Gölge Tiyatro, meçhul (malum) şahıs Burak Caney'i bağrına bastı!
Coşkun Büktel
26 Ekim 2007
Bu siteye ve bu yazıya ulaştıkları halde, Burak Caney nedir, ne işe yarar bilmeyen okurlar varsa, yazıya devam etmeden önce, bir Vandal maskesi olan bu takma ismin faaliyetleri hakkında, mutlaka bilgi sahibi olmalı; Burak Caney'in neyle uğraştığını, asli görevinin ne olduğunu ve bu görevi ifa ederken gözettiği kalite düzeyini mutlaka kavramalıdır. Bunun için, öncelikle yazının başlığındaki mavi harfli linki tıklayarak, Caney hakkında daha önce neler yazdığımızı görmeli, özellikle, Caney'in onca emek vererek hazırladığı ama daha sonra nedense sitesinden kaldırdığı ("Hilmi'yle Coşkun'un Akıl Almazzzz Maceraları") başlıklı slayt gösterisini kaçırmamalıdır.
Evet, Burak Caney hakkında yeterince bilgi sahibi olduğunuzu hissediyorsanız, artık asıl yazımızı okumaya başlayabilirsiniz:
Coşkun Büktel'in gerçek ismiyle, "açıkça, mertçe, Türkçe" yazıp yayınladığı, belgelerle ve linklerle neredeyse her sözcüğünü kanıtladığı, ustaca yazılmış tutarlı ve bilimsel eleştiri yazılarına, bugüne dek asla yer vermeyen Gölge Tiyatro sitesi; Burak Caney takma adının ardına gizlenmiş korkak vandalların, Büktel'e ilişkin salakça yalanlarına yer vermekte hiç sakınca görmemiş. (Gölge Tiyatro'nun bazı yazıları sansür etmediğini görmek, güzel!...)
Peki biz, Büktel'i sansür eden Gölge Tiyatro'nun, takma isim ardına gizlenerek Büktel'e çamur atan, alçak bir yalancıyı sansür etmeyişine; o alçak yalancıya, "bizim sitemiz ciddi ve sorumlu bir site, herhangi birine çamur atacaksan en azından gerçek kimliğinle ortaya çıkacak kadar, yazdıklarının bedelini ödemeyi göze alacak kadar 'adam' olman şart" demeyişine; şaşırdık mı? Elbette şaşırmadık. Çünkü Türk tiyatrosunda vandalizmin ve alçaklığın dürüstlük ve bilimsellikten çok daha "yaygın" biçimde egemen olduğunu, dürüst ve bilimsel yöntemlerin açamadığı pek çok kapıyı açtığını, çoktandır biliyorduk ve defalarca yazmıştık. Kanıtlayabiliriz:
Yalan söylediği için ülkesinde halk ayaklanmasına neden olan Macaristan başbakanı Ferenc Gyurcsany'nin ağzından; (yalan söylediği halde, sırf, Büktel hakkında yalan söylediği için Türk tiyatrocuların neredeyse tamamı ve özellikle OYÇED ile Gölge Tiyatro sitesi tarafından baş tacı edilmiş olan) Özdemir Nutku'ya hitaben yazdığımız "Ne Âlâ Memleket" başlıklı yazımızda, biz ne diyorduk:
"Nitekim, toplantıdaki tiyatrocuların hiçbiri, bu açıklamanıza karşı çıkmamış. Toplantıdaki herkes, Profesör Özdemir Nutku söylediğine göre, ikinci bir Theope’nin varlığına ve Coşkun Büktel denen meczubun Theope’sinin çalıntı olduğuna kolayca inanmış. Demek ki, aslında, Türk tiyatrosu’nda herkes Theope’nin Coşkun Büktel tarafından yazılmadığına inanmaya hazırmış. Demek ki bu alçak heriften herkes nefret ediyor ve herkes onu engellemek için yalan dahil her yöntemi meşru ve mazur görüyor."
