Oyunculuğu sanat olmaktan uzaklaştıran diziler, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için, tamamıyla sektör haline getirildi. Kapitalizmin olmazsa olmazlarından reklam sektörünün yedek parçası olarak kurgulanan diziler, iki reklam arasını doldurarak, kitleleri televizyona tutsak edip, onların seçenek evrenler düşlemesini engelliyor. İyice şişip patlama noktasına gelen diziler, entelektüel düzleme eklemlenebilecek oyuncu adaylarını da düzeysizliğe ortak ederek, evrensel kültürün yoksullaşmasına neden oluyor!...
Dizilerin sektör haline getirilmesini somut kanıtlarla anlatan araştırmayı, Milliyet gazetesinden aktarıyoruz:
"Dizi ekonomisi" araştırması
Bölüm başına maliyetleri 100 ila 300 bin YTL arasında değişen televizyon dizilerinin, reklam ve sponsorluk gelirleriyle birlikte yaklaşık 1 milyar YTL’lik bir ekonomi ortaya çıkardığı belirtildi.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) yaptığı "Dizi ekonomisi" araştırmasına göre, 11 ulusal kanalda bu sezon 20’si yeni 63 yerli dizi yayınlanırken, reyting rekorları kıran diziler yapımcılarına da kanallara da kazandırıyor.
Yerli dizilerde son 3 yıldır adeta bir patlama yaşandığına dikkat çekilen araştırmaya göre, yerli diziler, yapımcısından yönetmenine, oyuncusundan senaristine kadar ekran önünde ve arkasında yaklaşık 150 bin kişiye istihdam olanağı sağlıyor.
Araştırmaya göre, bir dizinin bölüm çekimi maliyeti 100 ile 300 bin YTL arasında değişiyor. Buna dizilerin bölüm başına en az 300 bin YTL olan reklam gelirleri ve 10 ila 70 bin YTL arasında değişen ana sponsorluk gelirleri de eklendiğinde, yıllık en az 1 milyar YTL’lik bir dizi film ekonomisi ortaya çıkıyor.
100 KİŞİLİK EKİP
Araştırmaya göre, bir dizide ekran önünde ortalama 20 ila 30 oyuncu görev alırken, kamera arkasında bunun iki-üç katı bir teknik ekip bulunuyor. Stüdyoda görev alanlarla birlikte bir dizide görev alanların sayısı ortalama 60 ila 100 kişi arasında değişiyor.
Bir dizinin yapımında servisciden çaycıya, malzemeciden kuaföre kadar onlarca farklı mesleğe mensup çalışan görev alıyor.
Televizyon dizilerinin bölüm başına maliyeti, 60 bin YTL’den başlayıp 500 bin YTL’ye kadar çıkabiliyor. Ancak genel olarak sektör temsilcileri dizilerin bölüm başına maliyetinin 100 ila 300 bin YTL arasında değiştiği görüşünde birleşiyorlar.
OYUNCU ÜCRETLERİ
Bir dizide maliyetin yüzde 20’sini, başrol oyuncusunun ya da oyuncularının aldığı ücretler oluşturuyor. Bu da demek oluyor ki, başrol oyuncuları bölüm başına 10 ila 30 bin YTL arasında ücret alıyor.
Türkiye’de en çok kazanan dizi oyuncusu unvanını elinde bulunduran Kurtlar Vadisi’nde "Polat Alemdar’ rolünü oynayan Necati Şaşmaz’ın bölüm başına 75 bin YTL aldığı söyleniyor.
Dizilerde önemli rolleri genellikle tiyatro ve sinemadan gelen oyuncular oynuyor.
Sektörün figüran dahil her kademedeki oyuncu ihtiyacını ağırlıklı olarak cast (oyuncu) ajansları karşılıyor. 1990’lı yılların başında sayıları 5’i bulan cast ajanslarının sayısı bugün 100’ü geçiyor. Ancak bunların 20’si dizi sektöründe etkin olabiliyor.
Araştırmaya göre, cast ajanslarına kayıtlı oyuncu sayısının 50 bini bulduğu tahmin ediliyor. Avukattan ev hanımına, mühendisten öğretmene kadar farklı mesleklerden kişiler reklam, sinema ve dizilerde rol alıyor.
Profesyonel olarak oyunculuk mesleğini yapanlar genellikle menajerlik sistemiyle çalışıyor. Amatör olarak oyunculuk yapan insanların kazançları profesyonel oyuncularla kıyaslandığında düşük kalıyor.
İSMMO’nun araştırmasına göre, dizi sektörü büyürken sorunları da beraberinde büyüyor. Sektörün en büyük sorunu, 85 ila 120 dakika olarak çekilen dizi bölümler.
