Satıyorummm… Saaattım...
Orhan Aydın
15 Aralık 2008
AKP, ekonomik krize yeni çözüm üretti!
Müjdeler olsun, galiba kurtuluyoruz!
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye bakanlığınca hazırlandığı belli olan bir kanun tasarısını, Başbakanlığa sunma hazırlığında.
Tasarı, memleketi düzlüğe çıkartacakmış!
Nasıl mı olacak?
Kamu bankaları, bakanlık binaları, devlet hastaneleri, KİT arsaları, otoyollar, limanlar, lojmanlar, barajlar, kamu malları üzerindeki imtiyazlar, işletme hakları ‘sukuk-u icara’ yolu ile paraya dönüştürülecek.
Sukuk-u icara; İslam hukuku’nun yaşandığı ülkelerde uygulanır ve bir tür, ‘faizsiz kazanç’ aldatmasının ‘diğer adı’ olarak bilinir.
Böyle olunca, bizim aklı evvel satıcılarda, yasa tasarısında İslam sermayesinin ilgileneceği bir çok iyileştirme yaparak, meclise sunma hazırlığındalar.
A. Babacan, “Türkiye ye özgü bir model geliştirdik” diyor. Ama gerçekler modelin ‘İslam’ olduğunu gösteriyor.
Şimdi olacakları birlikte izlemeye başlayacağız.
Yasanın kapsama alanı belirginleştikten sonra, Hazine’nin bağlı bulunduğu Devlet Bakanı tek yetkili kılınacak.
Devlet Bakanı, kamuya ait taşınmaz ve varlıkları “satabilecek, bedelli veya bedelsiz devralabilecek, kiralayabilecek, rehnedebilecek.”
Bitmedi, bakan isterse! Yetkilerini Hazine Müsteşarlığı’na devredebilecek.
Şaşırtıcı biçimde, nasıl olmuşsa orada kalmış bir başlık daha var tasarıda.
“Cumhurbaşkanlığı, TBMM, yüksek yargı organları ve MİT’in kullanımında olan arsalar, ormanlar, arazi, yapı ve tesisler, kıyılar ve tabiat varlıkları kapsama alını dışında” tutulmuş.
Yani iyi olmuş, İyi ki ‘dışında’ tutulmuşlar yoksa, 2B yasası olarak bilinen kıyı, orman ve tabiat talanı yasası önemini yitirirdi!
Bütün buraya kadar “ne var bunda bu bir hükümet uygulaması, bak başka ülkelere bir sürü ‘tedbir paketi’ görebilirsiniz” diyenler olacaktır.
Ancak, tümüyle ‘pazarlamacı’ mantığı ile kurgulanmış olan bu yasa tasarısı, başka bir kara kapının daha açılmasını sağlıyor.
Yasa yazıcıları, tasarlayıcılar ve bunu basına açıklayanlar; “İslam sermayesini ülkemize çekmenin tek yolu” bu diye yasayı sunarken asıl emellerini de ortaya çıkarıyorlar.
Ey yurttaş, işte memleketteki son durum bu.
Özelleştirmeler yaparak devlet gelirlerini sıfırlayanların, hem içerde hem dışarıda milyarlarca dolarla hazineyi zarara sokanların ve krizin faturasını emekçilerin sırtına yıkanların; “krizden çıkış” diye sundukları paket işte budur.
Anlaşılan o dur ki, ‘satıyorumm…saattım’ diye başımıza çöreklenenler; 2010 ve kentsel üleşim yasalarının yanına, yeni bir satış yasası daha koyuyorlar.
Bilmek istiyorum.
Acaba bu ülkenin kaç yurttaşı, kendi ortak değerlerinin yabancı sermaye gruplarına, giderek İslam sermayesine satılmasını, kiralanmasını içine sindirebilecektir?
oaydinoaydin@gmail.com