1 Nisan 2007 Pazar

Kapitalist OYUN risalesi hiçbir şey söylemiyor

Dergi gibi dergi olmayan, olamayan kapitalist OYUN risalesi, yasal ve siyasal sorumluluktan kaçmak için;"Bu Bir Kitaptır" sloganıyla çürüyen, küflenen ve intihar eden tiyatroya katkıda bulunuyor...

www.tiyatrom.com sitesinde, Eda Atalay ile "söyleşi" yapan, kapitalist OYUN risalesi "Genel Sanat Yönetmeni" (!) Gülsün Odabaşı; sorulan "soru"lara bir biçimde "yanıt" veriyor...

Acemi tezgahtar edasıyla çanak tutan ve yağlama-yıkama yaparak, övgüler düzen yazısına başlayan Eda Atalay; "Hem kibar, hem çalışkan, hem de mütevazı böyle olunur sanırım. Hem de fazlasıyla mütevazı." diyerek tavrını belli ediyor...

Daha "söyleşi" başlamadan ipin ucunu kaçırıp, dili çarşafa dolanan Eda'nın hangi edayla davranıp, hangi sedayla sesleneceği belli oluyor; çürüyen, küflenen ve intihar eden tiyatroya oksijen sağlama telaşı...

EDA'NIN SORDUĞU "SORU"LARI SIRALAYALIM:

Not: Eda, www.tiyatrom.com adına soruyor ve biz gerçek ve sosyalist OYUN dergisi olarak sorulara müdahalede bulunuyoruz...

Eda - Böyle zor bir işe nasıl girdiniz?

OYUN - Okur, daha hiçbir bilgiye sahip olmadan, "zor bir iş" olduğunu nasıl anlasın?...

Eda - 12 yıldır oyunculuk yapıyorum dediniz. Oyuncu olunca yazılı anlamda ifade edebilme yeteneği daha mı iyi oluyor acaba?

OYUN - "12 yıldır oyunculuk yapıyorum" tırnak imiyle yazılmalıydı!... "Oyuncu olunca yazılı anlamda ifade edebilme yeteneği"nin "daha" "iyi" olmadığı her sözcükten anlaşılıyor!...

Eda - Dergi akademik bir dergi mi, yoksa daha çok tiyatro haberciliğimi yapacak? Yoksa ikisi birden mi?

OYUN - "haberciliğimi" değil, haberciliği mi? -mi ayrı yazılacak... Daha adam gibi bir dergi çıkarmaktan yoksun birine, bu tür sorular sormak, sanırız, biraz dalga geçmek anlamına geliyor!...

Eda - Çıkarmaya karar verdiğiniz an ve çıktıktan sonraki tepkiler nasıldı?

OYUN - Tepkilerden birkaç örnek için kaynak:
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/03/sahte-oyun-aranyor.html
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/03/yargl-infaz-yada-oyun-iinde-oyun.html
http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/03/oyunlar-kartrmamak-iin-uyar.html


Eda - Türkiyede sizinle birlikte 4 tane tiyatro konulu dergi var. Bu sizce bir avantaj mı, dezavantaj mı?

OYUN - Çıkardıkları zamazingonun üzerinde "Bu Bir Kitaptır" yazıyor ve kendileri de çıkardıkları zamazingonun dergi olduğunu savunamaz duruma düşüyorlar, Eda, hala dergi sözcüğünde ısrar ediyor!.. Nasıl ki, doğurduğu çocuğa bakabilecek gücü olmayan insanlar cami/kilise/havra avlusuna bırakırsa, daha dergi olabilecek olgunluğa erişememiş ve yasal/siyasal sorumluluk alamamış kişi, kuruluş ve kurumlar:

"KÖRLER KÖRLERİ İZLİYOR! ...ve bilgi kirliliği veba gibi yayılıyor. - Coşkun Büktel"in ustaca kaleme aldığı "zavallılık anlayışı"yla hareket ediyor ve bu anlayışı besliyorlar;(http://www.coskunbuktel.com/buktelkorlarkorlariizliyor.htm)...

Eda - Peki, 4 çok mu?

OYUN - Eda da rakamlara fena halde tutkun anlaşılan... Tıpkı, Mustafa Demirkanlı gibi... www.bulunmaztiyatro.com sitesindeki online üye sayısı 14'te takılıp kalırsa 14'e, 17'de takılıp kalırsa 17'ye fena halde takıyor, bir başka kapitalist tiyatro dergisi, Tiyatro... Tiyatro...'nun sahibi Mustafa Demirkanlı...

