16 Eylül 2007 Pazar

TOPLUMSAL DESTEK PROJESİ

Kemal Oruç


Öncelikle, gerçekleştirdiğimiz bu projenin, sanat tacirlerine ve halkını unutup sanat yapmaya çalışan sanatsızlara, bir ders ve örnek olmasını diliyorum!

GİBİ YAPANLAR'ın "Toplumsal Destek Projesi" adıyla düzenlediği etkinliklerden biri olan “Gibi Yapanlar Ücretsiz Yaz Atölyesi”, haftada 4 gün, günde 4- 6 saatlik atölye çalışmalarıyla toplam beş haftayı geride bırakmış; 1 Eylül itibariyle de 20 oturumluk sürecini tamamlanmıştır.

Fotoğraflar için tıklayınız: http://gibiyapanlar.googlepages.com/yazatolyesi

Bu atölyeyi düzenleme amacımız; yüksek ücretli kurslara para veremeyen ve tiyatroyu gerçekten seven gençlere, hiçbir karşılık beklemeden, çalışma ve kendini geliştirme olanağı sunabilmekti... Tecrübeli sanatçılar liderliğinde yürütülen atölyemizde bu amacımıza ulaşabildiğimizi düşünüyorum.

Atölyede hiçbir karşılık beklemeden liderlik yapan sanatçılarımıza ve yine hiçbir karşılık beklemeden bize çalışma salonlarını açan Attila İlhan Kültür Merkezi'ne sonsuz teşekkür ediyoruz.

Atölyede liderlik yapan sanatçılarımız şunlardı:

Hüseyin Akşen; (Bakınız: www.huseyinaksen.com) (Genel Sanat Yönetmeni)

Uğur İzgi; Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu (Performans)

İlhami Özdeniz; Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı yüksek lisans mezunu (Biyomekanik Oyunculuk)

Kemal Oruç; Gibi Yapanlar kurucusu ve yönetmeni (Bakınız: www.kemaloruc.com) (Drama, Sahne Bilgisi, Diksiyon)

Mert Urdal; Gösteri Sanatları Merkezi mezunu; tiyatro eğitmeni- yönetmen (Vücut Kullanımı, Oyunculuğa Giriş)

Cihan Özdeniz; Şahika Tekand Tiyatro Okulu ve Oluşum Drama Enstitüsü mezunu (İmgelem, Yaratıcı Oyunculuk)

Pınar Ergun; Tekvandocu, oyuncu (Jimnastik)

Atölyeye katılan on beş gencin altısı konservatuvara hazırlandığı için, genel çalışmaların yanında, onlara ayrı bir çalışma programı uyguladık. Bu atölyedeki temel düşünce; çalışmalara katılan gençleri merkezde tutarak, doğallıklarını kaybetmeden, yaratıcılıklarını ön plana çıkarmaktı. Her gencin böyle bir süreçten geçmesi ve kendi fikirlerini üretebilir hale gelmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bu atölyede; iletişim, etkileşim, kişisel gelişim, grup bilinci, toplumsal bilinç ve tiyatronun görevleri, yaratıcılık, beden dili, diyafram teknikleri, diksiyon, imgelem, pandomim, performans, yaratıcı drama ve yaratıcı oyunculuk gibi konular ele alınmıştır. Beş hafta gibi kısa bir sürede, her ne kadar yirmi oturumluk çalışma programı yapsak da, konular derinlemesine işlenememiş; ama geliştirebilecekleri düzeyde gençlere verilmiştir. Sadece teknik bilgilerle sınırlı kalınmamış; özellikle tiyatronun toplumsal görevlerine de sıkça değinilmiştir. Böylelikle beş hafta sonunda “Neden tiyatro?” ya da “Konservatuvara neden gitmek istiyorsunuz?” sorularına kendi içlerinde gereken cevabı verebildiklerini düşünüyoruz.

İlk günlerde “Neden konservatuvar?” sorusuna “Etiket olsun diye.” ya da “Alacağım diploma beni tiyatrocu yapacak.” gibi cevaplar vermekteydiler; ama tiyatroyu ve konservatuvar sistemini tanıdıkça ilk günlerde verdikleri bu cevapların yanlış olduğunu anladılar. Artık onlar biliyor ki; eğer çok çalışarak kendilerini geliştirmezlerse, üretmezlerse ve yenilikleri bulmak için çabalamazlarsa dünyanın en iyi okulundan en iyi diplomayı da alsalar asla tiyatrocu olamayacaklar.

Atölyenin duyurusunu ilk yaptığımda çeşitli tiyatrolardan tepki aldım, “Neden ücretsiz eğitim veriyorsunuz!” diye. Onlara cevabım şudur: “Sizin kurslarınıza ayda 400- 500 YTL verebilecek olanlar yine size gitsin; ama liseden henüz mezun olmuş ve bu paranın onda birini bile veremeyecek olan gençler ne yapacak? Türkiye’nin vahim durumu bu işte! Paran yoksa hastaneye yatamazsın, hakkın olan eğitimi alamazsın, sonunda da kapitalist patronlar senin sırtından geçinerek daha da büyürler! Kusura bakmayın, biz bunlara göz yumamıyoruz! Gençler bizim gençlerimiz ve onlara kapımız her zaman açık. Biliyorum, sonunda ülkem kazanacak ve bunun olabilmesi için de sonuna kadar mücadele edeceğiz! ”

Yaptığımız Diğer İşler

1-) Marmara Üniversitesi’nde ücretsiz tiyatro atölyesi yönettik ve geleceğin aydınları
öğrencilerimizi tiyatroyla tanıştırdık.

2-) Drama Kulübü’nde, öğretmen adaylarına ücretsiz drama eğitimi vererek, drama yöntemini
mesleki hayatlarında kullanabilmelerine olanak sağladık.

3-) Gibi Yapanlar Ücretsiz Yaz Atölyesi’nde yüksek kurslara para veremeyen gençleri,
toplam 20 oturumda, birçok usta oyuncu, eğitmen ve yönetmenle buluşturduk.

4-) İstanbul’un küçük semtlerine ve Bursa’nın çeşitli köylerine hem çocuk oyunu hem de
büyük oyun götürdük, ücretsiz olarak sergiledik.

5-) Bursa’da yaz eğitim kampında, kırsal kesimden gelen yaklaşık 135 genci drama ve
tiyatroyla tanıştırdık.

6-) Bursa’da, MEB’de çalışan 30 kadar öğretmene “Eğitimde Drama” semineri düzenledik.

7-) Birçok konuda makale yazıp yayımlayarak tiyatro sanatına gönül verenleri aydınlatmaya
çalıştık.

8-) Türkiye’nin sanal ortamdaki en geniş tiyatro bilgi arşivini oluşturduk ve hiçbir karşılık
beklemeksizin tiyatro gönüllülerinin hizmetine sunduk.

Gibi Yapanlar, Toplumsal Destek Projeleri’ne ara vermeksizin devam edecektir.

GÜNLERİNİZ AYDIN OLSUN SEVGİLİ DÜŞÜNCE DOSTLARI!

03.9.2007

http://www.kemaloruc.com/