4 Kasım 2007 Pazar

SAYIN ERTUĞRUL GÜNAY'A AÇIK MEKTUP

Foto: Üstte, skandallar kralı Prof. Dr. Özdemir Nutku; altta, "Çığ" yazarı Tuncer Cücenoğlu...

tiyatrom sitesinde, Tuncer Cücenoğlu'nun fotoğrafının üstüne tıkladığımızda: "Lütfen kopyalamayınız Link vermek için birebir kopyalamanız gerekmez Link için sayfa adresini adres satırından alarak başlığa link verebilirsiniz.. Teşekkür ederiz" yazısı çıktığından, bir başka fotoğrafa yer verdik!...


Oyun'un notu: İnsanlığın oluşturduğu tartışmalı kavramlardan biri olan DEMOKRASİ sözcüğü, günümüzde MEKTUP DEMOKRASİSİ boyutuna indirgenmeye başlandı... Canı sıkılan kişi, kuruluş, kurum; savaşım vererek, somut kazanımlar elde etmek yerine, "dök içini rahatla" kolaycılığıyla, yazının rehavetine kapılıyorlar yada yanılsama oluşumuna katkıda bulunuyorlar... Tuncer Cücenoğlu da bunlardan biri:


Tuncer Cücenoğlu


Sayın Bakan, size bu açık mektubu yayımlamaktaki amacım, Ülkemizin ve özellikle İstanbul'un kültür bağlamındaki acilen çözüm bekleyen sorunlarını bir kez daha hatırlatmak ve geç kalınmadan bazı ciddi önlemlerle, bu olumsuz durumları engellemenizi sağlamaktır.

Sizin de bildiğiniz gibi 2010 Yılı İstanbul için önemli bir yıl olacaktır tüm Dünya'da..

Çünkü İstanbul söz konusu yılda Avrupa'nın Kültür Başkenti seçilmiştir.

Peki İstanbul bu önemli duruma hazırlanmakta mıdır?

Yaşadığımız yılı bitti sayarsak, önümüzde toplam iki yıllık bir süre kalmıştır.

Gerçek budur ama söz konusu yıla hazırlanması gereken yetkili ve ilgililer ne yapmaktadır?

Bir yandan Türk Tiyatrosuyla özdeşleşmiş Muhsin Ertuğrul'un, adına varolan Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ni, bir yandan da Taksim'in göbeğindeki Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkmaya hazırlanmaktadırlar...

Kadıköy'deki Haldun Taner Sahnesi'nin de olası bir depremde yıkılacağı gerekçesiyle yerle bir edilmesi söz konusudur... Bu belki de doğru bir gerekçedir, ancak yöneticilere olan güven duygusu öylesine yitirilmiştir ki, onların haklı olabileceği durumlarda bile soru işaretleri belirmektedir beyinlerimizde...

Sayın Bakan, Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir zaman tiyatro yapıları, hangi gerekçeyle olursa olsun, yıktırılmamıştır.

Tam tersine onarılmış, elden geçirilmiş, yaşatılması için elden gelen yapılmıştır. Hatta bu binaların yenilenmesi için, yenisini yapmaktan daha büyük paralar harcanmıştır... Ama asla yıktırılmamıştır.

Kaldı ki yenisini yapmadan/hazırlamadan binaları yıkmak da işin başka bir trajik yanıdır.

***

Sanırım siz de bilirsiniz, Dünyanın en eski uygarlıklarına sahip kentlerinde şöyle bir uygulama var...

Bu uygulama da, eski bina ve tarihi yapıların, ciddi müdahalelerle sergi salonu, tiyatro ve sinema salonları ya da kültür merkezlerine dönüştürülmesidir.

Bu bağlamdaki birikimiyle İstanbul, bu tür sayısız kültür mirasına sahip bir kenttir tüm Dünyada.

İstanbul'da gerçekleştirilmiş birçok örnek de var önümüzde.

Bunlardan biri Ataköy'de rahmetli Yıldırım Aktuna'nın öncülüğünde gerçekleştirilmiş olan Yunus Emre Kültür Merkezi'dir..

Eski bir mekandan (Baruthane) gerçekleştirilen ve yüzyıllarca yaşayacak söz konusu Kültür Merkezi, yeni yapılacaklar bağlamında mükemmel bir örnektir hepimize.

***

Öyleyse size düşen görev tüm yıkımları hemen durdurtmak ve zaman yitirmeden kültür ve sanat mekanlarına dönüştürülebilecek eski yapıları saptayıp İstanbul'umuzu 2010 Yılı Avrupa Başkenti olmaya hazırlamaktır.


tıkla: tiyatrom