Eda - Bazı şeyleri düzeltmek mi yoksa sadece kendi üslubunuzla aktarmak mı istediniz?

OYUN - "Bazı şeyler", çok genel bir söz... Örnekse biz, yani gerçek ve sosyalist OYUN dergisi olarak, çürüyen, küflenen ve intihar eden tiyatronun gerici/feodal/kapitalist olduğunu dile getiriyoruz... Devlet Tiyatroları, Şehir Tiyatroları, Özel Tiyatrolar ve bu kurumları yönetenleri suçluyoruz... Düzeltmek istemiyoruz... Düzeleceklerine inanmıyoruz... Bizim herşeyimiz somut, gerçek ve sosyalistçe...

Eda - 2 aylık bir dergi, ama üzerinde "Bu Bir Kitaptır" yazıyor. Bunu biraz açabilir misiniz?

OYUN - Nesini açacak?: Tamamıyla yasal/siyasal sorumluluktan kaçma, kaçak güreşme, kendilerine yasal ve siyasal olarak dokunulmayacağının garantisi içerisinde olmak...

Eda - Oyun dergisini tanıtmak için başka sormam gereken bir soru ya da sizin eklemek istedikleriniz var mı?

OYUN - Yok deve!.. "Oyun dergisini (sahte ve kapitalist OYUN dergisi) tanıtmak için başka sormam gereken bir soru... var mı?" Gerçekten yuh!.. Senin neyi, nasıl, ne zaman, kiminle, nerede, niçin yapacağını başkaları mı söyleyecek!...

GÜLSÜN'ÜN VERDİĞİ "YANIT"LARI SIRALAYALIM:

Not: Gülsün, sahte ve kapitalist OYUN ("Bu Bir Kitaptır") adına yanıt veriyor ve biz, gerçek ve sosyalist OYUN dergisi olarak yanıtlara müdahalede bulunuyoruz...

Eda - Böyle zor bir işe nasıl girdiniz?

Gülsün - Ben 12 senedir tiyatro oyunculuğu yapıyorum aslında oyuncuyum.


OYUN - Türkiye'de; askerlik 15 ay, devrimci heyecan 4 yıl (üniversite süresince), demek ki, tiyatroda yetkinleşmek de 12 yılmış...

Gülsün - Tiyatroya dair, ne oluyor, ne bitiyor, neler gelişiyor, kim ne yapıyor uzun süre gözlemledim.

OYUN - Demek ki, kapitalist entelektüeller (Sevda Şener, Ayşegül Yüksel, Hasan Anamur, Sibel Arslan Yeşilay, Yeşim Özsoy Gülan, Aylin Ersöz, Talin Büyükkürkçiyan, Kamil Masaracı, Ilgın Sönmez, Filiz Elmas, Zeynep Aksoy, Handan Salta, Müşerref Öztürk, Beliz Güçbilmez, Selen Birkiye, Nihal Kuyumcu, Tijen Savaşkan, Cengiz Özek, Vedat Akdamar...) ile ilişki geliştirmek için 12 yıl gerekiyormuş...

Gülsün - Birçok oyuna girdim çıktım. Kendi estetiğimi oluşturmaya çalıştım tiyatro dünyasında..

OYUN - Demek ki, birçok oyuna girip çıkmakla, kendiliğinden estetik oluşuyormuş!... Daha neler duyacağız yüce Dionysos!...

Gülsün - Beklan ve Ayla Algan ile çalıştım. Onlar benim hayatımda birçok şeyi ile birlikte, oyunculuğa bakışımı da değiştirdiler.

Hilmi Bulunmaz - Ben de onlarla çalıştım. Ancak, benim Marksist bakış açımı değiştiremediler...

Gülsün - Estetik bakışımda, hayata bakışımda, her şeyimde çok olumlu katkıları var. Ve karar verdim. Onların öğrettiği estetikte oyunculuk yapacağım.

OYUN - Yüce Zeus ve Dionysos yardımcın olsun kardeşim... Onlar hiçbir estetik dizge oluşturmuş değiller ki!...

Gülsün - Bu zor bir süreçti. Çünkü açıkçası o tarz gruplarla bir araya gelemedim. Kendim bazı denemeler yaptım. Çok ufak denemelerdi.

