1985 yılında, 12 Eylül Faşizmi'nin derin izleri sürerken ülkemize gelen Harold Pinter'ı görmek ve dinlemek için Gazeteciler Cemiyeti salonundaki panele gitmiştim. Hem tiyatro sanatçısı ve hem de "12 Eylül mağduru" olmam nedeniyle gittiğim toplantıda, Arthur Miller'la birlikte konuşan Pinter'ın sözleri yüreğime su serpmişti. Ne var ki Türkiyeli aydınlar, devrimciler işkence altında inim inim inletilirken, egemenler, her zaman yaptıkları gibi ikiyüzlülük içerisindeydiler. Türkiyeli aydınlar, cezaevlerini ancak işkence gören insan olarak "ziyaret" ederken, egemenler, kendi saptadıkları "rahat cezaevleri"ne "turistik gezi" yaptırdıkları Miller ve Pinter'a şirin görünmeye çalışıyorlardı. Her şeye karşın, Pinter durumu kavrayan bir zekayla konuşuyordu. Pinter'ın tutumu, bir biçimde hoşuma gitmişti ve 1989 yılında "Bir Tek Daha" oyununu yönetip izleyicimize sunmuştuk.
Şimdi Pinter öldü; oyunları bize emanet.
bianet'teki haberi okuyunuz. (HB)
Harold Pinter 78 Yaşında Hayatını Kaybetti
İngiliz oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni Pinter, 2005'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü almıştı. 1985'te Türkiye'yi ziyaret eden ve 12 Eylül mağdurlarına destek veren Pinter, sekiz yıldır kanserle mücadele ediyordu.
Kendi neslinin en büyük oyun yazarları arasında yer alan Harold Pinter, uzun zamandır çektiği kanser hastalığı nedeniyle 78 yaşında hayatını kaybetti.
İsveç Akademisi, dün hayatını kaybeden İngiliz oyun yazarı Pinter'ı "gündelik boş lafların örttüğü derin sorunları ortaya çıkaran ve baskının gizli kapılarını kıran oyunları" nedeniyle 2005 Nobel Edebiyat Ödülüne layık görmüştü.
Pinter 1985'te ABD'li oyun yazarı Arthur Miller'la birlikte Türkiye'yi ziyaret etmiş, 12 Eylül darbesinin mağdurlarına destek vermiş, Türkiye'de gördüklerinden yola çıkarak Kürt dilinin yasaklanmasını konu edinen "Dağ Dili" adlı oyunu kaleme almıştı.
(...)
(Kaynak: bianet)
