Siyaseti kışlaya yaslayanlarla, camiye yaslayanların yapay çelişkilerine tanık oluyoruz. Emek / sermaye çelişkisi yerine, laik / şeriat çelişkisiyle gündemi meşgul eden egemenler, televizyon demokrasiciliğiyle toplumu oyalıyorlar. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun, tüm Türkiye'yi ekran başına tutsak etmeye uğraştığı bir süreçte, sınıfsal çelişkilerin ilelebet ertelenmesi için bir adım daha atıldı. İktidardayken olumsuzlukların üzerini örtmeyi, muhalefetteyken de olumsuzlukların üzerini, kendi küçük çıkarları için açmayı deneyenler, televizyon demokrasiciliğini, kitlelerin, biraz daha uyuması için kullanıyorlar. Herşeye karşın, bu sanal muhalefete bile içerleyen iktidara yakın basın, vaveylayı kopardı...
soL gazetesine yansıyan iktidara yakın basının ikiyüzlülüğünü yada yüzsüzlüğünü okurlarımızın okumasını arzu ediyoruz:
Fetvalı demokrasi
Özgürlük palavralarıyla "faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıp kimi solcularla birlikte "demokrasi cephesi" kuran tarikat gazeteleri yeniden bildik söylemlerine döndüler. Herkesi münafık ilan eden yayın organlarının düzeysizliği hayrete düşürüyor.
(Bakınız: soL)