitimi? Özlediğiniz eğitim olmalı ki her gün darbe yiyen bir eğitimden söz ediyor olmalısınız.

Üçüncüsü, ne oldu, birileri, YÖK binasının elektiriğini mi kesti de "bilimin ışığı karartılıyor" diyorsunuz. Şu aydınlık olan zamanın tam saatini verirseniz, biz de karanlığın ne zaman basmaya başladığını daha iyi görebiliriz.

Son olarak, neyse ki sanat alanı ve sanatçılar sizlerden ibaret değil. Darbelere dur diyen sanatçılar, sanırım en kısa zamanda sizin "Ulu"lu sanatçı duygusallığınızdaki eylemlerden daha önemli olanını, sözde değil özde demokrasiyi savunanını gerçekleştirecektir.

Tek parti, tek adam, tek şef döneminin incelikli heykel sanatı dönemini özlediniz demek ki? Özleminiz sizin, siyasal demokrasiyi geliştirme mücadelesi bizim olsun. (Ş. K.)

"ANLAMAYA ÇALIŞIYORUM AMA..."

"Oldukça soğukkanlı olmaya çalışarak anlamaya çalışıyorum. Sanatçı olarak bildiğimiz tanıdığımız hatta 12 Eylül sürecinine giden yolda Demokrasi mücadelesi içinde yer aldıklarını düşündüğpüm sanatçılara neler oluyor? Ferhan Sensoy'u anlamaya çalışıyorum. Yakılan tiyatrosunun tepkisiyle mi bugüne bakıyor diye. Sanat'ın muhalif olması gerektiğine inandığımdan acaba neye muhalefet edeceklerini mi şaşırdılar diye düşünüyorum.Ve anlıyorum ki, algıladığımızdan daha da zor bir dönemden geciyoruz galiba. 'AKP'ye karşı olmak adına' demokrasiden vazgeçerek nasıl sanatçı kalınacak acaba?.. (A. R. Ü. Almanya) "

"TİYATROCULAR 'SANAT' DİYE SAHNEYE ÇIKIP, FAŞİST DARBEYE DAVETİYE ÇIKARAN MESLEKTAŞLARINI 'BU SANAT DEĞİL' DİYEREK PROTESTO ETSEYDİLER, ÖNCELİKLE BU GÖREVLERİNİ YAPSAYDILAR..."

"Türkiye'de vesayet rejimi egemendir. Genel Kurmay Bşk. koca koca gazetecileri karşısına alıp söylev vermektedir, temsil ettiği kurumun üstüne vazife olmayan siyasi konularda konuşmaktadır. İtiraz eden, hatta soru soran gezetecileri azarlamaktadır.

Nedim Saban ve yanindaki bazı tiyatro sanatçıları siyasete ve hukuka meraklı iseler önce bu durumu kınasınlar.

Coğu Batı'yı bilirler. Saban ABD tahsillidir. Hangi Batı ülkesinde Genel Kurmay başkanı siyasi demeç verir? Kendi alanı dışındaki konuda konuşur? Dahasi da (Körfez savaşı hariç) hangi Batı ülkesinde insanlar Gen Kur. Bşk.nın adını duymuşlardır?

Tiyatrocular sanat diye sahneye cikip faşist darbeye davetiye çıkaran meslektaşlarını "bu sanat değildir" diye protesto etseydiler, öncelikle bu görevlerini yapsaydılar ya... (Y. Y.)"

"NEDİM SABAN VE ARKADAŞLARINA 'TEHLİKELİ' GİRİŞİMLERİNDEN VAZGEÇME ÇAĞRISI"

"Ben, sayın Nedim Saban ve tiyatrocu arkadaşlarının "laik cumhuriyet tehlikede" girişimini, "esas tehlikeli" bir girişim olarak görüyorum.

Nedim Saban ve arkadaşlarından da bu girişimin DURDURULMASINI ya da içeriğinin değiştirilmesini talep ediyorum.

Çok değer verdiğimiz saygıdeğer sanatçılarımız asıl tehlikeli olan bu yaptığınız girişimdir.

Sanatçı kimliğinizi lekeleyecek bu girişiminizden VAZGEÇİNİZ... Lütfen, darbecilerin ekmeğine yağ sürer mahiyette, askeri vesayet rejiminin sürmesini sağlamaya yönelik girişimlere değil de, demokrasinin yerleşmesine katkıda bulunacak eylemlere yönelin... (M. İ.)"

FOTOĞRAF: Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ve Prof. Dr. Kemal Gürüz (Eski YÖK başkanı) "Ordu Göreve" pankartları arasında katıldıkları bir mitingte...

(Kaynak: sesonline.net)