18 Kasım 2008 Salı

Tiyatro Dünyası'ndan önemli ve anlamlı bir yazı

Türkiye'deki tiyatrocular, yazıyla pek ilgilenmezler. Sanki yazı hiç icat edilmemiş ve sanki binlerce yıldır kullanılmıyormuş gibi yaşarlar. İstisna denilebilecek az sayıdaki tiyatro sanatçısı arasında kullanılır yazı.

Feridun Çetinkaya, yazarlık kumaşı olan bir tiyatrocu. Çetinkaya, müstesna bir insan. Bu ayrıcalıklı halini cesaretinden alıyor. Hiçbir tiyatro baronuna göbekten bağlı olmadığından, içinden geldiği gibi yazıyor. Otosansür uygulamıyor. Kazmacıbaşı'nın icraatlarını eleştirmekle birlikte (Bakınız: "Tiyatro Dünyası'ndan çok önemli bir yazı"), aşağıdaki metinde görüleceği gibi, Lemi Bilgin'in de icraatlarını korkusuzca eleştirebiliyor. Biz okuduk beğendik, siz de okuyunuz:


Devlet Tiyatroları ölüleri gömdü mü?


Feridun Çetinkaya
18 Kasım 2008



Devlet Tiyatroları’nın (DT) 2008-2009 sezonunda sahneleyeceği oyunlar belli oldu. DT, perdelerini açtı.

Geçtiğimiz yıl, “DT’nin halihazırdaki en önemli ve en itibarlı yönetmeni” diyebileceğimiz Şakir Gürzumar’ın önerisi ve “ısrarıyla” İstanbul DT’de sahnelenmesine karar verilen; ancak, bundan çok kısa bir süre sonra mahkeme kararıyla koltuğuna geri dönen DT Genel Müdürü Lemi Bilgin tarafından provaları askıya alınan, Amerikalı ünlü yazar Irwin Shaw’un savaş karşıtı tiyatro klasiği Ölüleri Gömün(1) (Bury the Dead) adlı oyun, DT’nin yeni sezon programına da alınmadı.

Bir başka deyişle, DT yönetmeni Şakir Gürzumar’ın, “...Bu oyunu insanlara ulaştırmamız gerek. Her yanımızda savaşlar var, kan gövdeyi götürüyor! Bu oyunun tam zamanı!...”(2) diyerek geçen yıl gündeme getirdiği ve sahnelemek için can attığı savaş karşıtı, antimilitarist tiyatro klasiği Ölüleri Gömün, bir kere daha sumen altı edildi.

Şakir Gürzumar, Ölüleri Gömün’ü yıllardır sahnelemek istediğini, ancak defalarca öneride bulunduğu DT Genel Müdürü Lemi Bilgin tarafından her defasında reddedildiğini söylemişti.(2) Bilgin daha da ileri gidip Ölüleri Gömün’ün sahnelenmesini alenen ve fiilen engellemekten de çekinmemişti. DT genel müdürlüğünü vekil sıfatıyla Mine Acar’ın yürüttüğü dönemde sahnelenmesine karar verilen, Gürzumar’ın rol dağılımını dahi yapıp ilan ettiği, hatta provalarına dahi başladığı Ölüleri Gömün projesi, Lemi Bilgin göreve döner dönmez ani bir kararla durdurulmuştu. Bu sekter tutumu, Lemi Bilgin’in Ölüleri Gömün’ü engellemeyi adeta kendisine görev bellediği, bu oyunu hasır altı etmek için özel bir çaba harcadığı izlenimini doğurmuştu.

Irwin Shaw’un Ölüleri Gömün’ü, yazarının deyişiyle “Yarın akşam başlayacak olan savaşın ikinci yılı”nda cephede ölen ve tam mezara konulmuşken birdenbire ayaklanarak gömülmeye itiraz eden, aileleri ile komutanlarının tüm ikna çabalarına, zorlamalarına karşın, savaşın sahtekârlığını, vahşiliğini tüm dünyaya anlatıncaya dek gömülmeyi kabul etmeyen, yok olmaya, unutulmaya isyan eden altı ölü askerin öyküsünü konu alır.

Ölüleri Gömün, Türkiye gibi dört bir yanı savaşlarla kanayan, yalnız ve yalnız militarizmin borusunun öttüğü bir coğrafyada, sahnelenmesi her tiyatronun ve tiyatrocunun boynunun borcu olan; sanatsal yetkinliği, değeri ve önemi dünyanın her yerinde tartışmasız kabul edilmiş önemli bir oyundur.

