17 Kasım 2007 Cumartesi

Bu sabah tiyatrom'u tık'ladığımda, karşıma acayip bir şey çıktı!

Foto: Uğur İzgi


Hilmi Bulunmaz
17 Kasım 2007


Güncelleme: (18 Kasım 2007) Aşağıdaki yazıyı yayımladıktan sonra, tiyatrom sitesi, bazı değişikliklere gitti:


1) Bu alandaki Uğur İzgi'ye ait yazı başka sitelerde yayınlanmamış olması koşuluna uymadığı için kaldırılmıştır. Yazıyı Tiyatronline sayfalarından okuyabilirsiniz (Yazımız yayımlanmadan önce böyle bir link yoktu. HB)

2) Bu alandaki Sayın Üstün Akmen'e ait yazı Tiyatro Dergisi portalında sorunlar sürdüğü için alanımızda bir süre daha yer almıştır. Profesör ve Hulahop başlıklı yazıyı Normal yayınına geçen Tiyatro Dergisi'nden okuyabilirsiniz. Sayın Akmen farklı yazılarıyla Tiyatrom'a da konuk olacaktır. (Yazımız yayımlanmadan önce böyle bir yazı yoktu. HB)

3) Bu alandaki Cüneyt İngiz'e ait yazı başka sitelerde yayınlanmamış olması koşuluna uymadığı için kaldırılmıştır. Yazıyı Tiyatronline sayfalarından veya Tiyatro Dünyası sayfalarından yada Tiyatronet sayfalarından okuyabilirsiniz (Yazımız yayımlanmadan önce böyle bir yazı yoktu. HB)


Peki, yazımızın yayımlanmasının hemen ardından yapılan revizyonun, hangi nedenle yapıldığı, yani bizim yazımız nedeniyle yapıldığı notu var mı tiyatrom sitesinde? Yok!...

Neden yok?..

Çünkü, A. Ertuğrul Timur, asli görevini yapıyor; dez-en-for-mas-yon!...

Kendi sitesinin, en çok izlenen site olduğuna inanan Timur, bizim sitemizin görünmesini istemiyor. Bizim yaptığımız eleştiriyi gündeme getirmiyor. Sanki kafasına, birden bire elma düşmüş gibi, yukarıdaki revizyonları yapıyor. İşi oldu bittiye getiriyor!...

Uğur İzgi'nin, daha çok okura seslenme hakkını imha eden Timur, yaptığı revizyonu da yüzüne gözüne bulaştırıp, Üstün Akmen ve Cüneyt İngiz'i de sansür ediyor. Oysa doğru tavır, her yazarın, daha çok okura ulaşmasına yardımcı olmaktır. İzgi'yi sansür etmemek gerektiği gibi, Akmen ve İngiz'i de sansür etmemek gerekir...

***

Türkiye tiyatrosundaki çürümeye karşı savaşım veren Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz'a tiyatrom sitesinin sansür uyguladığı biliniyor. tiyatrom sitesinin sansüre hala devam ettiği de bilinmelidir...

tiyatrom sitesi, tıpkı tiyatrodergisi.com.tr gibi, tıpkı tiyatronline gibi sansüre devam ediyor hala!...

Mustafa Demirkanlı'nın sahibi olduğu tiyatrodergisi.com. tr, zaten sicilli sansürcü... tiyatrodergisi.com.tr de, sansüre devam ediyor hala!...

tiyatronline.com ise, dişini geçirdiğine sansür uyguluyor. (Bkz. Sanal alemde banal yayıncılık) tiyatronline da, tıpkı Büyük Birader'leri gibi, sansüre devam ediyor hala!...

***

Bu sabah tiyatrom'u tık'ladığımda, karşıma (yine) sansür çıktı:

"Bu alandaki Uğur İzgi'ye ait yazı başka sitelerde yayınlanmamış olması koşuluna uymadığı için kaldırılmıştır."

Peki, yukarıdaki gibi bir yazıyla, tavrını belli etme / belirleme hakkı yok mu tiyatrom sitesinin?...

Var. Elbette var!...

Ancak tek koşulla... Hiçbir çifte standart uygulamama koşuluyla!...

tiyatrom sitesi, çifte standart uyguluyor mu?...

