6 Ocak 2009 Salı

Orçun Masatçı
6 Ocak 2009


özgür başkayanın açıklaması üzerine...


Özgür Başkaya festivalde yapmış olduğumuz paneldeki konuşmaya ilişkin bir açıklama yapmış ve de bu bana bir cevap hakı doğurmuştur haliyle.

3. Aydın Tiyatro günlerine ilişkin durumu ayrıntılarıyla hatırlayalım. Aydın festivali için ilk toplantı. Balçova Belediye Tiyatrosunda yapılmıştır. aydın, istanbul, ankara ve muğladan gelen tiyatro insanlarıyla yapılan bu toplantı olabilecek düzeyde olağan geçmiş ertesi toplantı tiyatroevinde yapılmıştır. bu toplantı da aydından gelen hüsnü ertung bizim geçtiğimiz yıl "zengin mutfağı" oununun sonunda alparslan türkeşe küfür ettiğimiz iddiasıyla aydın halkının bizim tiyatromuza karşı duytarlı olduğunu bu sene oyunlarımız konusunda daha dikkatli davramnmamızı önermiştir. bizde o tartışmaların akabine o sene sokakta oynadığımız "palto" oyununun sonunun "enternasyonel" şarkısı ile bittiğini söylemiş ve bu anlamda takınacakları tavrın ne olduğunu sorduk. aydın bunun mümkün olmadığını bu durumun kendilerini zorlayacağını söyledi. özgür başkaya da aydından gelen bu arkadaşın tavrının arkasında yer aldı. hatta bizim aydın festivaliyle aynı tarihte bademler köyünde sansüre inat sahnelerdeyiz sloganıyla yaptığımız festivale katılım daha sonra aydına geçen denizli edebiyat dostları derneği'de iyi bilir. bu durumda olayları yakından izleyen bilimum o ilk festival komitesinin içinde olan ve daha sonra aydın festivaline katılmayarak tepkisini gösteren mehmet esatoğlu bu durumla ilgili bu bir sansürdir demiştir ve demektedir. biz o tiyatroevinde yapılan festival toplantısını oyunumuzun bu sebepten reddine inandığımızı ve bunun aydından gelen arkadaş tarafından dile getirilmesiyle birlikte terkettik. sonraki toplantılara katılmayacağımızı deklare ettik. son izmirdeki toplantıya bir kaç kişinin ısrarı üzerine gözlemci gönderdik. bu anlamda başkayanın bu konuda söyledikleri ne yazık ki bizi,m yaşadıüımız gerçeği yansıtmamaktadır. bu anlamda o festivalden sonra onlarca makele yayınlamaış ve festivalerimizde sansüre örnek olarak bu durumu göstermişizdir. elbetteki her suçlu suçsuzluğunu örtmek için bir yol bulacaktır. ama şu açıktır ki yenikapı tiyatrosu aydında oyununun içeriğinden kaynaklı bir sansür yaşamıştır!

festivalden çekilip çekilmeyeceğimize gelince bu durumla ilgili festivaldeki ifademizin aynen arkasındayız. biz her kim olursa olsun çekilmeyiz. yıllarca sol topluluklar bu şekilde marjineleize edilmeye çalışılmış ve yığınları kitle haline çevirmelerinin önüne geçilmiştir. biz kendimizi saklamayaız. yenikapı tiyatrosu komünist bir topluluktur. evet yaşamda örgütlü duruşu savunur. bu anlamda yapılacak etkinlikten çekilecek biri olursa biz orada olduğumuz için çekilebilir. biz o orada olduğu için çekilmeyiz. dediğimiz gibi kendimizi saklamayız. göğüs göğüse gelmekten çekinmeyiz. biz her ayrıntı da her yerde olma mücadelemizi sürdereceğiz. bu anlamda haklılığın yargısını tarih belirleyecektir ve tabii ki bu yazının son sözü de marks ve engelse ait olacaktır ;

"Komünistler, görüş ve niyetlerini gizlemeyi reddederler. Amaçlarına ancak bugüne kadarki tüm toplumsal düzenin zorla yıkılmasıyla ulaşabileceklerini açıkça bildirirler. Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim ürküntüsüyle tir tir titresinler. Proleterlerin, zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yok. Bir dünya var kazanacakları.

Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!"