Para, şöhret, karşı cins... elde etmek için oyunculuğa soyunanlar, koşullar elverişli olduğunda "mutlu son"a ulaşabiliyorlar. Bu durumu en kestirme yoldan sağlayan da televizyonlar. İzleyicilere de patlamış mısır atıştırma eşliğinde, bu yapay hayatlara öykünmek düşüyor...
Oyuncular, seve seve yada istemeye istemeye bu sürece katılmak zorunda kalıyorlar. Bu süreçten beslenirlerken, mutlaka bir gerekçeleri oluyor: Yakınları hasta olabiliyor. Çevrelerini zengin etme hayaliyle tutuşuyorlar. Ele geçirecekleri şöhreti düşünüp, siyasal söylemlerini yaygınlaştırabilecekleri umudunu taşıyorlar. İyi bir evlilik yapıp, pembe pancurlu evde yaşamak istiyorlar. Ve daha bir sürü...
Bir de madalyonun görünmeyen yada çok az görünen yüzü var. Tüm bu bireysel istekler karşılanırken; egemenler, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için donanımlarını artırıyorlar. Küçükburjuva dünyalarında mutlu olup, kendi çevrelerindeki insanları da mutlu etme isteğini insani bir istek olarak buluyoruz. Ne var ki yapılan iş, pazarda limon satmaya benzemiyor. Sadece limon satan ile limon alan arasında olup bitmiyor alışveriş. Yapılan iş kapitalizmin imgesini emekçilere aşılamak olarak hayatiyet kazanıyor. Sınıfsal savaşımın ertelenmesine neden oluyor. Ve daha bir sürü...
***
Okurların bu durumu kavrayabilmeleri için Vatan gazetesinden bir belge sunuyoruz:
'Kuzenimin yüzüğünü satıp İstanbul bileti aldım'
‘Kurtlar Vadisi Pusu’nun ‘Muro’su Mustafa Üstündağ'ın bu açıklamaları herkesi şaşırtacak!
Mustafa Üstündağ ya da nam-ı diğer “Muro”... “Kurtlar Vadisi Pusu”da canlandırdığı “Muro” sayesinde ünlenen, replikleriyle milyonları güldüren Mustafa Üstündağ, Mersin’den İstanbul’a uzanan çileli bir hayatın da sahibi.
Onun tek tutkusu vardı; oyuncu olmak. Liseyi bitirir bitirmez şov dünyasının başkenti İstanbul’a gelmeyi kafasına koydu ama bunun için yol parası bile yoktu.
İmdadına Yıldız teyzesinin kızı yetişti. Teyze kızı Şerife Akün, parmağındaki yüzüğü çıkarıp ona verdi.
1996 yılında o yüzüğü satarak aldığı biletle İstanbul’un yolunu tuttu. İlk durağı akrabalarının da bulunduğu Pendik oldu. Onların sayesinde komşuları tiyatrocu Çetin Etili ile tanıştı.
Tiyatronun eğitimini almayı kafaya koyan Üstündağ, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne girdi. Önce ufak tefek roller oynadı. Ardından “Uy Başıma Gelenler”, “Aşka Sürgün” ve “Emret Komutanım” gibi diziler geldi. Oynadığı son dizi olan “Kurtlar Vadisi Pusu” onu zirveye taşıdı.Öyle ki Pana Film, dizide canlandırdığı “Muro” tiplemesini başlı başına bir film karakteri yapmaya karar verdi.
“Muro” ile “Çeto”nun ilginç serüvenleri bu yaz film olacak ve Kurban Bayramı’nda da vizyona çıkacak.
Mustafa Üstündağ’la “Cafe Sohbeti” için Çiçek Bar’da buluştuk. Üstündağ, bir sohbette kanınızın ısınacağı türden biri.
Söyleşinin sonuna doğru konu Üstündağ’ın anne ve babasıyla ilişkilerine gelince işin rengi değişti.
Üstündağ, göğüs kanserine yakalanan annesinin hastalığa karşı verdiği savaşta hep yanında olduğunu, şimdilik kanseri yenen annesinin ilaç tedavisinin sürdüğünü söyledi. Oyuncu “Babam 4.5 yıl önce vefat etti. Keşke ‘Muro’yu oynadığımı görseydi” dedi ama devamını getiremedi. Çünkü gözleri doldu, ağlamaya başladı. Babasıyla yaptığı son görüşmede kendisinden para istediğini ama olmadığı için gönderememiş olmanın bir hançer gibi içine saplandığını anlattı.
Oynamaya başlamadan önce “Kurtlar Vadisi”ni izliyor muydun?
Sürekli bir televizyon izleme alışkanlığım yok. “Kurtlar Vadisi”ne başlamadan önce birkaç bölümünü takip ettim, ne var, ne oluyor diye...
Teklif geldiğinde kaç bölümlük bir işti. O rol sonra nasıl büyüdü?
Diziyi konuştuğumuzda “Bölüm garantisi veremiyoruz” dediler. Sonrasında da süreç böyle gelişti.
“Muro” çok sınırda bir rol... O yüzden dizi seyircilerini bile böldü. Kimi “Teröristi niye sempatik gösteriyorsunuz?” dedi, kimi “Onu sakın öldürmeyin”... Bunun sana yansıması nasıl oldu?
Evet örgüte bir lanet okuma var. Ama benim rolü ele alış biçimimi de sevdiler. Mustafa’yla Muro’yu birbirine karıştırmadı insanlar. “Eline sağlık çok güzel oynuyorsun” dediler hep. Karşı çıkanlar bile “Çok iyi bir oyunculuk ama dizide böyle bir karakter doğru mu?” dedi.
