27 Mart 2009 Cuma

Bugün "Dünya Tiyatro Günü"; "Özdemir Nutku skandalı", "Talât Halman skandalı", "Yedi Tepeli Aşk skandalı" gölgesindeki 'Türk tiyatrosu dimdik ayakta'!

Aşağıya aktardığımız Zaman gazetesindeki haberin başlığı şöyle:

'Türk tiyatrosu dimdik ayakta'

Zaman gazetesinin 'tırnak içi'ne aldığı bu sloganı kim atıyor?

Nedret Güvenç atıyor.

Nedret Güvenç, bu sloganı niçin atıyor?

Bu yılki Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildirisi'ni kaleme alma yetkisi kendisine verildiği için atıyor.

Peki, Güvenç, kimin yada kimlerin hislerine tercüman oluyor?

"Türk tiyatrosu"nun hislerine tercüman oluyor!

Bitkisel yaşam sürdüren "Türk tiyatrosu", uzun yıllardır can çekişmesine karşın, ikide bir kendini kandıran sloganlar atarak, normal bir yaşantı sürdürdüğünü kanıtlama çabası içerisine giriyor. İftiracı Özdemir Nutku, yalancı Mustafa Demirkanlı, sansürcü Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) gibi "çürütücüler" tarafından ölümcüllüğü ivmelendirilen "Türk tiyatrosu", iftirayı, yalanı, sansürü tartışmadığı sürece, söz söyleme hakkına bile sahip olamaz.

Söz söyleme hakkına bile sahip olmaması gereken "Türk tiyatrosu" ne yapıyor?

Hamasi sözlerle kendini kandırıyor! Kendini kandıran "Türk tiyatrosu", kendinden ibaret olmayan tiyatro kamuoyunu da kandırabileceğini sanıyor.

Tiyatro kamuoyunu kandırmak isterken ne diyor?

'Türk tiyatrosu dimdik ayakta'

diyor.

"Türk tiyatrosu"nun işi Allah'a kaldı! "Türk tiyatrosu"na Allah yardım etsin! Kültür Bakanlığı çanağı yalayarak sadaka kültürüne teslim olan "Türk tiyatrosu", Efes Pilsen tezgâhtarlığı yapabildiği sürece ayakta durabiliyor.

Neymiş?

'Türk tiyatrosu dimdik ayakta'

imiş!

Doğru, dimdik ayakta! Ama bizler, yani kendisini çürümüş "Türk tiyatrosu" içerisinde görmeyenler; hangi kostümün neresine gizlerlerse gizlesinler, 'Türk tiyatrosu dimdik ayakta' sloganı atanların yaslandıkları koltuk değneklerinin markasını bile görebiliyoruz.

Peki, koltuk değneklerinin markası ne?

Yinelemekte yarar var:

Kültür Bakanlığı çanağı ve Efes Pilsen tezgâhtarlığı ...

Zaman gazetesindeki haberi okuyunuz. (HB)

***

'Türk tiyatrosu dimdik ayakta'


Yusuf Gündüz
27 Mart 2009,



27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nün 47.si bugün tiyatroların ve tiyatro sanatçılarının farklı etkinlikleriyle kutlanıyor. İlki 1962 yılında Uluslararası Tiyatrolar Birliği'nin teklifiyle (ITI) kutlanan 'Tiyatro Günü' için ülkemizde Devlet Tiyatroları (DT) ve İ.B.B. Şehir Tiyatroları ile özel tiyatroların pek çoğu sahnelerini izleyicilere ücretsiz açacak.

Tiyatrocular ise saat 12.00'de AKM önünde bir araya gelecek. Tiyatro eleştirmenleri, oyuncular ve sanatçıların katılacağı buluşmada günümüz tiyatrosunun sorunları konuşulacak, Grup Gündoğarken ile farklı gruplar şarkılarını seslendirecek. Dünya Tiyatro Günü için gerçekleştirilecek etkinlikler bunlarla sınırlı değil elbette. Anadolu'nun farklı yerlerinde de önemli tiyatro etkinlikleri bugün başlıyor. Bunlardan biri, Adana'da düzenlenen Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali. İspanya'dan katılan Ateşin Cinleri adlı oyunla başlayacak festivalde yerli ve yabancı birçok oyun seyirci karşısına çıkacak. Sivas, Ankara, Konya, Van, İzmir Devlet Tiyatroları'nın farklı oyunlarla katılacağı festivalde İspanya, İrlanda, Slovenya, İtalya ve Moskova'dan farklı tiyatro gruplarını izlemek mümkün. İzmir'deki 27. İzmir Tiyatro Günleri ise 10 Nisan'a kadar sürecek. İzmir Tiyatro Günleri'ne yirminin üstünde profesyonel topluluk katılıyor.

Tiyatro Günü bildirisi Nedret Güvenç'ten

Bu yılki Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildirisi ise oyuncu ve yönetmen Nedret Güvenç tarafından kaleme alındı. Tiyatro İstanbul'un "6 Haftada, 6 Dans Dersi" adlı oyunu öncesinde yapılacak törende okunacak metinde seyircilere, "Bu gece oyunumuzu her zaman olduğu gibi gene sizin şerefinize oynuyoruz ve 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nü birlikte kutluyoruz. Bize katıldığınız için sonsuz teşekkürler." diyor Güvenç. Bildiride, son yıllarda Türk Tiyatrosu hakkında yapılan olumsuz yorumlara katılmadığını ifade eden usta oyuncu, "En ilginç olanı da, bazı çok bilirler, 'Artık hiç kimse tiyatro yazmıyor, tiyatro yazarlarımıza ne oldu?' diye bir yanılgıdan yola çıkıyor. Bu çok önemli; çünkü yazarsız tiyatro olmaz. Bence bunu birlikte çözeceğiz, ama önce yazarlarımızı dinleyerek. Çünkü çok değerli ve büyük tiyatro yazarlarımız var." diyerek, tiyatro yazarlarını öne çıkarıyor. "Ah nerede o eski tiyatrolar! O eski oyunlar, o eski tiyatro sanatçıları!" diye yerinip yerinip duran tiyatroseverlere de yeni nesil tiyatrocuların ve genç oyuncuların oldukça yetenekli ve cesur olduklarını söylüyor: "Genç tiyatrocular iş başında!.. Hepsi de yetenekli, yürekli ve cesur. Bir araya gelip kendi özgün tiyatrolarını kuruyorlar. Yazıyorlar, oynuyorlar ve devamlı perde açıyorlar. Ben onlara 'safkan tiyatrocular' diyorum. Ve gene diyorum ki, günümüzün sanal ortamlarına karşın, Türk Tiyatrosu tüm gerçekliğiyle dimdik ayakta. ... Ve dünya durdukça, kim ne derse desin, her söze verilecek en doğru cevap buradan olacaktır, tiyatro sahnelerinden. Çünkü sizler buradasınız. O halde çalsın son ziller! Açılsın perdeler!" Bildiri bugün Devlet Tiyatroları ve İ.B.B. Şehir Tiyatroları'nda sahnelenecek oyunlardan önce de okunacak.

(Kaynak: Zaman)