OYUN - Hiç de zor bir süreç değil. Sadece, bir dizge oluşturabilecek yeteneği ve donanımı olmayan Beklan ve Ayla Algan ile çalışmak seni yormuştur. "...o tarz gruplar..." yok ki! Grup olabilmek için kolektif bilince sahip olmak gerekir. Bunun için de -mutlaka- bir dünya görüşü gerekir... Alganlar'ın böyle bir dizgeselleşmiş dünya görüşü yok. Tamamıyla seçmeci -eklektik- bir yaklaşıma sahipler. Senin denemelerine gelince; seni Zeus ve Dionysos'a teslim ediyorum. İyi ki "çok ufak dene"mişsin, sanırız civcivler de yemiştir!...

Gülsün - Tabii ki oyunculuk yine devam edecek; ama ben işin teorik kısmına da çok önem veriyorum.

OYUN - Attila İlhan nur içinde yatsın; Hangi Teori?...

Gülsün - "Okuyan, takip eden bir insanım ve şunu gözlemledim;..."

OYUN - Neyi gözlemledin?!...

Gülsün - HİLMİ BEY MERHABA ASLİNDA COK DÜSÜNDÜM SİZE CEVAP VERİP VERMEMEK KONUSUNDA AMA BEN SAGLAM ADİMLARLA YÜRÜMESİNİ SEVEN BİRİYİM ARKAMDAN ASLA KİRLİ LESLER VE LAFLAR BIRAKMAK İSTEMEM NİYET VE GÜVEN EN BÜYÜK PRENSİP KABUL EDERİM. VE SİZİN SİTENİZDEKİ YAZİYİ BİR ARKADAS SÖYLEDİ

DAHA ÖNCE ADINIZI VE SİTENİZİ BİLMİYORDUM

HABERDAR DEGİLDİM.

AMA ARKADAS SAYESİNDE KÖTÜ BİR SEKİLDE TANISTIM SUNU BİLMENİZİ İSTERİM(...)
(http://tiyatroyun.blogspot.com/2007/03/yargl-infaz-yada-oyun-iinde-oyun.html)

OYUN - 1972'den bu yana tiyatro sanatıyla, 1989'dan bu yana Bulunmaz Tiyatro ile, 1994'ten bu yana tiyatro yayımcılığıyla, birkaç yıldır Internet dergiciliğiyle ve en önemlisi gerçek ve sosyalist OYUN dergisiyle uğraşan Hilmi Bulunmaz'ı herkes tanımak zorunda değil!...

Gülsün - Okuyan, takip eden bir insanım ve şunu gözlemledim; Bir sürü şey yapılıyor, konuşuluyor, tartışılıyor, yeni yeni şeyler gelişiyor bunlar beni çok heyecanlandıran durumlar.

OYUN - Bu genellemeleri okuyunca, biz, hiç de heyecanlanmıyoruz!... Tıpkı, onlarca yıldır; çürüyen, küflenen ve intihar eden tiyatroyla kavga eden Hilmi Bulunmaz ve yaptıklarını bilmemeniz nasıl doğalsa, bizim de senin genellemelerinden heyecan duymamamız o denli doğal!...

Gülsün - Bunun tarihe geçme, arşivlenme ve belgelenme kısmı eksik kalıyor.

OYUN - Coşkun Büktel'den ödünç; "Tarih taksiratınızı affetsin!..."

Gülsün - Bu alanda yapabilir miyim bu işi diye aklımda böyle bir şey oluştu.

OYUN - İnsanın her aklına geleni yapması, pek hayra alamet değildir!...

Gülsün - Ve uzun bir süre bunun zeminlerini araştırmaya çalıştım

OYUN - 35 yıldır çürüyen, küflenen tiyatroyla kavga eden Hilmi Bulunmaz'ı tanımadan!...

Gülsün - Çevremdeki insanlarla konuştum...

OYUN - Ne konuştun?...

Gülsün - ...onlara danıştım...

OYUN - Neler danıştın?...

Gülsün - ...sponsor arayışına girdim.

OYUN - Sponsorunu sevsinler!...

Gülsün - Art Shop Yayın Evi bu konuda bana çok destek verdi ve onlarla birlikte böyle bir işe kalkıştık.

OYUN - Tam bir kapitalist dayanışma örneği...

Gülsün - Tabii ki zor ama gerekli olan bir şey.

OYUN
- Bu tür sentetik dayanışmayı, ancak "Düzeysizler İttifakı" yapar...

Eda - 12 yıldır oyunculuk yapıyorum dediniz. Oyuncu olunca yazılı anlamda ifade edebilme yeteneği daha mı iyi oluyor acaba?