Tiyatro yazarı Coşkun Büktel tarafından 1998 yılında Türkçeye çevrilir çevrilmez hemen, aynı yıl, çevirmen, oyun yazarı ve tiyatro profesörü Özdemir Nutku başkanlığındaki Devlet Tiyatroları Edebi Kurulu kararıyla DT repertuarına alınmış; tiyatral değeri, önemi ve Türkçesinin sanatsal yetkinliği ülkemizde de hem DT Edebi Kurulu’nca, hem de şair, çevirmen, İngiliz Dili Edebiyatı ve Amerikan Tiyatrosu profesörü Cevat Çapan ile tiyatro yazarı ve çevirmen Memet Baydur gibi tiyatronun önemli adlarınca tescil edilmiş bir çağdaş klasiktir.(3)

Ünlü şair ve yazar Ülkü Tamer de, savaş konulu yapıtlardan söz açtığı bir yazısında(4) “yirminci yüzyılda yaşanan iki büyük savaşın yarattığı büyük edebiyat yapıtları” arasında saydığı Ölüleri Gömün’ün hakkını teslim etmiş, bu oyuna verdiği değeri ayrıca “Dilerim, ödenekli tiyatrolardan biri de bu önemli oyunu seyirci karşısına çıkarır”(5) temennisiyle dile getirmiştir.

DT yönetmeni Şakir Gürzumar, haklı olarak, hem dünya çapında hem de Türkiye’de değeri ve önemi tartışmasız kabul edilen işte bu Ölüleri Gömün’ü ısrarla sahnelemek istediğini söylüyor.

DT Genel Müdürü Lemi Bilgin ise, 10 yıldır DT repertuarındaki görmezden gelinen bu oyuna, “DT’nin halihazırdaki en önemli ve en itibarlı yönetmeni” ısrarla sahnelemek istediği halde, hiçbir gerekçe göstermeden ısrarla geçit vermiyor, izin vermiyor, daha da kötüsü bu oyunun hazırlıklarına başlanmış prodüksiyonunu dahi emrivaki durduruyor, engelliyor.

Peki DT Genel Müdürü Lemi Bilgin, DT Edebi Kurulu’nun onayından geçmiş, Şakir Gürzumar’ın ısrarla sahnelemeyi önerdiği, yukarıda saydığımız referanslara sahip savaş karşıtı, antimilitarist Ölüleri Gömün’ü neden bu kadar kararlı bir biçimde engelledi, engellemeye devam ediyor?

Bir tiyatrocu Ölüleri Gömün’ü sahnelemek için göğsünü gere gere onlarca sağlam gerekçe gösterebilir. Peki bir tiyatrocu Ölüleri Gömün gibi bir oyunun sahnelenmesini engellemek, bırakın engellemeyi, sahnelenmesini geciktirmek için bile, ne tür bir haklı gerekçeye sahip olabilir ki?

Bilgin, rol dağılımı ilan edilip panoya asılmış ve provalarına başlanmış Ölüleri Gömün projesini geçen yıl niçin durdurduğuna, engellediğine ilişkin kamuoyuna bugüne dek “hiçbir” açıklamada da bulunmadı.

Bilgin’in Ölüleri Gömün’ü engellemesi alelade bir işgüzarlık mı? Durumdan vazife çıkarmanın sonucu bir çeşit otosansür, bir çeşit Bekçi Murtazalık mı? Lemi Bilgin, bu savaş karşıtı, antimilitarist oyunun “birilerini” rahatsız etmesinden çekindiği için, dolayısıyla oturduğu genel müdürlük koltuğunu riske atacağını düşündüğü için mi ısrarla engelliyor?

Bu önemli ve ciddi sorular DT Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Lemi Bilgin’den yanıt bekliyor.

------------------
(1) Shaw, Irwin, Eleştiren Oyunlar tiyatro antolojisi içinde, çev. Coşkun Büktel, Dramatik Yayınlar, İstanbul, 1998.
(2) Büktel, Coşkun, “Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, DT Genel Müdürü Lemi Bilgin'i Derhal Görevden Almalıdır”, coskunbuktel.com kişisel internet sitesi, http://coskunbuktel.com/buktelolulerigomunyedi.htm
(3) Büktel, Coşkun, Yönetmen Tiyatrosu’na Karşı: Bir Shakespeare ve Nâzım Hikmet Savunması, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Devlet Tiyatrosu ‘Evet’ Dedi; Fazilet Partisi’nin Şehir Tiyatrosu ‘Hayır’ Diyor”, Kaknüs Yayınları, İstanbul, Eylül 2001, s. 315-325; güncellemelerle coskunbuktel.com kişisel internet sitesinde, http://coskunbuktel.com/buktelolulerigomuniki.htm)
(4) Tamer, Ülkü, “Edebiyatta ‘şu çılgın insanlar’”, Sabah Gazetesi, 5 Haziran 2006.
(5) Tamer, Ülkü, “‘Öykünün Mareşali’ de emekli oldu” yazısının altındaki düzeltme, Sabah Gazetesi, 4 Eylül 2006.

(Kaynak: Tiyatro Dünyası)

***

Ayrıca bakınız:
"Tiyatro Dünyası'ndan çok önemli bir yazı"