Foto: Yaşam Kaya
Değerlendirmemizi yapmadan önce, Yaşam Kaya'nın 19 Nisan 2008'de yayımladığı "Ankara'da Kadınlar Çığır Açıyor 'Zorunlu Hedefler' Ankara Devlet Tiyatrosu" başlıklı yazısının dibine düşürdüğü notu aktaralım:
Dip Not
Zamanında Orhan Pamuk’un romanları için “yazım yanlışları var… anlatım bozuklukları var…” gibi sözler kullananlar, Sayın Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü’nü alınca suspus oldular. Yazdığım eleştirilerde “yazım yanlışı var… anlatım bozukluğu var…” diyenler, önce Türkçe’ nin dolaylı anlatım dilini okumayı öğrensinler!
Şimdi de değerlendirmemizi yapalım:
"Shakespeare'in değil doğum tarihini, hangi yüzyılda yaşadığını bile bilmeyen; en az 150 yıllık Türk tiyatro tarihinin 100 yıl önce, yani 1907'de başladığını sanan Yaşam Kaya" (Bakınız: Büktel, "Yaşam Kaya, 'İngiltere basınında yazan ilk Türk tiyatro eleştirmeni' olmakla övünüyor"), "...'yazım yanlışı var… anlatım bozukluğu var…' diyenler, önce Türkçe’ nin dolaylı anlatım dilini okumayı öğrensinler!" sözünü edebilme yürekliliğine(!) sahip olduğu için, ben de kendisine hayranım.(!) Yaşam Kaya, Shakespeare'in doğum tarihini, Türkiye tiyatrosunun başlangıç tarihini öğrenmeden, nasıl oluyor da "Türkçe'nin dolaylı anlatım dilini" yazmayı öğrendiğini iddia edebiliyor?!... Çok merak ediyorum!!!
Yaşam Kaya, önce Nobel Edebiyat Ödülü'nü alsın; ardından da gerekirse biz, "suspus ol"alım. Ancak Orhan Pamuk'un karşısında bile "suspus ol"mayan bir kişiliğe sahip olduğumuzdan (Bakınız: Bulunmaz, "Bir bavul diyalog"), şimdi olduğu gibi, Yaşam Kaya Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldıktan(!) sonra da "suspus ol"mayız!...
Yaşam Kaya'nın Nobel aldığını görecek kadar uzun yaşamayı çok isterdim ama, yeryüzünde hiç kimsenin o kadar uzun yaşayacağını sanmıyorum!!!
(Bakınız: Yaşam Kaya, "Ankara'da Kadınlar Çığır Açıyor 'Zorunlu Hedefler' Ankara Devlet Tiyatrosu")