4 Ekim 2007 Perşembe

Akmayan gözyaşları...

Muhsin Ertuğrul Sahnesi, salonda değil, kapı önünde sezonu açtı...

Halka uzak, halktan uzak işler yapan Şehir Tiyatroları; küçük bir toplulukla birlikte "eylem" yaptı. Yıkılacağı söylenen Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ne sahip çıkacaklarını savlayan topluluk, muhalif bir coşkudan çok, cenazeye katılan insanların ruh hali içerisindeydi...

"Maaşlarından başka yitirecekleri şey bulunmayan" Şehir Tiyatroları "çalışanları", İslamcı Faşizm'in söylemine karşı geliştirebilecekleri bir söyleme bile sahip değiller... Hamasi sözler eşliğinde, anı kırıntılarıyla avunan topluluk, estetik düşmanı iktidar/lara karşı örgütlenebilme yetisi ve becerisinden yoksun...

Değil "şaşkın simitçi", değil "hüzünlü kestaneci"; halktan hiç kimsenin katılmadığı "eylem", umarız bizi yanıltır ve anti-faşist bir muhalif hal alır...

tıkla