Açık Radyo, her perşembe günü saat 16.30'da "Tiyatroya iki farklı bakış arasında bir konuk" başlığıyla bir program sunuyor. Hemen her hafta izlemeye çalıştığımız bu program, başlığa uygun olarak yürümüyor. Bir kez, "iki farklı bakış" yok. Hatta "bakış" yok. Aslında "konuk" da yok. Üç kişi bir araya gelip doğaçlama diyebileceğimiz, ancak gerçek anlamda doğaçlama zevki de vermeyen saman tadında bir program "kotarıyorlar".
Açık Radyo'nun bu haftaki tiyatro programında, açık konuşuyormuş izlenimi vermekle birlikte, tamamıyla kapalı konuşan, dinleyicileri bir milim öteye taşımayan bir "konuk" vardı: Murat Karasu. Tam yarım saat süren programda, Murat Karasu'nun ne demek istediğini pek anladığımızı söyleyemeyiz.
"TOBAV, işlevi, oyunculuk hakları..." başlığıyla tanıtılan program, hiç de tanıtıldığı bağlamda ilerlemedi. Sürekli olarak yakınan ve sivil toplumculuğu bir zırh gibi kuşanmasına karşın, onu bile anlatma isteği içerisinde olmayan bir Murat Karasu vardı karşımızda. Gerçekten var mıydı?!
Kem edildi, küm edildi ve program çıtır çıtır yendi. Dinleyenler çok şey yitirdi; dinlemeyenler çok şey kazandı.
Sınıfsallıktan uzak, siyasetten yoksun bir örgütlenme söyleminin ötesine geçemeyen, büyüklere ninni biçiminde dillendirilen program, her geçen hafta hızla geriliyor. Dinlemenizi öneremeyeceğiz.