23 Aralık 2007 Pazar

Tiyatrocuları insanüstü varlık olarak görmek, sanatsal soytarılıktır

Üstün Akmen diyor ki:

"İHALEYLE TİYATRO OYUNCUSU ALMAK SİYASİ SOYTARILIKTIR"...

Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Türkiye Merkezi Başkanı Üstün Akmen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi internet sitesinde 28 Ocak saat 10.00'da gerçekleşecek 168 sanatçı ve teknik elemanı kapsayan “herkese açık” hizmet alımı ihalesiyle ilgili olarak tiyatro sanatçısını böylesine aşağılamaya kimsenin hakkı olmadığını söyledi. 5 adet oyuncunun, 35 yardımcı oyuncunun, 25 figüran oyuncunun, 20 özel nitelikli sanatçının taban fiyatı 2.8 milyon YTL olacak İhaleyle işe alınmalarını “saçmalık ötesi siyasi soytarılık” olarak değerlendiren Üstün Akmen, böyle bir uygulamanın yeryüzünde eşi menendi olmadığını anlattıktan sonra, başta Genel Sanat Yönetmeni Nurullah Tuncer olmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yönetim kurulunu yeni Kamu Personeli Yasası'na karşı direnmeye davet etti. Ödenekli tiyatroların sözleşmeli sanatçı çalıştıramayacakları yolundaki yasaya, İBŞT yönetiminin nasıl olup da karşı çıkmadığına akıl erdiremediklerini söyleyen Akmen: “Tiyatro sanatçısına kaldırım taşı muamelesi yapanların boyunları, günü gelir o sanatçıların göz külhanları altında ezilir,” ifadesini kullandı ve: “Tiyatro sanatçısının düz işçi ile aynı kefeye konmasına karşı durmayı beceremiyorlarsa, seslerini çıkartamıyorlarsa, İstanbul Şehir Tiyatrolarının özelliğini yasa koyucuya anlatamıyorlarsa İBŞT yönetimi, hatta İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN) yönetimi topluca istifa etmelidir,” dedi.

(Kaynak: tiyatronline; AKMEN: "İHALEYLE TİYATRO OYUNCUSU ALMAK SİYASİ SOYTARILIKTIR"...)

***

Durumdan vaziyet çıkaracak değiliz. Ancak, Türkiye tiyatrosunun öncelikli sorunları var. Coşkun Büktel’in ortaya koyduğu; “Özdemir Nutku ve OYÇED skandalı”, “Çığ skandalı”, “Ölüleri Gömün skandalı”, "Yaşasın Sansür" skandalı konularında görüş belirtmeyip, havaya kurşun sıkarak, Türkiye tiyatrosu bir milim ilerleyemez. Aksine, Kültür Bakanlığı koltuğunun boş, bomboş olduğu gibi (bakınız: Büktel; "Ertuğrul Günay sayfası"); Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Türkiye Merkezi Başkanlığı’nın koltuğunun da boş, bomboş olduğu kanıtlanmış olur. Türkiye tiyatrosunun yasa koyucularının duayeni Profesör Doktor Özdemir Nutku, bu ülkenin en nitelikli oyunu Theope’yi yazmış yazarına iftira atacak, siz “tarafsız”, “kararsız”, “yararsız” kalacaksınız; sonra İstanbul Şehir Tiyatroları yönetimi ve İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği’nin sessiz kalmasına ses çıkaracaksınız. Pöh!...

Bu arada: “Tiyatro sanatçısının düz işçi ile aynı kefeye konmasına karşı durmayı becer”mekten bahsedeceksiniz. Türkiye tiyatrosunda sanatçı olarak nitelediğiniz (aslında bal gibi memur yada düzenin estetik askeri) insanlar, düz işçi bile olamayacak denli donanımdan yoksun, beceriden uzak, kaldırım taşı dizebilecek yeteneğe sahip olamayan zavallılar. Tıpkı, berduşların tiyatroları işgal etmesinden korktuğunuz gibi (bakınız: Bulunmaz; "Berduşlar tiyatromuza gelip ısınabilir!..."), düz işçilerin de tiyatroları işgal etmesinden korkuyorsunuz. Benim tavsiyem, biraz daha losyon kullanın ki, düz işçilerin terleri burun kemiklerinizi sızlatmasın!...

Devletin sömürü çarkını estetize eden tiyatrocularla düz işçiyi aynı kefeye koymayıp, hatta düz işçiyi hiçbir kefeye koymayıp, yok sayan Üstün Akmen ve temsil ettiği Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Türkiye Merkezi yönetimi topluca istifa etmelidir. Üstün Akmen’i Türkiye Merkezi Başkanlığı’na uygun gördükleri için; Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği yönetimi de topluca istifa etmelidir!...