23 Temmuz 2008 Çarşamba

Coşkun Büktel
23 Temmuz 2008


DT oyuncusu Habibe Merih Atalay, iftiracı Özdemir Nutku'yu şeyhülislam yerine koyup ondan "fetva" dileyince...

Hilmi Bulunmaz, Atalay'ın iftiraya verdiği "dolaylı" desteği bile bağışlamadı.

Habibe Merih Atalay, (artık görüntü kaydı bile yayınlanarak ayan beyan ortaya çıkmış bulunan Özdemir Nutku iftirasına rağmen, iftira ettiği Büktel'den Nutku'nun hâlâ özür dilememiş olmasına rağmen)Büktel'e iftira edilmesinde sakınca bulmuyor ya da Büktel'e atılan iftirayı önemsemiyor olmalı ki; iftiracının iftirasını görmezden gelerek o iftiracıya "danışma mercii" payesi verip ondan fetva dilenebiliyor.

Nutku'nun bir öğrencisi (Erbil Göktaş) söz konusu iftira hakkında Büktel'in "pireyi deve" yaptığını yazmıştı. (Bakınız: Göktaş, "Coşkun Büktel ve başkalarının merak ettikleri 2" Yeni Tiyatro, Mart-Nisan 2008, sayfa 41.)

Bizzat Özdemir Nutku ise (yalnızca helâ gibi çift "oo"lu sitede yayınlanan, daha sonra kaldırılan ama neyse ki Bulunmaz tarafından kaydedilmiş olan ve bir lağımda yayınlandığına göre Nutku'nun imzasıyla bir sapık −Burak Caney− tarafından kaleme alınmış olma ihtimali de bulunan) son yazısında Büktel'e attığı iftirayı "incir çekirdeğini doldurmayan konu" olarak tanımlıyordu. (Bakınız: "Prof. Özdemir Nutku yazı dizimizi doğruladı")

Nutku ve öğrencisi Göktaş, Büktel'e atılan iftira"pire" ya da "incir çekirdeği" kadar önemsiz görüyor; Habibe Merih Atalay ise, kendini onlarla aynı paralelde konumlayarak, iftirayı, hesaba katılması gerekmeyen, ihmal edilebilir bir ayrıntı sayarak görmezden gelip, iftira "fasa fisoymuş" gibi, Nutku'ya hiçbir şey kaybettirmemiş gibi bir hava yaratmaya çalışıyor.

Önce, tüm kaz kafalılar için şu basit gerçeği belirleyelim: Yeryüzünde Büktel'den başka hiç kimse, Büktel'e atılan iftirayı önemsememek hakkına sahip değildir. Herkes ancak "kendine" atılan iftirayı önemsememek hakkına sahiptir. Bana atılan iftirayı ancak "ben" önemsemeyebilirim. Ama ben, Türk tiyatrosunda balığın "baştan" koktuğunu iki kere iki dört gibi kanıtladığı ve içeriğinde tiyatro insanları için zihin açıcı, olgunlaştırıcı, gerçeğe yaklaştırıcı pek çok ibretamiz dersler barındırdığı için (örneğin, Habibe Merih Atalay'ın iftirayı görmezden gelmesi bile, düşünmeyi becerebilen zekâlar için ibretamiz bir derstir) Özdemir Nutku iftirasını, çok ama çok önemsiyorum. Hiç kimsenin de bana, (iftiracı hâlâ özür dilemediği halde) bu işi fazla abarttığımı / uzattığımı söylemeye hakkı olduğunu düşünmüyorum. Ama iftirayı (dolaylı yöntemlerle de olsa)önemsiz göstermeye çalışanlara, benim (ve benim gibi iftiraya karşı olan herkesin) her şeyi söylemeye hakkı vardır, diyorum.


"Sayın Özdemir Nutku, Merhaba…" başlıklı yazısıyla iftirayı "dolaylı olarak" destekleyen Habibe Merih Atalay'a, Hilmi Bulunmaz'ın neler söylediğini okumak için, lütfen, aşağıdaki başlığı tıklayınız:

"ALEYKÜMSELAM YA HABİBE!..."

(Kaynak: coskunbuktel.com)