Gülsün - Yazı yazma konusunda muhakkak kolaylıkları vardır. Ama dergi çıkarırken bana çok faydası oldu. Çünkü alanı çok iyi biliyorum, tiyatro akımlarını, ülkemizde ki tiyatro estetiklerini tanıyorum ve dergiye estetiğini yansıtıyorsun ister istemez.

OYUN - Türkiye'de estetik-mestetik hak getire!... Coşkun Büktel'in "Türk Tiyatrosundan İnsan Manzaraları"nı bir kez okumak bile yeterli; estetik kaygıların olmadığını anlamak için...

Gülsün - Yani sen nasıl oyunculuk yapıyorsan derginin içeriğine de bu yansıyor.

OYUN - Belli!...

Gülsün - Hala daha farklı arayışlar içerisindeyim.

OYUN - O da, o denli belli ki; her yerinden pot veriyor!...

Eda - Dergi akademik bir dergi mi, yoksa daha çok tiyatro haberciliğimi yapacak? Yoksa ikisi birden mi?

Gülsün - Belge niteliği taşıması benim için çok önemli. Ben sadece kendi ihtiyacımdan yola çıkarak hedef belirledim. Bu öğrenmek amaçlı olsun istedim, tarihe ışık tutsun istedim, tarihte birçok şey yapılmış ama gençlerin bilmediği biraz daha arkada kalmış olanların su yüzüne çıkarılması için uğraştım.

OYUN - Deveye "boynun eğri" demişler, "nerem doğru ki!" demiş... Daha yazı yazmaktan, söyleşi yapmaktan, kendini anlatmaktan yoksun bir "Genel Sanat Yönetmeni", belge niteliği taşıyan işler nasıl üretecek?!... Salt kendi gereksinimlerine yanıt aramak, örnekse konken oynayarak eğleneceğine kapitalist dergi çıkararak hayata müdahale eden bir zihniyet, neler üretebilir ki?!... Acemi nalbantın, çingene eşeğinde deneme yaptığı gibi; "Bu öğrenmek amaçlı..." bir iş olarak görülürse, kendini sponsorların kucağına bırakır!... Her kafası bozulan; "...tarihe ışık tutsun..." diye iş yaparsa, vay halimize!...

Gülsün - Bir başvuru kaynağı olsun.

OYUN - Sahte parayla hiçbir şey satın alınamayacağı gibi, sahte dergiyle de bilgi alınamaz...

Gülsün - Arşivlensin belge niteliği taşısın istedim.

OYUN - "İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü kara."

Gülsün - Tartışsın, tartıştırsın.


OYUN - Biz de bunu, çöldeki insanın su beklemesi gibi bekliyoruz!...

Eda - Çıkarmaya karar verdiğiniz an ve çıktıktan sonraki tepkiler nasıldı?

Gülsün - İlk çıkarmaya karar verdiğim anda aklımda nasıl bir dergi olması gerektiğini belirledim.

OYUN - Bu ne kararlılık?!... Deminden beri, kararsızlık ve ne yapacağını bilmeyen insan tavrı çizen kişilik, sizin ikinci yada bir başka kişiliğiniz mi?!...

Gülsün - Sonra bana destek verecek insanları araştırmaya çalıştım.

OYUN - Öyle uzun boylu araştırmaya gerek kalmamıştır... Internet'e girince, tüm tiyatro sitelerinde, aynı tiyatro esnafının yazdığını bulgulamak zor olmasa gerek!...

Gülsün - Yazı kurulunu, ekibini oluşturabilirim; Ama bu ekibi oluşturduktan sonra, dergi benim gücümle çıkamazdı.

OYUN - Bu ne zavallılık?!...

Gülsün - İlk önce sponsoru buldum, sonra bu oluşumu çevremdeki insanlara açmaya başladım.

OYUN - Biz de "suyun kaldırma gücünü buldun" sandık!...

Gülsün - Üstün Akmen'le konuştum.

OYUN - Üstün Akmen ile konuşmak, Arşimet ile konuşmaktan bile zordur. Şimdi anlıyoruz, neler çektiğini...

Gülsün - Beklan ve Ayla Algan zaten her zaman yanımda olan bir insanlardı.

OYUN - Bizim bildiğimiz; Beklan bir (1) erkek ve Ayla'nın kocası, Ayla da bir (1) bayan ve Beklan'ın karısı... Yani 1 artı 1 eşittir 2... Nasıl oluyor da "...yanımda olan bir insanlardı." diyebiliyorsun?!.. Sponsorun Art Shop Yayın Evi böyle mi konuşmanı emrediyor?!...

Gülsün - Çok olumlu tepkiler aldım.

