12 Ocak 2009 Pazartesi

AKP, AKM'nin ampulünü karartmaya kararlı!

ABD emperyalizminin dümen suyundan giden AKP, her alanda olduğu gibi, tiyatro alanında da istediği gibi at koşturuyor. AKP'li Kadir Topbaş tarafından Şehir Tiyatroları'na Genel Sanat Yönetmeni olarak atanan Kazmacıbaşı, sırtını ABD'ye yaslayan AKP'den aldığı güçle Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nun yıkılmasında ilk kazmayı vurabiliyor. Kazmacıbaşı, Hülya Karakaş adlı Şehir Tiyatroları oyuncusunu disipline verebiliyor. Yine Kazmacıbaşı, Yedi Tepeli Aşk oyununu sansür edebiliyor.

AKP, Şehir Tiyatroları'nı keyfi bir biçimde kullanırken, bir yandan da AKM'yi karanlığa gömmenin ince hesaplarıyla 99'luk tesbih çekiyor. Çok dolaylı da olsa, AKM'nin ampulünü söndüreceği mesajını veren AKP'nin karşısına çıkmak ve en azından yakında yapılacak yerel seçim sürecinde, onun ne denli sanat düşmanı politikalarla hayata müdahale ettiğini dile getirmek gerekiyor.

Milliyet gazetesine yansıyan "Ampul söndürme niyeti" yazısını okuyunuz. (HB)


Tadilat AKM’ye teğet geçiyor!


Yasemin Bay


İstanbul kültür ve sanat hayatının en önemli merkezi olan Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) tadilatına henüz başlanmamış olması kafalarda soru işaretlerine neden oluyor

AKM, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) çalışmaları çerçevesinde, Eylül - Ekim 2008’de tadilata alınacağı için 1 Haziran 2008’de bo-şaltılmıştı. Fakat aradan geçen 5 ayda resmi olarak tadilat başlamadı. Son olarak da tadilatın başlangıç tarihi 1 Ocak 2009 olarak belirlendi. 1 Ekim 2009’da biteceği açıklandı. Bu gecikme, tepkileri de beraberinde getirdi. Özellikle sanatçılar, “Madem tadilat bu kadar gecikecekti neden biz AKM’yi 1 Haziran’da boşalttık? AKM’yi en azından yarım sezon kullanabilirdik” diyor. Konuyla ilgili görüştüğümüz İstanbul 2010 AKB Yürütme Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu, tadilatın gecikme nedenini şöyle açıkladı:

‘Titizlikle planlanıyor’

“AKM çok hassas bir bina. Türkiye’nin mimari geçmişini temsil etmesi itibariyle o binaya yapılacak her türlü müdahalenin, tadilatın çok titizlikle planlanması gerekiyor. Dolayısıyla bunun düşünsel çalışması çok daha uzun sürdü. Projenin bakanlıklarda dolaşması ve hepimizin en azından üzerinde mutabakat sağlayacağı noktada bir araya gelmemiz biraz zaman aldı, doğrudur.”

AKM’nin mimari ve statik projesinin ücretsiz olarak Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yapıldığını vurgulayan Çolakoğlu, projenin Kültür Bakanlığı ve Anıtlar Kurulu’nca onaylandığını belirtti. Şimdi sıra ihalelerde. 10 gün içinde ilk olarak uygulama projeleri; sonrasında da teknik donanım için ihale açılacak. Çolakoğlu, Şubat 2009’da mühendislik projelerinin temin edileceğini, nisan ayında da AKM’de birinci etap uygulama çalışmalarının başlayacağını söyledi.

‘Beni kurşuna dizecekler, biliyorum!’

Büyük bir mimari müdahalenin olmayacağına dikkat çeken Çolakoğlu, yapılacak tadilatın ayrıntıları hakkında da bilgi verdi: “Yapacağımız en önemli iş binanın depreme karşı sağlamlaştırılması. Salonlardaki elektrik, elektromekanik, ısıtma, soğutma, havalandırma ve koltuklar değişiyor. Binanın dış cephesi, yani yan ve ön kaplamaları değişiyor. Önü aynı zamanda ekran olarak kullanılabilecek camla kaplanacak. Giriş fuayesi yeniden düzenlenecek. Fuayade küçük bir dükkan ve kafe olacak. Sanat galerisi yeniden düzenlenecek. Binanın arkaya bakan yüzündeki bale stüdyosu restoran olacak. Bale stüdyosu boyama atölyelerinin yerine, boyama atölyeleri de şehir dışına taşınacak. Prova salonları yapılacak.”

AKM’yi Ekim - Kasım 2009 gibi Kültür Bakanlığı’na iade etmeye çalıştıklarını ifade eden Çolakoğlu’na “Ya tadilat yetişmezse?” diye sorduk. Çolakoğlu şu yanıtı verdi:

“Yetişmezse beni kurşuna dizecekler, biliyorum.”

Çalışmalar kısa zamanda bitmez

AKM’yi boşaltmak zorunda kalan kurumlardan İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin Genel Sanat Yönetmeni Suat Arıkan, AKM’ye yönelik projeyi şöyle değerlendirdi:

“Bizim istediğimiz şey öncelikli olarak AKM’nin sahne mekaniğinin son teknolojiye göre yenilenmesi, ısıtma - soğutma, güvenlik gibi konular. Ama birtakım mimari değişiklikler var planda. Biz bu mimari değişikliklere itiraz ettik. Bunlar tadilat konusunda zaman kaybettirir.”

İstanbul Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Osman Wöber ise projenin çarpıcı ve güzel olduğunu ifade etti:

“Ama kullanımına dair bazı sorunlar, pürüzler olduğunu gördük. Hem güvenlik hem de işlevselliği açısından bazı detayları belirttik. Bir de dış yüzündeki uygulamaya dair çekincelerimizi aktardık. Tadilat öyle kısa zamanda bitirilebilecek gibi değil. Umuyorum 2010 içinde açılmış olur.”

(Kaynak: Milliyet)