(Bakınız: Coşkun Büktel, "Ne Âlâ Memleket!".)
Gölge Tiyatro, Coşkun Büktel'e çamur atabilmek uğruna (herhalde Büktel'den "Forum Tartışması"nın rövanşını alabilmek için) yalan dahil, takma ismin ardına gizlenerek insanlara çamur atmak alçaklığı dahil, her yöntemi mazur görüyor. Gölge Tiyatro'nun mazur görmediği ve yayınlamadığı tek şey, Büktel'in yazıları...
Gölge Tiyatrocular, Caney'in "Coşkun Büktel Fiyaskosu" başlıklı yazısını; alakasız bir yazının (ÇAĞDAŞ DRAMA DERNEĞİ ULUSLARARASI KONULU ATÖLYELERİ) dibine, "sanki o yazının yorumu gibi" koymuşlar. Ama, "Bu yorumun devamını oku..." ibaresini tıkladığınızda, Caney'in yazısına, Gölge Tiyatro'da "özel" bir sayfa da ayırıldığını görüyorsunuz.
Aşağıda (Gölge Tiyatro'da yayınlanmış sayfasının) linkini son bir kez daha vereceğimiz "Coşkun Büktel Fiyaskosu" başlıklı yazısı nedeniyle, Burak Caney, 60'tan fazla tiyatrocudan tebrik ve teşekkür mesajı aldığını söylüyor. Burak Caney denen "yok insan"a inanmak gerekmez ama, Gölge Tiyatro'nun Büktel'e yasakladığı sayfalarına Caney'i buyur etmesi, o rakamın tümüyle de hayal mahsulü olmadığını kanıtlıyor.
Şimdi, aşağıda linkini verdiğimiz yazısı nedeniyle, Burak Caney'e tebrik ve teşekkür mesajı gönderenlere buradan sesleniyorum:
Herhalde sizler de Burak Caney gibi isimlerinizin gizli kalmasını tercih edeceksiniz. Açık kimliğinizle ortaya çıkıp, Burak Caney'i "açık bir dille", "açıkça, mertçe, Türkçe" tebrik etmeye yanaşmayacaksınız. Yani "adam" gibi davranmak, karanlığa karşı çıkmak yerine, yarasalar ve karafatmalar gibi, karanlıkta kalacaksınız. İşte o nedenle, Burak Caney'i sahiplenmeniz, Burak Caney'i önemli kılmıyor. Onu muhatap almamı gerektirmiyor.
Ama içinizden biri, adı sanı tanınan (yani riske atacağı prestiji bulunan) tek bir tane tiyatrocu, adıyla sanıyla ortaya çıkar da, Burak Caney'in yazdıklarını inandırıcı bulduğunu ve Caney'in yazdığı şeylerin altına imza atabileceğini açıklamak cüretini gösterebilirse; Caney'in yazdıklarına güvenerek, bana karşı çıkmayı göze alabilirse, o salağı muhatap alıp, Caney'in tüm iddialarını onun şahsında yanıtlayacağıma söz veriyorum.
Korkaklığınız, cahilliğiniz, yetenek yoksunluğunuz ve sizi çevrenizdeki en çirkef unsurları sahiplenmeye iten alçakça kin duygunuz; giderek, ibret verici bir sosyal fenomen haline geldi. Koca bir sanat camiasından bir tane adam çıkmaz mıymış, be kardeşim?!Hadi, o Burak Caney'i tebrik eden yarasalardan birini adıyla sanıyla, çıkarın karşıma da, "Burak Caney haklı!" desin! Madem ki, yazdıklarını tebrik ediyorsunuz, içinizden bir Allah'ın kulu da şu Burak Caney'i "adam gibi", "açıkça, mertçe, Türkçe" desteklesin!
Hadi!...
COŞKUN BÜKTEL FİYASKOSU
tıkla: coskunbuktel.com