26 Aralık 2007 Çarşamba

Danışılmayan danışman!

Foto: "Kim Beş Yüz Milyar İster?" aktörü Kenan Işık...


Hilmi Bulunmaz
26 Aralık 2007


"İHALEYLE TİYATRO OYUNCUSU ALMAK SİYASİ SOYTARILIKTIR"... diyerek, "sanatsal soytarılık" yapan Üstün Akmen'in kuyuya attığı taşı çıkarma görevi verilen "Kim Beş Milyar İster?" aktörü Kenan Işık, ne kuyuya inebiliyor, ne kuyunun dibini görebiliyor ve ne de hamamın namusunu kurtarabiliyor!....


Salla başı al maaşı yada başkanın maşası Kenan Işık huzurlarınızda!...


Işık diyor ki:

..........Sanat ile ihale lafını yan yana duymak ürkütücü.

Işık’ı değerlendirelim:

İhale sözcüğü bile, Kenan Işık’ın sanat dünyasındaki konumuna göre daha demokratik bir sözcük. İhalede bile, en azından göstermelik de olsa, bir eşitlik vardır. Kenan Işık, o denli kutsanmış, başında hale olan biri ki, her devirde, mutlaka tutabileceği bir köşeye sahip oluyor...

Işık diyor ki:

..........2 yıldır süregelen 'ihaleyle sanatçı alımı’ uygulaması derhal çözümlenmeli.

Işık’ı değerlendirelim:

Demek Işık, 2 yıldır kulaklarını kapamış. Demek Işık, hem danışman olmuş, hem kendisine hiç danışılmamış. Demek Işık, hem sallamış başını, hem almış maaşını. Demek Işık, alnında ışığı ilk hissedenlerden biri olsa da, kulağında ihaleyi ilk hissedenlerden biri olamamış. Demek Işık, ilk hissetme olayını, Üstün Akmen arkadaşına armağan etmiş…

Işık diyor ki:

..........Tiyatroya sanatçı alımı kapsamında yapılan uygulamada 'ihale’ ve 'sanatçı’ kelimelerinin yan yana kullanılması son derece ağır ve bundan rahatsızlık duyuyorum.

Işık’ı değerlendirelim:

Biz de, Işık’ın; Kadir Topbaş’ın danışılmayan danışmanı olmasından rahatsızlık duyuyoruz…

Işık diyor ki:

..........İhale sorununun derhal çözümlenmesi gerekiyor; Şehir Tiyatroları, 2 yıl önce 5018 sayılı Kamu Personeli Yasası kapsamına alınınca yevmiyeli ya da konuk oyuncu çalıştıramaz oldu. Dolayısıyla hizmet alımı denilen kapsam içinde oyuncular alınmaya başlandı. Mesela geçen yıl Toron Karacaoğlu, bu uygulamayla tiyatroda çalışabildi. Oyunculardan vazgeçmeyeceğimize göre mecburen böyle bir çözüm buldu belediye sanıyorum.

Işık’ı değerlendirelim:

2 yıldır Işık’ın kulakları, televizyon programlarının kurşun hissi veren ağırlığıyla sağırdı. Şimdi, birdenbire duymaya başladı. Toron Karacaoğlu’nun tonton ve babacan canlılığından uzak kalmayalım diye, izleyicilere torpil yapmış anlaşılan; danışılmayan danışman Işık ve onun patronu Kadir Topbaş…

Işık diyor ki:

..........İşlerin yürüyebilmesi için böyle bir çözüm bulunmuş. Şöyle vahim bir durum var. Şehir Tiyatrosu’nun açık olan kapısı genç oyuncular için fırsat. Genç oyuncular bu ihale kapsamında oynayabiliyor ancak. Bu ihale olmasın diyoruz. Ama Şehir Tiyatroları’ndaki pek çok piyes oynanamayacak eğer bu uygulama iptal edilirse. Hangi taraftan bakarsanız bakın ters bir durum var ortada. Aslında işleyişte bir şey yok ama şeklen yani sanat ile ihale lafını yan yana duymak ürkütücü. Hakikaten ürkütücü.

Işık’ı değerlendirelim:

Hangi işler? Halka ne tür yararı var yaptığınız işlerin?...

Işık diyor ki:

..........Şehir Tiyatrosu herhangi bir kurum değil. Çünkü tiyatronun işleyişi çok özeldir. Böyle bir yasa kapsamına alındığında tiyatronun ileride yaşayacağı sıkıntılarla ilgili olarak belediyeye uyarıda bulunulmalıydı 2 yıl önce. O dönem Şehir Tiyatrosu’nun genel sanat yönetmeni en azından demeliydi ki; tiyatro bu yasa kapsamı dışında tutulmalı. Birinci hata bu noktada başlıyor. Ben burada belediyeden çok tiyatro yöneticilerini suçluyorum. Çünkü belediye yöneticileri tiyatronun işleyişini bilmez. Fakat tiyatro yöneticileri onları uyarabilirlerdi.

Işık’ı değerlendirelim:

Şu andaki durumuna bakıldığında, Şehir Tiyatroları “herhangi bir kurum” değil, kurum bile değil. Kimin eli kimin cebinde belli değil! Kaldırım taşı dizebilecek denli yeteneği olmayan insanların cirit attığı bir lunapark…

Işık diyor ki:

..........Bu durum derhal çözülmeli. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne giderek hukukçularla konuşacağım. Yeni bir yasa ve yönetmelik uzun bir süreçtir. Ama o süreci beklemeden çok daha makul bir yoldan çözüm bulabilir miyiz diye araştıracağım. Hukuki prosedürü didikleyip bir yol bulabilir miyiz diye belediye hukukçularıyla konuşacağım. Çünkü hakikaten ihale ve sanatçı lafı yan yana gelmemeli. Ama tabii ki diğer türlüsü daha kötü. Burada kritik bir durum var. Şehir Tiyatroları için gerekli olan sanatçı ya da genç oyuncu adayını dışarıda bırakmaktansa şimdilik bunu yapmak gerekiyor. Keşke başta bu böyle olmasaydı.

Işık’ı değerlendirelim:

Ben 500 milyar istemiyorum!...

(Kaynak: Milliyet, "Sanat ile ihale lafını yan yana duymak ürkütücü"