Cumhuriyet Kitap Eki'nin, 11 Ekim 2007 tarih ve 921. sayısında, Metin Demirtaş ile Mustafa Uysal'ın yaptığı bir söyleşi var. "Che Guevara Şiirleri Antolojisi" nedeniyle yapılan söyleşi, oldukça doyurucu bir bağlamda kotarılmış...
Tam iki sayfa süren söyleşinin son ara başlığı olan "REKLAM NESNESİ..." bölümü, bizim için önemli:
Mustafa Uysal -Söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Metin Demirtaş -Che, emperyalizme karşı ölümüne bir kavgaya girişti. Sistem şimdi onun imgesinin içini aklınca boşaltıp, bir reklam nesnesine dönüştürmek istiyor. Emperyalistler kendilerine kafa tutanları, boyun eğmeyenleri affetmezler. Mustafa Kemal'i affetmediler örneğin... Che'yi öldürenler şimdi biliyor musun ondan kestikleri bir tutam saçı ve parmak izlerini satışa çıkardılar. Kapitalizm için her şey metadır. İnsan bunu bildiği halde 'vay anasını..' demekten yine de kendini alamıyor. Ve içinden bir çığlık yükseliyor: "Bize bunu da mı yapacaktınız!.." Bu söz Ayşe Emel Mesci'nindir. Karnavallar üstüne ve Che'nin de adı geçen bir denemesini okumuştum Cumhuriyet'te. "Paris'te bir cadde boyunca dalgın yürüyordum" diyor Ayşe Emel Mesci. Gözü bir reklam panosuna takılıyor, Che'nin bilinen ünlü fotoğrafı, altında bir içki markası ve şu sözler: "O da bunu içerdi."
Peki, "Bize bunu da mı yapacaktınız!.." diyen Ayşe Emel Mesci, şimdi ne yapıyor?... "Kapitalizm için her şey metadır." bilincini hayata geçiren Devlet Tiyatroları'nda yönetmenlik yapıyor!...
"Ve içinde bir çığlık yükseliyor" durumuna gelen Ayşe Emel Mesci, ne tür oyunlar yönetiyor?... Bunun yanıtını da Coşkun Büktel'den alın: "ÇIĞ" ASLINDA NEDİR, NEYİ SARSIYOR?