Münir Özkul adından yararlanmak için yedi takla atanlar, şimdi de "düşkünlüğünden" yararlanmak istiyorlar. Vıcık vıcık bir anlayışla hareket eden gösteri dünyası, Kevin Carter'ın çektiği Pulitzer ödüllü zayıflıktan ölmek üzere olan siyah küçük kız çocuğu ile yakınında tüneyen akbaba fotoğrafını anımsatıyor. Milliyet gazetesindeki ibretamiz Münir Özkul haberini okuyunuz:
Babamı hasta yatağında rahat bıraksınlar
Türk sinemasının usta oyuncusu Münir Özkul’un kızı Güner Özkul babasının sağlığının iyi olmadığını belirterek, yaşadığı sıkıntıları anlattı:
Özkul “ Babam artık yardımsız yürüyemiyor. Akciğeri su topluyor. Babam insan içine çıkacak durumda değil. Geçenlerde İbrahim Tatlıses ile tartıştık. ’Ben babanın elini öpmek istiyorum kamera yok’ dedi. Ben de ’Eşine iletirim sizi arar’ dedim. O da bana ’Eşi odaya kitliyormuş. Münir Özkul halkın malıdır bizden saklayamaya hakkı yok. Ben gelip İbo Show’un kameralarıyla çekeceğim herkese ibret olacak üstüne de Hababam Sınıfı’ndan ağlamaklı sahneler koyacağım’ dedi. Bunun üzerine ben de ”Neyin ibreti. Babam tek başına bile hareket edemiyor. İnsanlar bunu mu bilsin’ diyerek sinirlendim. ’Ben eşiyle konuşur size dönerim’ dedim. Tatlıses ‘Eşini ikna etmeye çalış. İbo Show’a mutlaka çıkarmalıyız’ dedi. Bu mümkün değil. Babam artık bir bebek gibi bakım istiyor. O hiçbir yere gidecek hiç kimseyle görüşecek durumda değil. Onu rahat bıraksınlar. Babam artık filmlerdeki eski haliyle hafızalarda kalmak istiyor.”
Babamın ilacı Numan Abla
Güner Özkul babasının yardımsız yaşayamaz halde olduğunu belirterek şunları söyledi: “Numan abla 25 yaşında babama aşık oldu. Bugün 55 yaşında. Bir gün olsun ’of’ demedi. Muhteşem bir insan. Babam para içinde yüzmüyor ama geçimini sağlayabilecek bir durumda. Evleri var ikisinin de emekli maaşı var. İkisi de şanslı. 3,5 yıldır kameralardan uzak. Babam son 2 ayda birden değişti. 2 ay önce Amerikan Hastanesi’ne gitmiştik. Bir yerde tango müziği duydular. Babam, Numan abla ile dans etmişti. Onu kameraya çektim. Ama artık onu bile yapamıyor. Bakırköylü Sanatçılar Derneği vardı. Babamı sürekli davet ediyorlardı. Orada babama masa kurmuşlar. Kameralar toplanmış ‘Münir Özkul aç. Dernek onu doyurdu, babaya kebap yedirdi. elveda Münir baba seni çok özleyeceğiz’ diye haber yapmışlar. Beni tanımayan insanların görüp yüzüme bir tükürmediği kaldı. ’Baban aç sen televizyonlara çık’ gibi...”
(Kaynak: Milliyet)