İkinci bir “Theope” Var mı?
Ömer F. Kurhan
22 Şubat 2009
2005 yılında, Devlet Tiyatroları koordinasyon toplantısında, Özdemir Nutku bir iddiayı dile getirdi: Coşkun Büktel’in “Theope”siyle aynı adı taşıyan bir oyun 16. yüzyılda bir Fransız yazar tarafından yazılmıştı. Bu sözleri duyan Coşkun Büktel, şiddetli bir itiraz geliştirdi ve böyle bir eser varsa gösterilmesini, kendi yaptıkları araştırmanın böyle bir eserin var olmadığını gösterdiğini söyledi. Bu tartışma ile ilgili ayrıntılar Coşkun Büktel’in kişisel sitesinde bulunabilir.
Bildiğim kadarıyla, Coşkun Büktel’in itirazına Özdemir Nutku’nun verdiği tek yanıt var. Bu yanıtta, eski belgeleri karıştırırken 17. yüzyılda yaşamış ikinci sınıf bir yazarın “Theope” adlı bir oyunu olduğunu öğrendiğini söylüyor. Tabii ki Coşkun Büktel bu yanıttan tatmin olmuyor ve böyle bir eser varsa ortaya çıkarılmasını istiyor. Bu noktadan sonra, benim “Büktel-Nutku İhtilafı” dediğim olay meydana geliyor. En önemlisi, Özdemir Nutku’nun şu ya da bu niyetle ikinci bir “Theope”yi yoktan var edip etmediği bir muamma olarak kalıyor.
Bu ihtilafa ilgi duymamın nedeni, başka bir vesileyle başlayan ve Büktel’le yaşadığımız bir tartışma. İsteyenler bu tartışmayı başka sitelerden izleyebilirler. Burada tartışmanın dışına çıkarak, ama tartışma sırasında verdiğim ayrıntı bir bilgiyi aktarmak istiyorum: İkinci bir “Theope” var mı bilemem, ama 18. yüzyılda Fransız bir yazarın yazdığı bir roman var ve romandaki kadın kahramanın adı Théophé.
Son yıllarda tiyatro tarihi alanında çalışmalara yoğunlaşan Fırat Güllü, akademik bir ayrıntı olarak gördüğüm bu bilginin “İkinci bir “Theope” var mı?”, “Varsa iki eser arasında benzerlikler ne düzeyde?”, “Yoksa Özdemir Nutku ikinci bir ‘Theope’yi yoktan mı var etti?” sorularına ışık tutabileceğini ve bir şekilde söylentileri sona erdirebileceğini söyledi. Ona hak verdiğim için de bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.
Öncelikle belirtilmesi gereken, Özdemir Nutku’nun ikinci “Theope” hakkında verdiği bilgilerin çelişkili olduğu ve belirsizlikler içerdiğidir: Devlet Tiyatroları koordinasyon toplantısında söz konusu yazarın 16. yüzyılda yaşadığını söylerken, Büktel’e verdiği yazılı yanıtında 17. yüzyılda yaşadığını söylemiştir. Yazarın adını da verememiştir. Bununla birlikte, hem toplantıda hem de yazılı yanıtında, bilimsel bir kesinlik iddiasında bulunmadığını, araştırma yapılması gerektiğini de eklemiştir. Söylediklerinden kalkarak, Özdemir Nutku’nun yoktan var etmediği, ama en fazla “duyum” değerinde bir bilgiye sahip olduğu izlenimi edindiğimi söylemem gerekir.
Bir duyum kesin bilgiler içermez, yanlışlıklar da içerebilir, ama zorunlu olmasa da gerçeğe götürebilecek bazı ipuçları verebilir. Büktel ve arkadaşlarının ikinci bir “Theope”nin izine rastlamadıkları yolundaki açıklamaları benim için tatmin edici değildi; Fransızca’yı dikkate almayan yanlış bir tarama yapmış olabileceklerini düşünmüştüm.
Nitekim ben taramayı “Theope” değil de “Théophé” diye yapınca, karşıma bir bilgi çıktı. Bu bilgiye göre, 1697-1763 arasında yaşamış Abbé Prévost’un (Antoine-François Prévost) yazdığı eserler arasında, “Histoire d’une Grecque Moderne” adlı roman da bulunuyor ve romanın kadın kahramanı “Théophé” adını taşıyordu. Prévost’un bu eserinin adını kısaca “Yunanlı Bir Genç Kadının Hikayesi” diye çevirebiliriz. Théophé işte bu Yunanlı genç kadındır. Böylece ikinci bir Théophé’nin olduğunu, ama bu Théophé’nin bir oyunun adı değil, bir romanın kahramanı olduğunu söyleyebiliriz. Kadın kahraman eserin isminde mevcuttur, ama “Théophé” olarak değil “Yunanlı Bir Genç Kadın” olarak.
Netleştirilmesi gereken ikinci nokta, Büktel’in oyunu ile Prévost’un romanı arasında bir benzerlik olup olmadığıdır. Elbette benzerlik derken iki eserin de kahramanının benzer adlar taşıması, cinsiyetlerinin kadın olması ya da eserlerin isminde mevcut olmaları gibi benzerlikleri kast etmiyoruz. Temel ölçü tabii ki hikâye olacaktır. Büktel’in “Theope”sinin az çok bilindiğini varsaydığımızda, Büktel’in Prévost’un romanındaki hikâyeyi esas alması, yani oyunlaştırması gibi bir durumun olmadığı aşağıdaki özet bilgiden anlaşılabilir.
"Yunanlı Bir Genç Kadının Hikayesi”nde, Fransız anlatıcı-karakter İstanbul’da diplomat olarak görev yaparken genç Théophé’yi bir haremde yaşadığı köle hayatından kurtarıyor ve onun yeni koruyucusu oluyor. En önemlisi Théophé’ye Batı ahlakını aşılayarak asimile ediyor. Fakat Théophé’nin edinmiş olduğu yeni Batılı kadın duruşu, Fransız diplomat açısından hiç beklenmedik sonuçlara yol açıyor. Kadın kahraman, köle hayatı sürerken yaşadığı bayağılıklara tamamen sırt çevirip bağımsızlık da talep eden erdemli bir hayat sürmek istediğini söylüyor. Yani koruyucusunun arzularına yanıt vermeyi reddediyor; evlenme teklifini dahi kabul etmiyor. Fransız diplomat, hayranlık, giderek daha şiddetlenen arzu, aldatılma şüphesi, kıskançlık gibi karmaşık bir ruh haline sürükleniyor…
Akademik bir ayrıntı olarak verdiğim yukarıdaki bilgiler şunu göstermektedir: İkinci bir “Theope” konusunda Özdemir Nutku tamamen uydurma bir varsayımla ortaya çıkmamış, gerçekte var olmayan bir şeyi oldurmamış, ipuçları içerecek şekilde çelişkili bir duyumu dile getirmiştir. İki eser arasında güçlü benzerlik ilişkileri kurmak anlamsız görünmektedir; isteyen bu konuda daha ayrıntılı ve titiz bir çalışma yapabilir. Özdemir Nutku’nun “İkinci bir Theope var” duyumunu niçin Devlet Tiyatroları koordinasyon toplantısında gündeme getirdiği ise, ayrı bir tartışmanın konusudur.
(Kaynak: Ömer F. Kurhan TİYATRO YAZILARI ARŞİVİ)