Aşağıya aktardığımız haberi, Zaman gazetesinden aldık. Zaman gazetesinde, eski filmler gibi siyah-beyaz yapılan haberin goncalarla ilgili bazı bölümlerini, Gül rengine yakın olsun diye kırmızıya boyadık. Okuyunuz ve içinizden gelen yerleri, Gül rengine yakın olsun diye kırmızıya boyayınız. (HB)
Türk sineması Köşk'e çıktı
Süleyman Kurt
14 Ocak 2009
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geleneksel hale gelen 'Çankaya sofrası'nda bu kez sinema ve sanat dünyasından isimleri ağırladı. 1 saat 45 dakika süren öğle yemeğine, sinema yönetmenleri Sinan Çetin, Erden Kıral, Yücel Çakmaklı, yapımcı Türker İnanoğlu, senarist Gani Müjde ile oyuncular Şener Şen, Lale Mansur ve Zuhal Olcay katıldı.
Çankaya Köşkü'nde basına kapalı gerçekleşen yemekte konuklarına kısa bir 'hoş geldin' konuşması yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye'nin esas gücü, bilim, kültür, sanat ve teknolojidir. Bunların ihmal edilmemesi gerekir." dedi. Türk sinemasının son dönemde önemli mesafeler kat ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı, Türk sinemasının uluslararası alanda yarıştığını, aldığı ödüllerin de bunu gösterdiğini söyledi. Gül, "Eskiden daha çok yabancı film izlerdim, artık daha çok Türk filmi izliyorum." dedi. Gül, davetlilerden sorunlarını, sıkıntılarını dinlemek istediklerini söyledi. Sanatçılar da Cumhurbaşkanı'na korsan yayınlardan, sanat eserleri ve filmlerden alınan vergilerin yüksekliğinden yakındı; bununla ilgili yasal düzenleme talebinde bulundu. Televizyon dizilerinin bölüm başına sürelerinin 90 dakikaya çıkarılmasından şikayette bulunan sinemacılar, bunun altında yatan sebepleri Cumhurbaşkanı'na aktardı.
Yönetmen Sinan Çetin, İstanbul'un dünya sinemasının en önemli merkezlerinden biri olabileceğini belirterek, Haliç bölgesinde 'sinema serbest platformu' kurulmasını, buraya gelecek yabancılardan vergi alınmamasını istedi. Teklifi dikkatle dinleyen Cumhurbaşkanı, bütün konularda üzerine düşeni yapacağını söyledi.
'Bizi çok güzel ağırladılar'
Zuhal Olcay, yemek sonrasında, Çankaya Köşkü'ndeki ortamı, "Son derece içtendi, Sayın Cumhurbaşkanı söylenenleri ilgiyle dinledi." cümlesiyle özetledi. "Bizi çok güzel ağırladılar." diyen Olcay, sinemanın sorunlarını, vergi ve rüsumların kaldırılması gerektiğini konuştuklarını anlattı. Sinema, tiyatro ve konserlerin eğlence değil kültür olarak görülmesi gerektiğini belirten Olcay, bunların bir ihtiyaç olduğunu, ihtiyacın vergilendirilemeyeceğini söyledi. Lale Mansur da, "Çok sıcak, samimi bir görüşme oldu. Sinemanın önünün açılması için nelerin yapılması gerektiğini konuştuk. Bir-iki yasal düzenleme üzerinde durduk." dedi.
'Gündemi konuşmadık'
Çankaya Köşkü'nden ayrılırken, "Çok güzel bir yemekti. Özellikle pirzola çok güzeldi." diyen Gani Müjde, "Gündemden uzak, sinemanın sorunlarını konuştuk. Konuşmalarımız ağırlıklı olarak yasalar ve korsanla mücadele hakkında oldu." bilgisini verdi. Yemeğe ticarî bir taksiyle gelen Şener Şen, Cumhurbaşkanlığı tarafından tahsis edilen araçla Çankaya Köşkü'nden ayrıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'Çankaya sofrası'nda daha önce, edebiyat, sanat, düşünce kuruluşları temsilcileri ve edebiyatçılarla bir araya gelmişti.
'Artık sırtımız yere gelmez'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'Çankaya Sofrası'nda ağırladığı isimlerden biriyle 1970'lerin başında da tanışıyordu. 2008'de '50. sanat yılı'nı kutlayan yönetmen Yücel Çakmaklı, o dönemde Abdullah Gül'ün sinema ve fotoğraf kollarını kurduğu Milli Türk Talebe Birliği'ne (MTTB) gidip konferanslar veriyordu.
MTTB'de 'milli sinema'nın ilk örneklerini sergilediği dönemden Abdullah Gül'ü tanıdığını aktaran Çakmaklı ile Gül, yemekte eski yılları konuşmadı; ancak Türk sinemasının emektar yönetmeni, Çankaya Köşkü'nden mutlu ayrıldı. Çakmaklı, "Güzel bir yemek oldu. Sayın Cumhurbaşkanı çok güzel hazırlanmış, bize sahip çıktı. Konuştuklarımızdan, Türk sinemasını himayesine aldığını düşünüyorum. Artık sırtımız yere gelmez." dedi.
(Kaynak: Zaman)