Anımsamak için, önce unutmak gerekir. Unutan anımsar. Unutmayanın anımsama görevi yoktur. Tüm halkların olduğu gibi, Türkiye halkının da unutmama bilinci var. Bir halk içerisinde, gerçeği, bir kişi bile unutmasa, o gerçek bir gün, gittikçe büyür. Gerçek, gerçekten gerçek olur...
Örnekse Türkiye tiyatrosunda, bir kişi bile (Coşkun Büktel), hem de ısrarla, gerçeğe sahip çıksa ki çıktı, çıkıyor, çıkacak; yazarak değil de tiyatro yaparak gerçeğe sahip çıkmaya çalışan bir başkası (Hilmi Bulunmaz), Büktel'in savunduğu gerçekleri, yazı alanında da desteklemeye başlar. Feridun Çetinkaya, alçakgönüllü sitesinde (tiyatrofanzini) sahip çıkar. Gerçek zamanla büyür ve alçaklık üretenlerin tümünün sesini boğar. Gerçek, gerçekten gerçek olur...
***
İmdi, gelelim Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı'nın bir tümcesine:
"Dostlar Tiyatrosu, Genco Erkal'ın yazıp-yönettiği 'Sivas '93' ile çok önemli bir belgesel oyun ortaya çıkarttı, belleksiz topluma, 'Tarihsel Anımsatma' yaptı."
(Kaynak: Tiyatro... Tiyatro... dergisi, Mart 2008, sayı 187, sf. 3)
Neresinden tutsanız, düşünülmeden edilmiş bir laf olduğu ortada. Hamaset kokan, hiçbir anlamı olmayan ortalama bir tümce. Reklam alabilmek için çiziktirilmiş yalakaca sözler. Halka yabancı, halkı küçümseyip ona tepeden bakan aptalca bir "saptama". Halkı, halkları tanımaktan yoksun bilgisizliğin dışavurumu...
***
Demirkanlı, gerçeğin üstünün örtülmesi için yaşamını yalan bataklığına yatıran biri olduğundan, kişilere attığı iftiraları, şimdi de halka yöneltmeye başladı. Oysa halk, unutmadığı için, anımsamak zorunda değil. Halk, sadece "Sivas"ı unutan bir "belleksiz toplum" olmadığı gibi, Genco Erkal'ın patronluğunu yaptığı Dostlar Tiyatrosu'nun da, T.C. Turizm ve Kültür Bakanlığı kaşesiyle egemen ideolojiye hizmet ettiğini unutmadı, unutmuyor, unutmayacak... Halk, "belleksiz toplum" olmadığı gibi, Genco Erkal'ın Efes Pilsen'den reklam payı alarak, insanların alkol tüketimine yönlendirilmesi için, bir tür sanatsal tezgahtarlık yaptığını da unutmadı, unutmuyor, unutmayacak... Halk, 12 Eylül Faşizmi öncesi, kendisini devrimci duyarlılığa çağıran Genco Erkal'ın, şimdi kendisini politize ve tiyatralize etmediğinin, etmek istemediğinin ayrımında...
Gerçeklerin sesini kesmek için yola çıkan Tiyatro... Tiyatro... dergisinin yalancı patronu Mustafa Demirkanlı, Genco Erkal'ın "belleksiz toplum" dersi verdiğini iddia ediyor. Oysa halk, kararını vermiş durumda; salt Dostlar Tiyatrosu'ndan değil, tüm teslimiyetçi tiyatrolardan desteğini çekti. Neden çekti? Tek bir nedeni var: Belleksiz olmadığı için. Sağcıyla sağcı, solcuyla solcu, futbolcuyla futbolcu olan tiyatroların yaptıklarını, tıpkı "Sivas"ı unutmadığı gibi unutmayan halk, kapitalizme hicret eden tiyatroları izlemiyor, desteklemiyor...
(Bakınız:
"Dostlar Tiyatrosu bu şişenin içinde..."
"Dostlar Tiyatrosu hırsız mı?!..."
"EPDT"
"Sağcıyla sağcı, solcuyla solcu: Genco Erkal, Dilek Türker, Meral Çetinkaya ve diğerleri")