Shakespeare'i yanlış tanımamız için, özel çaba harcayanlardan biri de Nesrin Kazankaya. Coşkun Büktel'in "YÖNETMEN TİYATROSU"NA KARŞI kitabının oluşmasına sunduğu "katkı" nedeniyle, kutlamamız gereken Kazankaya, yalancı Mustafa Demirkanlı tarafından, "YILIN YAZARI" seçildi!...
Büktel'in, Kazankaya (ve Yücel Erten) ile ilgili yazdığı ve alt başlık olarak "bir Shakespeare ve Nazım Hikmet savunması" adını uygun gördüğü kitabından tadımlık sunuyoruz:
..........Bir "yönetmen tiyatrosu" yönetmeni olarak, sayın Kazankaya'nın DT'ye öngördüğü tiyatro seyircisi; öyle sorular soran, eşeleyen, kurcalayan, zeki (ya da Kazankaya'nın muhtemel nitelemesiyle: "gıcık") insanlardan oluşmaz. Sayın Kazankaya için, tiyatro, "görselliktir"; tiyatro, okunmak yerine yalnızca "resimlerine bakılan", bol resimli ve renkli gazeteler gibi bir şeydir. Tiyatro seyircisi ise, adı üstünde, "seyircidir". Düşünmez. "Resimlerine bakar". Görevi bilet almak ve alkışlamaktır. Bilet almak ve alkışlamak arasındaki süre içinde yapması gereken ise; yönetmenin oyun broşürüne yazdığı temelsiz, dayanaksız, içi boş "lafları" okuyup, o lafları birer "hikmet" olarak algılamaktır. O laflara inanmaktır. O laflara inanarak, sahnede seyrettiği şeyden sıkılmadığını sanmaktır; seyrettiği her türlü dangalaklığa, kafasında bir mazaret uydurmaktır; gördüğü her dangalaklığa hayran olmaktır, "seyirci" kalmaktır.
(Bakınız: Büktel; "YÖNETMEN TİYATROSU"NA KARŞI)