Avrupa’da diziler 45 dakika olarak çekilip yayınlanırken, Türkiye;de her bölüm bir sinema filmi uzunluğunda.
Araştırmaya göre, dizilerdeki ücretlerin dağılımı şöyle:
Yönetmen: 5 - 15 bin YTL
Senarist: 5 - 15 bin YTL
Müzisyen: 2 - 8 bin YTL
Yönetmen yardımcısı: 500 - 4 bin YTL
Başrol oyuncusu: 10 - 30 bin YTL
Orta kademe oyuncu: 5 - 10 bin YTL
Ünlü olmayan oyuncu: 2 - 5 bin YTL
Diyaloglu bölüm oyuncusu: 50 - 500 YTL
Ajanstan diyaloglu oyuncu: 50 - 200 YTL
Ajanstan görüntü figüranı: 20 - 30 YTL
Bazı televizyon kanalları, dizileri ’iç yapım’ olarak kendisi yapıyor ya da bağlı olduğu grubun yapım şirketine yaptırıyor. Ancak yerli dizilerin yüzde 90’ını yapım şirketleri yapıp, televizyonlara pazarlıyor.
Yapım şirketleri, dizilerin maliyetinin üstüne yüzde 20 ila 40 arasında değişen oranlarda kar koyarak, televizyon kanallarına satıyor.
İLK 3 BÖLÜM SEYİRCİ KAPMA BÖLÜMÜ
Yine aynı araştırmaya göre, yapımcılar, kanallarla genelde reyting anlaşması yapıyorlar. Yapımcılar için ilk üç bölüm genellikle "seyirciyi kapma bölümleri" olarak tabir ediliyor. Yapımcılar genellikle prime time;da (saat 20.00 ila 23.00 arası) 7 reyting garantisi vererek kanal yönetimleriyle el sıkışıyor.
Reyting arttıkça, yapımcıların da kanallardan bölüm başına aldıkları ücret artıyor.
Bölüm başına bütçeleri 100 ila 300 bin YTL arasında değişen diziler, yapımcılar açısından 10’uncu bölüme geldiğinde ancak maliyetini karşılamış oluyor. Ancak beklenilen reytingi alamayıp da erken yayından kaldırılan diziler, bu işe para koyan yapımcıları da zor durumda bırakıyor.
DİZİ BÜTÇESİ
Dizi bütçesinin yüzde 3 ila 5’i daha dizinin ön hazırlık aşamasında kullanılıyor. Bir dizi yayına girmeden 6 ila 8 ay önce ön hazırlıkları başlıyor. Yer, kostüm gibi ilk masraflar bu ön prodüksiyon bütçesinden kullanılıyor ve yapımcı şirketi tarafından ödeniyor.
Dizi çekilmeye başladıktan sonra, bütçenin yarısına yakını oyuncu kadrosuna gidiyor. Bütçenin yüzde 20 bölümünü yönetmen, senarist, müzisyen gibi yapım ekibi alıyor. Teknik ekibin aldığı pay yüzde 5 iken, ekipman, dekor-kostüm, film-kaset ücreti, post prodüksiyon ve prodüksiyon giderleri için harcanıyor.
Araştırmada, Türkiye’de dizi ve film çeken 150 aktif yönetmenin olduğu belirtiliyor. Dizi çeken yönetmenlerin ücretleri de çalıştığı kuruma ve dizinin yayınlanacağı kanala göre değişiyor.
USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİ
Araştırmada ayrıca , son yıllarda dizilerin beklenmedik yükselişinin, yönetmen ve senarist açığını ortaya çıkardığına dikkat çekildi.
Özellikle yönetmen açığının reji asistanlığından kamera yönetmenliğine, oradan da görüntü yönetmenliğine uzanan bir usta-çırak ilişkisi içinde yetişenlerle çözülüyor.
Senarist ihtiyacını gidermek için de son dönemlerde birbiri ardına senaryo okulları açılıyor.
Senarist ücretleri, dizilerde haftada 5 ila 15 bin YTL arasında değişiyor.
DİZİ MÜZİKLERİ
Dizi müzikleri konusunu da ele alan araştırmaya göre, dizilerin seyirci tarafından sevilip tutulmasında önemi büyük olan dizi müzikleri için bölüm başına 2 ila 8 bin YTL arasında bir ücret ödeniyor.
Dizi ne kadar çok yayında kalırsa, müzik için alınan pay da artıyor.
Türkiye müzik piyasasının rakamsal büyüklüğünün 30 milyon YTL olduğu tahmin edilirkan, dizi müzikleri de pazardan ortalama yüzde 5 pay alıyor.
