24 Şubat 2009 Salı

İATG - KÜLTÜREL ÇOĞULCU TİYATRO GÜNLERİ’NDE İKİNCİ GÜN


22 Şubat 2009 Pazar günü etkinliklerinin ilk bölümü Zoğrafyon Rum Lisesi tarafından gerçekleştirildi. Öncelikle okul müdürü ve okul tiyatrosunun yönetmeni Yani Demircioğlu “Bir Azınlık Lisesi’nde Tiyatro Yapmak” başlıklı bir söyleşinin konuğu olarak izleyicilere hitap etti. Demircioğlu konuşmasında İstanbul’da yaşayan Rum nüfusunun sayısının hızla azalması nedeniyle yüzyıldan fazla tarihe sahip pek çok okulun bir varoluş mücadelesi vermekte olduğundan bahsetti. Bu bağlamda yeni kanuni düzenlemeler yapılması için yetkilileri göreve çağırmakta olduklarını ve çeşitli vesilelerle katıldıkları tüm etkinliklerde bu mesajı vermeyi bir görev edindiklerini belirtti. Durum bu şekilde devam ettiği takdirde belki de artık Rumca sergilenen bir okul oyununu sahnelerimizde göremeyeceğimizi kabullenmek zorunda olduğumuzu hatırlattı. Bu son derece duygulu konuşmanın yarattığı samimi ortamda başlayan Aziz Nesin’in Panayot Abacı tarafından Rumca’ya çevrilen “Ελα ψυχουλα μου δκοτωδε με” (Hadi Öldürsene Canikom) adlı oyunu, Zoğrafyon Rum Lisesi’nin genç oyuncuları Sultana Tanya Demirci, Yeorgia Kiriçoğlu ve Evangelia Öğretmenoğlu’nun başarılı performanslarının da etkisiyle seyircide büyük bir coşku yarattı. Aziz Nesin’in metnini çok fazla müdahale etmeden ve hakkını vermeye çalışarak büyük bir enerjiyle sahneye taşıyan bu genç oyuncuları tiyatro kariyerlerinin sonraki aşamalarında da izleme olanağı bulabilmeyi umut ediyoruz.

Günün ikinci etkinliği olarak düzenlenen “Tanzimat dönemi dramatik edebiyatına kültürel çoğulcu bir bakış” başlıklı panel ise çeşitli akademisyen ve araştırmacıların katılımıyla belki de ilk kez Osmanlı’da yaşayan ve farklı dillerde tiyatro yapan topluluklardan bazılarının faaliyetlerini karşılaştırmalı bir perspektif dâhilinde ele almayı amaçlıyordu. Söz alış sıralarına göre panel konuşmacıları ve ele aldıkları konular şunlardı: Beki L. Behar (Osmanlı Yahudilerinin Osmanlı tiyatrosuna katkıları); Sevan Değirmenciyan (Osmanlı Ermenilerinde modern tiyatro edebiyatının doğuşu ve önemli bazı tarihsel figürler); Doç. Dr. Beliz Güçbilmez (Türk tiyatrosu bağlamında Tanzimat dönemi dramatik edebiyatına modernleşme sorunsalı içerisinden bakış); Orhan Türker (Osmanlı’da 19. yüzyılın ikinci yarısında Rumca tiyatro faaliyetleri) ve Yrd. Doç. Dr. Bülent Bilmez (Tanzimat dönemi Osmanlı aydınının çokkimlikliliği ve çokkültürlülüğü üzerine bazı değerlendirmeler). Panelin, Türkiye’de belki de ilk kez gündeme gelen bir tartışmaya dair kesinleşmiş formülasyonların ya da kapsamlı analizlerin oluşturulmasına hizmet ettiğini söylemek güç olmakla beraber bugün hakim durumdaki tüm Osmanlı gösteri sanatları tarihini tekkültürlü bir çerçeveden ele alan “ulusalcı” söyleme dönük eleştirel ve kafa karıştırıcı bazı soruların gündeme gelmesine olanak sağladığını iddia etmek yanlış olmayacaktır. Bu panelin yayına hazırlanmış bir metni önümüzdeki günlerde yayınlanacaktır.

(Kaynak: istanbul alternatif tiyatrolar platformu - girişim)