18 Kasım 2008 Salı

Kültür Bakanlığı çanağı silik de olsa tartışılıyor

Yaşam Kaya, editörü olduğu www.tiyatronline.com sitesinde, Kültür Bakanlığı çanağı konusuna değinmeye çalışıyor. Kaya'nın yazısını, şimdilik yorumsuz aktarıyoruz:


Devletin Eli Kimi Mutlu Etti?...


Yaşam Kaya
17 Kasım 2008


Yıllardır süren "Özel Tiyatrolara Devlet Yardımı" fiyaskolarla devam ediyor. Bu sene yardımlara ayrılan fonun arttırılması üzerine, neredeyse ülkenin bütün özel tiyatroları devletten biraz para almak için sıraya girdiler. Yüzlerce tiyatro başvuru yaparak gözünü kulağını Ankara'ya çevirdi. Peki ya sonuç: Devlet eliyle sanatsal sapmaların yaratıldığı bir kaos ortamı! Az biraz para alanlar gayet memnunlar. Ya parasını alamayanlar ne yapıyorlar?

Ortalıkta bir fırtınadır sürüyor. Selçuk Uluergüven'in haklı feryatları, bir özel tiyatronun aldığı parayı beğenmeme lüksü ve birkaç özel tiyatronun konu ile ilgili eleştirel düşünceleri tiyatro dünyasının gündeminde yer alıyor. Devletten parasını alanlar ise suspus gayet mutlular. Her sene aynı durumla karşı karşıya bulunuyoruz. Parasını alanlar için güzel devlet… Parasını alamayanlar için ise adaletsiz devlet…

Yardımı alan tiyatro gruplarını bir bir inceledim. Devlet alahtarı yazılar yazarak devamlı kapitalist sisteme göndermelerde bulunan bir sosyalist(!) tiyatro grubunun yardımdan faydalandığını, biletlerini 40 Ytl den satarak şimdiden sezonu kapatan beş tiyatronun rahatlığını, adını bile duymadığım günübirlik grupların adlarını okudum da epeyce gülümsedim!

Devlet sanata müdahil olarak tiyatro ortamına çekidüzen veren yapısını halen muhafaza ediyor. Bürokratik anlayışlarla yürüyen sistem yapısı yüzünden, onun tanıdığı bunun tanıdığı araya birkaç adam sıkıştırırsa bal gibi tiyatro yardımı alıyor. Alıyor da aldığı paranın emeğini yerine getirebiliyor mu?

Efendim, geçen aylarda Tiyatronline'da İngiliz hükümetinin özel tiyatrolara yardım yaptığına dair haberi yayınlamıştık. Ama haberin devamında İngiltere'de yaşanılanlar Türkiye'ye büyük dersler verecek nitelikte. İngiltere ülke sınırları içerisinde şirketleşmiş ya da amatör yapıda devam eden bütün tiyatrolara devlet yardımı yapıyor. Evet yanlış duymadınız ülke sınırlarındaki tüm tiyatrolara yardım da bulunuyor. Az ya da çok belli miktar para veriyor. Yardım kavramını adalet kavramı ile bir tutup, herkesi aynı çatı altında bütün halde görüyor.

Türkiye'de "Özel Tiyatrolara Devlet Yardımı Jürisi" oluşturularak, neye göre verildiği belli olmayan bir otorite ile tiyatrolara "cülus bahşişi" dağıtılıyor. Bu her halde tiyatrolara biraz "sus payı" olsa gerek. Yanlışı eleştirme, doğrudan yana tavır koy(!) gibi… Bu söylediğim savı doğrulayacak örneklerimi hemen sıralamak istiyorum.

Geçen sene ve bu sene de dahil, Türkiye müthiş bir despotizmle karşı karşıya kalmıştır. İşkenceler de ölen insanların feryatları okyanus ötesinden duyulmuştur. Marketinde içki sattığı için dövülen insanlar haberler de geniş yer bulmuştur. Tecavüz suçlularını, dini sömüren insanların insanları kullanılmasını ve İran'a benzer halde değişen toplum yapısını tiyatro dünyası olarak öylece izlemiştir. İngiltere'ye giderek hangi oyunun kopyasını Türkiye'ye getirelim diye düşünenler de cabası… Sonuçta bu durumları eleştiren oyunlar bu sezon da yok. Sanki her şey muhteşemmiş gibi tiyatro grupları enteresan oyunlarla yoluna devam ediyorlar. Günümüzle alakası olmayan oyunları sahnelere koyuyorlar. Yani sistem istediğini elde ediyor: Suya sabuna dokunmayan tiyatrolar!

Gelelim sonuca. Devlet özel tiyatrolara bu sistemle yardım yapmaya devam etmemelidir. Derhal elini sanattan çekmelidir. Tiyatronun devletten yardım alma lüksü varsa, o zaman sinemanın, şiirin, öykünün ve romanın da devletten para alması gerekir. Bu saçma sistemle ülke tiyatrosu/sanatı bir adım öteye gidemez. Sistemin çarkına bağlı, sistemin dediğinin dışına çıkamayan bir teatral anlayışla bir arpa yol alamayız.

(Kaynak: tiyatronline.com)