1950 yılından bu yana, Devlet Tiyatroları’nı yakından izleyen ve yaşamının elli beş yılını eğitmen, yazar ve yönetmen olarak Türk Tiyatrosu'na adamış bir tiyatro adamı olarak, Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Attila Koç'un, son eyleminden büyük bir dehşet duyduğumu belirttikten sonra şunları kamuoyunun dikkatine sunuyorum: Sayın Bakan tarafından görevinden alınan Genel Müdür Sayın Lemi Bilgin Devlet Tiyatroları’nı birçok yönden zirveye taşıyan usta bir sanatçı olduğu kadar iyi bir tiyatro eğitmeniydi. Dürüst, tarafsız ve Devlet Tiyatroları’nın özerk konumundan hiç taviz vermeyen, adam gibi adamdı.
1. Devlet Tiyatroları’nı şeffaf bir yönetim anlayışıyla yönetiyordu;
2. Repertuvarı, kendisi değil, koordinasyon toplantılarında, bölge müdürleri, sanatçı temsilcileri, Edebi Kurul üyeleri, idari müdürler (hatta bu yıl üniversite temsilcileri de dahil olmak üzere) herkesin fikrini alarak demokratik bir biçimde hazırlıyordu;
3. Altı bölgede uluslararası ve ulusal festivaller hazırlanmasına önayak olarak Türk Tiyatrosu’nun Batı’da ve Doğu’da tanınmasında büyük rol oynadı;
4. Yaz aylarında, hiç tiyatro görmemiş yerler de dahil olmak üzere, 450-500 yöreye turneler düzenleyerek yaz aylarında da, Devlet Tiyatroları’nı faal bir duruma getirdi;
5. Bu ülkeye yeni tiyatro binaları kazandırdı;
6. Bunlardan daha önemlisi, Devlet Tiyatroları'na sadece ülke içinde değil, yabancı ülkelerde de prestij kazandırdı;
7. Onun tek kusuru, sanatçıda olması gereken erdemlerle donatıldığından, kimsenin uşağı olmamasıydı. Yine onun tek kusuru, Türkiye'nin tiyatrodaki lokomotifi olan Devlet Tiyatroları’nın onurlu ve önemli yerini korumak için gösterdiği insanüstü çabada gerekli olan taviz vermeyen tutumuydu.
Kurumları, yücelten ya da batıran onların başına gelen insanlardır. Bugün Devlet Tiyatroları bir karmaşanın içine itilmiştir. Bu bakımdan, bu konuda hiçbir bilgisi olmayan ve bu yüzden çok yanlış bir karar veren Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Attila Koç istifa etmelidir. Artık bu bir gereklilik olmuştur.
tıkla: tiyatrodergisi