14 Aralık 2007 Cuma

Ata'dan "Padişah"a eleştiri!

Tiyatroyu çürütenlerden biri olan "Üçüncü Abdülhamid" A. Ertuğrul Timur, düzeysiz yayıncılığıyla, tiyatronun sanattan uzaklaşmasına "katkıda" bulunuyor. İhsan Ata, "Padişah"ın düzeysizliğinden rahatsız olmuş. Kibar ve anlaşılır bir dille "Üçüncü Abdülhamid"i eleştirmiş...

Okuyunuz:


TİYATROYU BOK İÇİNDE YÜZDÜRENLER UTANMALI


İhsan Ata
4 Eylül 2007


Atılan bu başlıktan ötürü öncelikle okurlardan özür dilerim. Konu tiyatronun bok içinde yüzdüğünü düşünen Tiyatrom.com’un manşeti yüzündendir. Efendim bilindiği üzere, tiyatro severlerin, yakından takip ettiği sitelerden biri olan tiyatrom.com'u ve devamlı başyazıların sahibi olan Ertuğrul Timur'u tanırlar. Bu siteyi takip edenlerden biri olarak, bu hafta attığı manşet hakkında bir kaç eleştiri de bulunmak zorunluluğu hissettim. Ve bunu tüm kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.

Sayın Timur'u tanıyanlar, üslubunun da ne kadar ağır olduğunu bilirler. Kısacası sözünden çekinmeyen bir editör. Ama bu hafta attığı manşet öyle mesnetsiz ki, bir tiyatro sitesinin, ''Tiyatro boka battı'' gibi fütursuzca yaklaşımı ( ne olursa olsun) rencide edicidir. Ha durumdan rahatsız ise, sayın Timur, ya manşet yapmasın, yada olumlu bir üsluba dönüştürmeye çalışsını. Efendim bu siteyi belki kendisi önemsemiyordur, ama önemseyenlerden biri olarak, bu manşetin ve üslubun ‘‘kabul edilemez’’ olduğunu bir editör olarak kendisi bilmeli, yada bildirilmeli. Bu bir blog sayfası yada msn space değil ki. Bu Türkiye'nin en çok izlenen ve takip edilen sitelerden yalnızca biri. Sayın Timur'un bunu yapmaya , Tiyatrocuları rencide ederek, başlık altında sıraladığı maddeler yüzünden aşağılamaya hakkı var mı?

Site benim, istediğimi yazarım, beğenmezsen okumazsın gibi bir yaklaşımı varsa sayın Timur'un, ( ki olmaz - eleştiriye açıktır) bunu sanatına yakıştıramam. Bunu bir site sahibi olarak, yapmaya hakkı yok. O zaman naçizane eleştirilere kulak kapamayarak, kullandığı üslubu ve fütursuzca yaklaşımından dönmesi gerektiğini düşünüyorum.

İnsanların zaman zaman zor durumları olabilir, bunalımda olabilirler, sinirli de olabilirler, ama bunu siteye yansıtmak ne kadar etik? (Büyük ihtimal, morali bozuk bir zamanda girdiği bir manşet diye düşünüyorum.)

Gelelim başlıklar altında sıraladığı ve bu yüzden ''Tiyatro dünyası bok içinde yüzüyor'' başlığını atmasındaki kriterlere.

Madde 1 : Levent Kırca ve Ali Poyrazoğlu arasında geçen porno tartışması.

Levent Kırca ve Ali Poyrazoğlu yılların eskitemediği, ( ve popülerliğinden hala gündemde tiyatro adının geçmesini sağlayan) iki sağlam tiyatrocu. Bir editör, eğer bir site hazırlıyorsa, öncelikle objektif olmak zorunda. Sadece haberleri yayınlar. Kendi öz düşüncelerine göre, en azından bu kriterden dolayı, ''Bok içinde yüzüyor'' demesi, kusura bakmasın, sadece bu iki usta için bile, sayın Timur'un haddi değil. Üstelik Tiyatrom.com takipçilerine de saygısızlık. Bu nasıl bir tabirdir, akıl alır gibi değil.

Madde 2 : Bilindiği üzere yapılan Barışa rock’taki faşist saldırı.

İşin tuhafı , hem Mehmet Esatoğlu’nun doğru olmadığını söyleyen, festival yöneticilerinin açıklamasını koymuş , hem de bok içinde yüzdüğünü ifade etmiş. Karşılıklı açıklamalar var ise, Hangi tarafı boktan diye düşünmeden edemiyorum. Sayın Esatoğlu’na geçmişte yaptıklarından dolayı ne kadar saygın ve önemli biri olduğunu vurguluyor, diğer taraftan da Barış rock festivalini yükseltiyor. Hangi tarafı bok içinde ? Ve önem gösterdiği iki tarafa da, görüşlerini açık açık belirtmesine rağmen işin boktan tarafı ne? Bu yakıştırma sizce yakışık kalır mı?

Madde 3 : Bir dergici muhabbetidir gidiyor.

Taraflar karşılıklı konuşmasına rağmen, bir tiyatro sitesinin böyle bir başlık atmaya zorlayan ne? Psikolojik sorunlarımı? Neden bu üsluba takılma ihtiyacı hisseder.

Uzatmak yersiz. Sözün kısası, Tiyatrom, uğruna verdiği bunca önemli meseleyi gündeme taşımıştır. Söz konusu olan bir sür manşetle yargılamak yanlış olur. Ama sayın Timur’un, acaba ‘‘bok içinde yüzüyor’’ dediği konulardaki, kişiler ve kurumlar bundan rahatsız değiller midir? Bunu takip eden bir kurum, yada bir birim yok mu? Buna nasıl müsaade edilir.

Son olarak, zaman zaman ulusal basın manşetleri, konuyu gündeme getiren ve enine boyuna tartışan tiyatrom.com’u kaynak olarak almaması gayet normal bir durum. O zaman yersiz düşünmesine gerek yok sayın Timur’un. Değil ulusal basın, bir okur bile bu haddini aşan başlıkların, sert ve hakaret içeren yazıları kabul edeceğini sanmıyorum.

Umarım sayın Timur, attığı bu başlık ve hakaret ettiği bu maddeler için bir özür diler.

Saygılarımla…

(Kaynak: İhsan Ata; TİYATROYU BOK İÇİNDE YÜZDÜRENLER UTANMALI)