“Avrupa Yakası” için denir ki hep, “Gülse Birsel herkesin rolünü yazar, Engin Günaydın’a iş gelince sağ tarafı boş bırakır, Engin kendi oynar”... Bu anlamda Mustafa Üstündağ’ın Muro’ya kattığı ne var?
Karakter tamamlandıktan sonra ve ben karaktere hakim olmaya başladıktan sonra yazılan text üzerinden arada bir iki doğaçlama yapabiliyorum.
Nedir o doğaçlamalar mesela?
Mesela ‘Burjuva donu’ öyle çıktı. Senaryoda yoktu. Muro, çocuğun beline silah koyup eyleme gönderiyor. Eray’ın (Yıldırım’ı oynayan Eray Türk) belini açtım baktım bir mavi don var. Ne ulan bu don masmavi... Döndüm Çeto’ya “bundan sonra örgütte kimse burjuva donu giymeyecek” dedim. Zübeyir de “Kalsın” dedi... Genel havayı bozmadan öyle şeyler yapıyoruz.
Dizide kaçıncı bölümde girdin?
14. bölümde girdim Allah’a çok şükür 41. bölümü ölmeden tamamladım. Her sete gidişimde inşallah bugün ölmem diye dua ediyordum, dualarım kabul oldu! (Gülüyor)
İnternete girip “Muro” diye arama yaptığında karşına binlerce doküman geliyor. Dizide söyledikleri insanların diline pelesenk oldu. Mustafa Üstündağ’ın en beğendiği “Muro sözü, repliği” hangisi?
“Lanet olsun içimdeki insan sevgisine” tabii ki...
Muro bugüne kadar ölmekten nasıl yırttı? Yoksa senin sete giderken “İnşallah bu bölüm ölmem” diye yaptığın dualar mı onu kurtardı?
Çok sıcak geldi seyirciye... Gülüyor, ağlıyor, şarkı ve türkü söylüyor. Çeto’nun annesini taklit ediyor. İçimizden biri gibi aslında adam.
Dizide “Çeto”yu oynayan Şefik Onatoğlu da sizin gibi Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin öğrencisi. Tanışıyor musunuz? Dizide oynaması için sen mi önerdin?
Okuldan tanıyorum, çünkü Mustafa Hoca’nın (Alabora) asistanlığını yapıyordum. Pana Film’e, bizim okulda çok yetenekli bir çocuk var dedim, tanıştılar, “Çeto”yu oynamaya başladı.
MGSM’yi bitirmiş olmana rağmen orayla bağın sürüyor mu?
Tabii... Biz orada parasız okuduğumuz için o bizim boynumuzun borcu... Müjdat Gezen’in yaktığı o ateşi söndürmeyeceğiz.
‘Yolunda giden bir ilişkim var’
Sevgilin var mı?
Şu anda yolunda giden bir ilişkim var.
Kız arkadaşın da oyuncu mu?
Değil.
“Muro”dan önce başlayan bir arkadaşlık mı?
Öncesinden.
Şöhret bozmadı ilişkiyi?
Aman abi...
Keşke yapmasaydım dediğin ne var?
Hiçbir şey için keşke yapmasaydım demedim, inşallah bundan sonra da demem.
İyi ki yapmışım dediğin?
İyi ki oyunculuk konusunda ısrarlı olmuşum.
Mutlaka yapmalıyım dediğin ne var?
Yamaç paraşütü yapmak istiyorum.
Teyzenizin kızı Şerife’den aldığınız altın yüzük borcunu ödedin mi?
Daha ödemedim.
Ayıp değil mi? Tam 12 sene oldu.
Artık bir tane burma bilezik alıp götüreceğim ona... Geçen gün telefon açtı. “Adana’ya gelecek misin?” diye sordu. Geleceğim deyince “Koluna girip seninle Gazipaşa’da dolaşacağım” dedi. Onun bana yaptığı iyiliği asla unutamam.
Muro ve Çeto’nun filmi çekiliyor
“Ne olacak, ne bitecek diye ben de çok merak ediyorum. Henüz senaryo ile karşı karşıya gelemediğim için hikâyeyi kaba taslak anlatabilirim. ‘Muro’ ile ‘Çeto’ cezaevinden çıkarlar ve derler ki, “Biz artık köyümüze dönelim, evlenelim, aile kuralım ve örnek birer devrimci olarak başlayalım devrimi yapmaya”. Ancak köye gittiklerinde öğrenirler ki, muhtar cezaevindeyken onları Ruslarla evlendirmiş. Ütopyalarını gerçekleştirebilmek için önce mevcut eşlerinden boşanmaları gerekir. Bunun için Rus eşlerinin yaşadığı İstanbul’a gelirler. Film bu yaz çekilecek Kurban Bayramı’nda vizyona girecek. Filmi Zübeyir Şaşmaz yönetecek. Filmde, dizideki ‘Yıldırım’ da olacak.”
10 ismin çağrıştırdıkları
Necati Şaşmaz : Seviyorum
Gürkan Uygun : İyi ki tanımışım
Kenan Çoban : İyi arkadaşım
Erhan Ufak : Komik
Hüseyin Avni Danyal : Trabzon
Musa Uzunlar : Nâzımım
Tarkan Tüzmen : Albümü vardı
Bahadır Özdener : İyi yazıyor
Müjdat Gezen : Babam
Muzaffer Hiçdurmaz : Devrim
(MİLLİYET)
(Kaynak: Vatan)