REKLAMIN ASLAN PAYI
Büyüklüğü yaklaşık 4.5 milyar YTL’yi bulan reklam sektörünün son yıllarda yeni büyüme araçlarından biri yerli diziler.
80 dakikalık bir dizinin arasına yaklaşık 30 dakikalık reklam alınıyor.
Reklam tarifeleri kanallara göre farklılık gösterse de, prime time’da yayınlanan dizi arasındaki reklamların saniye fiyatı 200 ile 400 YTL arasında değişiyor.
Televizyonların prime time’larının yüzde 80’ini diziler işgal ederken, prime time’daki reklam gelirleri ise televizyonlarının kazancının yüzde 70-80’ini oluşturuyor. En çok izlenen dizilerin 30 saniyelik reklam spotu 6-7 bin dolar.
Medya Takip Merkezi’nin 4-10 Ağustos 2008 tarihinde yaptığı bir çalışmaya da yer verilen araştırmaya göre, en çok reklam alan program tipleri arasında yerli dizilerin ezici bir üstünlüğü bulunuyor.
DİZİLERE SPONSORLUK
İSMMO’nun araştırmasına göre, dizilerin tek gelir kaynakları reklamlar değil. Sponsorluklar da dizi ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. Ürünlerini marka yapmak ya da marka bilinirliklerini artırmak isteyen firmalar, tüketiciye kendilerini en hızlı tanıtma yollarından biri olarak yerli dizileri görüyor.
Bölüm başına 10 bin YTL ile başlayan ana sponsorluk, devam eden bölümlerde 70 bin TL’ye kadar çıkabiliyor.
Diziler bir ana sponsorun yanı sıra 40’a yakın da sponsor alabiliyor.
Son yıllarda mücevherat ve kuyum sektörünün dizilere ana sponsor oldukları dikkat çekerken, sıralı otogaz sistemlerinden gıdaya, ayakkabıdan yatağa kadar farklı sektörlerden de ana sponsor olmak için dizilere ilgi gösterdiği gözleniyor.
Diziler ayrıca, emlakçılık ve araç kiralama şirketlerine de yeni iş kapıları açıyor.
Dizilere mekan sağlayan emlakçılar, konaktan villaya, yalıdan ofise kadar birçok mekanı kiralıyor. Dizi mekanlarının günlük kirası 350 YTL’den başlıyor ve 6 bin dolara kadar çıkıyor. Kimi zaman bir dizinin bir bölümünde 20 ayrı mekan kullanılıyor.
Nostaljik diziler için ise İstanbul Boğazındaki yalılar rağbet görüyor. Günlük 500 YTL’ye kiralanabilen yalıların aylık kirası 20 bin YTL’yi buluyor.
Dizilerde mekan olarak devlete ait saray, müze, tarihi konak, park, köprü, sokak ve cadde gibi yerler de kullanılabiliyor. Bu mekanları kullanmak için de özel fiyat tarifeleri bulunuyor.
DİZİ TURİZMİ
Diziler kullanılan mekanlara direk katkı sağlarken, dizilerin çekildiği bölgeler geniş kitleler tarafından tanınıyor. Hatta yeni bir iç turizm hareketinin oluşmasına da neden oluyor. Dizilerle yeniden keşfedilen yerlerden biri Peribacaları diyarı Kapadokya.
Diziler çekildikleri yerlerde turizm hareketini artırırken, yöre halkı da figüran olarak dizilerde rol alıyor.
DİZİ İHRACATI
"Dizi ekonomisi" araştırmasına göre, yerli dizi sektöründeki büyüme, dizi ihracatını da beraberinde getirdi.
Bir zamanlar dizi ithal eden Türkiye, özellikle Ortadoğu ülkelerine dizi ihracatına başladı. Dubai’den 22 Arap ülkesine yayın yapan MBC (Middle East Broadcasting Center-Ortadoğu Yayıncılık Merkezi) adlı televizyon kanalı, Türk dizilerini ilk keşfeden televizyon kanalı oldu.
Ihlamurlar Altında ve Gümüş dizilerinin yayın haklarını satın alan MBC, izleyicilerin ilgisi sonucunda toplam 25 Türk dizisini daha satın aldı.
Her bir dizinin 200 ila 250 bin dolar arasında bir bedelle ihraç edildiği belirtiliyor.
1-19 Eylül 2008 tarihleri arasında tüm izleyici grubunun izlediği ilk 100 program içinde milli maçların olduğu günler hariç, en yüksek reytingi yerli diziler aldı.
(Kaynak: Milliyet)