Tevfik Fikret ne güzel söylemiş:
"Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!"
Mehmet Tekkanat da: "Onlar kendi sofralarını kurmuş yemeklerini yiyorlar." diyor...
Egemenlerin sömürücülüğünün ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi adına, ömürlerini "HAN-I YAĞMA" için harcayan tiyatro esnafı, bir yandan Efes Pilsen, diğer yandan T.C. Turizm ve Kültür Bakanlığı'nın kasasından, kana kana besleniyor!
tiyatrom'un başlattığı: "Sadakaya Hayır!" anlamına gelen kampanyayı destekliyor ve her gelişmeyi okurlarımıza anında aktarıyoruz:
Mehmet Tekkanat
El açanlar kadar cesur olunmalı!
Oturup ağlaşmanın gereği yok. Onlar kendi sofralarını kurmuş yemeklerini yiyorlar. Mersin'de bir tek kültür merkezi varken, yokluklar içinde "ilk özel tiyatro salonunu" kurmayı başardım. Hem de hiçbir yerden tek kuruş dilenmeden. Hem de engellere karşın. Hala da borçlar içinde salonumu var etmeye uğraşıyorum. Zaten görülüyor ki, Anadolu'daki tiyatrolara yardım verseler bile üç kuruş avuntu parası veriyorlar. Biz Anadolu'da sanat yapmaya çalışanlar! Sesimizi daha gür çıkarmalı ve bu soyguna dur demeliyiz.Çünkü bu beylere göre sanat yalnızca İstanbul'da yapılıyor. Beslendikleri kaynagı kurutmak için her şeyi yapıyorlar. Bakın tiyatro ödülleri bile kendi aralarında dağıtılıyor. Bizleri yok sayanları da bizler "büyük sanatçılar" diye alkışlıyoruz ne yazık ki. Müstehak bize...
tıkla: tiyatrom