Uyguluyor. Sonuna kadar uyguluyor!...

Kimlere uyguluyor?...

Garibanlara, ezilenlere, en alttakilere, kısaca ve özetle, diş geçirebildiklerine uyguluyor!...

Kimlere uygulamıyor yada uygulayamıyor?...

Losyonlu eleştirmenlere, kravatlı yazarlara, ezenlere, en üsttekilere, kısaca ve özetle, burjuva sınıfına mensup bireylere uygulamıyor yada uygulayamıyor!...

tiyatrom sitesi, çifte standart uyguladığı için, ilke sahibi olmadığı için, sansürcü olarak anılmayı hak ediyor!...

Bugün (17 Kasım 2007) tiyatrom sitesini tık'ladığınızda, Uğur İzgi'nin yazısının başka bir sitede yayımlandığı gerekçesiyle sansür edildiğini görmekle birlikte, losyonlu eleştirmen Üstün Akmen'in birçok yerde yayımlanmış yazısını da göreceksiniz: (KAZANKAYA, 12 EYLÜL İLE YÜZLEŞİRKEN: "PROFESÖR VE HULAHOP")

Akmen'in yazısının üstüne tık'ladığınızda, tiyatrom sitesinin herhangi bir sayfası çıkmazsa, onun yerine tiyatrodergisi.com.tr'nin bir sayfası çıkarsa, sakın şaşırmayın!...

Peki, beni dinlemediniz ve şaşırdınız diyelim!... O zaman, biraz daha şaşırmaya devam edin ve şimdi de, aynı sözcüklerle yazılmış yazıyı, bir başka siteden (tiyatrodergisi.com.tr) tık'layın: (KAZANKAYA, 12 EYLÜL İLE YÜZLEŞİRKEN: PROFESÖR VE HULAHOP")

Şaşkınlığınız sürüyor mu?...

Peki, şimdi de, tiyatrodunyasi.com'dan bir link:(Kazankaya, 12 Eylül ile yüzleşirken: 'Profesör ve Hulahop')

Ne oldu? Hop oturup, hop kalktınız mı?... Şaşırdınız mı?...

Siz şaşırmayı sürdürün, ben de size Evrensel gazetesinden bir link vereyim: (Kazankaya, 12 Eylül ile yüzleşirken: 'Profesör ve Hulahop')

Tüm değerlerin alt-üst edildiği 12 Eylül Faşizmi ile birlikte, herşey bozuldu. Tiyatro da bundan nasibini aldı. Hele tiyatro yayıncıları, daha fazla nasibini aldı!...

Tiyatro yayıncılarının asli görevleri arasında; sansürcülük, yalancılık, kayırmacılık, torpil, dezenformasyon... gibi her türden çürütücü etmen var artık!...

Ne mi yapmalı?...

Karşı çıkmalı!...

Nasıl mı karşı çıkmalı?...

Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz'ın yaptığını yapmalı; sansüre, yalana, kayırmacılığa, torpile, dezenformasyona karşı yürekli bir savaşım vermeli!...

***

Üstün Akmen gibi losyon kokulu yazarlara bütün siteler açık; ama Uğur İzgi gibi gariban bir yazar, ikinci bir sitede yazısını yayımlamaya kalktığında, yassah hemşerim!...

Yazdıklarını mümkün olduğunca geniş kitlelere ulaştırmaya çalışması, Üstün Akmen'in en doğal hakkıdır. Ama, Akmen'in ne kadar hakkıysa, Uğur İzgi'nin de o kadar hakkıdır. İlerici, demokrat insanlar, yazarların bu haklarını tanır. Hele losyon kokulu yazarların haklarını tanıyıp, diğerlerinin haklarını gasp etmekten kesinlikle kaçınır. tiyatrom sahibi A. Ertuğrul Timur, Akmen'in hakkını tanıyıp, İzgi'nin hakkını tanımayarak, yani çifte standart uygulayarak, ne kadar ilerici(!) ve ne kadar demokrat(!) olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır!...


Not: Uğur İzgi'ye uygulanan sansür, sadece bir örnek... Google Tanrısı'nın peygamberi olan Internet'i biraz daha ziyaret ederseniz, kimbilir, siz neler bulursunuz!!!