17 Ocak 2009 Cumartesi

Reklamların halk üzerindeki olumsuz etkisini olumluya dönüştürüp, kapitalistlere sessel imge imal eden Arda Aydın, Kazmacıbaşı'nın ülkesini savunuyor!

arda aydın.................................................................1/14/2009

saygısız feridun,senin kim olduğunu ve ne iş yaptığını bilmiyorum ama, beni gece vakti şuraya, şu yazıyı yazacak kadar öfkelendirdiğin için seni sadece tiyatro sanatından nemalanmaya çalışan bir asalak olarak adlandırmayı tercih ediyorum. oyun oynar mısın bilmem, reji yapar mısın bilmem, oyun yazar mısın onu da bilmem; ama saygısız bir adam olduğun ve bunu da çok iyi becerdiğini gözlerimle görebiliyorum. benim adımı herhangi bir şekilde bu işe ve kavgaya bulaştırma hakkını sana vermiyorum. buna devam etmen sana daha masraflı bir hayat sağlar o kadar. ben yine yazılarımı yazarım, sen yine o yazılara bakıp sinirlenir ve adımı yazılarına malzeme yapmaya devam edersin; ama her seferinde zararlı çıkarsın. böyle bir hayat inan yorucu olur, benden söylemesi. şimdi sana tavsiyem, kurumumdan, kurumumun sanatçılarından ve kurumumun insanlarından uzak durmandır. çünkü öyle bir kuyuya dalmak her babayiğidin harcı değildir, ama senin hiç değildir. çünkü sende belli ki ne babalık var ne de yiğitlik. bütün hafta kadıköy haldun tanerdeyim, bir ara istersen gel de tiyatronun sahne üzerinde yapılan bir iş olduğunu gör. oturup millete döşenmekle olmaz bu işler, ferodun...

arda aydın

(Kaynak: Çetinkaya, "Şehir Tiyatroları bir ailedir edebiyatı")