3 Temmuz 2008 Perşembe

EMRE KONGAR MÜSTEŞARKEN...

Önce ruhu, ardından fiziği çürüyen AKM, sürekli olarak tartışma gündemine geliyor. Kapitalizm dininin en büyük kültürel tapınaklarından AKM'nin çürüdüğünü, en yetkili kalemlerden biri olan Emre Kongar itiraf ediyor. Devrimci kurum ve kuruluşların; baskı ve baskına uğradığı, yöneticilerinin gözaltına alınıp işkenceden geçirildiği, kapılarına mühürler vurulduğu Türkiye'de, kapitalistler, kendi kültürel tapınaklarını da hızla çürütüyorlar...

Emre Kongar'ın içeriden eleştirisi bile onları tarih sahnesinde aklamayacak. Tarih, devrimci sanatçıların soluğunun sıcaklığıyla yazılacak...

Emre Kongar'ın kitabından tadımlık sunuyoruz:


(...)

İstanbul'da yaşayan bir organizma bu sözünü ettiğim. Temizlenmeyen, onarıma alınmamış, kimsenin dokunmadığı opera binası, yaşayan bir organizma olma özelliğini çoktan yitirmiş... Biz her şeyi göğüsledik ve kapatma kararı aldık. Bu kararı da tam bir yıl önce, 93 yılında ilan ettik.

Ki, biz bir yıl önce sözünü ettiğim onarım için meclisten 150 milyar para istedik. Ve 120 milyar paranın çıkmasını sağladık. Projeler yapıldı, hazırlıklar tamamlandı. Ama bu sefer de, 5 Nisan Kararları gündeme geldi. Bütün harcamalar durduruldu. Ancak 38 milyarı kurtarabildik.

AKM'de büyük onarım gerekiyor.

Pencere pervazlarına kadar tamire ihtiyaç var... İçerde nereyi tutsanız elinizde kalıyor.

Bahsi geçen 120 milyarı alabilmiş olsaydık, 6 ay içinde onarım bitirilmiş olacaktı... Ama Türkiye gerçekleri var ve biz ayda yaşamıyoruz.

Problem hiç bitmedi ki! Düşünebiliyor musunuz, o binada dans eden balerinlerin ayakları burkuluyor. Çünkü Devlet Senfoni Orkestrası'nın kullandığı sac panolar parkenin aşağıya çökmesine sebep oluyor. Dolayısıyla dansçılar zor durumda kalıyor. Bu sac panoların neden kullanıldığına gelince, bir banka "bedava" vermiş de ondan!

(...)

Emre Kongar, "Ben Müsteşarken" sf. 208
Remzi Kitabevi / 10. BASKI: Ekim 2006

(Ayrıca bakınız: EMRE KONGAR MÜSTEŞARKEN...)