OYUN - Yukarıda linklerini verdik; hakkınızda bir sürü olumsuz tepkide bulunduk. Ne var ki, tınmadınız!...

Gülsün - Bu konuda bana sonuna kadar destek verdiklerini söylediler.

OYUN - Malının hayrını görsünler...

Gülsün - Çok uzun bir süre (üç -dört ay) bunun toplantıları sürdü. Ekip aklımda belliydi. Yazı kurulu belliydi. Yazı kurulu da benim çok değer verdiğim, görüşlerini önemsediğim insanlardan oluşuyor. Onları bir araya getirdim ve hiç pişman olmadım. Ekibi oluşturduk, tartıştık ve aynı noktada buluştuk Piyasaya çıktık.

OYUN - "...(üç -dört ay)" çok uzun süre değil!... Yepyeni bir estetik getireceğini iddia eden bir oluşum için, üç-dört ay çok kısa bir zaman... Ekip dediğin, her yerde ve her zaman hazır bulunan tiyatro esnafı... "...Piyasaya çıktık." lafı size çok yakışıyor... Tam bir kapitalist söylem...

Gülsün - Çıktıktan sonra da gelen eleştiriler çok olumlu oldu.

OYUN - "Körler sağırlar, birbirini ağırlar." yada "Körler körleri izler."

Gülsün - Tabii ki bunu yayıncılık yapan insanlar bilir. Çok uzun ve zor bir süreç. Oluşturup matbaaya vermekle bitmiyor. Dağıtım, insanlara ulaşması anlamında hala zorluklar yaşıyoruz. Ama çözmek için uğraşıyoruz, İstanbul dışı illere de yollayabiliriz. Ayrıca dergiye ulaşan insanların tepkileri çok olumlu ve bu bizi mutlu ediyor.

OYUN - Yayımcılık için politika yapılırsa zordur. Ancak, politika için yayımcılık yapılırsa kolaydır...

Eda - Türkiyede sizinle birlikte 4 tane tiyatro konulu dergi var. Bu sizce bir avantaj mı, dezavantaj mı?

Gülsün - Ben çok dergi olmasını avantajlı buluyorum. Dergicilik çok ön planda. Bir kitapçıya gittiğimizde birçok dergi görebiliyoyuz. İnsanlar kitapları okuyor.

OYUN - "...çok dergi olmasını avantajlı bul..."masa, zaten dergi çıkarmazdı. Tüm dergiler, sahte ve kapitalist OYUN'dan önce vardı!... Aptalca sorulmuş bir soru!... Bu arada, dergicilik neye göre ön planda?... İnsanlar kitapları okumayıp da, yemeleri mi gerekirdi?!...

Gülsün - Günlük haberleri gazeteden okuyor.

OYUN - "Günlük haberleri gazeteden okuyor." demek, "yumurtasız omlet olmaz" demektir!...

Gülsün - Ama aylık haberleri daha detaylı haberleri dergiden takip ediyorlar.

OYUN - Bu tümce; piyasa değerlerinin dışında, çürüyen ve küflenen tiyatronun dışında hiçbir şey görmeyeceklerini kanıtlıyor!...

Gülsün - Dergiye talep var yani.

OYUN - Tam bir tüccar ağzı...

Gülsün - Tiyatro açısından da çok dergi olması benim için bir dezavantaj değil şimdilik.

OYUN - Demek; "...şimdilik."

Eda - Peki, 4 çok mu?

OYUN - Yeter be Eda!...

Gülsün - Bence değil. Çünkü tiyatro dergilerine baktığım zaman, herkesin durduğu nokta, herkesin hitap ettiği kesim farklı.

OYUN - Tüm tiyatro dergileri kapitalist... Salt gerçek ve sosyalist OYUN, bu oyunun dışında!...

Gülsün - Birbirinden farklı; ama rakip olmayan dergilerin çıkması beni mutlu eder.

OYUN - Sürekli olarak kapitalist değerlerle ölçüm yapıyorsun Gülsün!...

Gülsün - Gördüğüm kadarıyla bu dört dergi de birbirine rakip değil.

OYUN - Doğru... Sadece gerçek OYUN, tümüne karşıt...

Gülsün - Çünkün hepsinin çizgisi farklı.

OYUN - Hepsinin çizgisi aynı...

Gülsün - O anlamda ben bir kitapçıya gittiğim zaman, birçok tiyatro dergisinin olması beni mutlu ediyor.

OYUN - Karşımızdaki Gülsün mü, Polyana mı?... Belli değil...

Eda - Bazı şeyleri düzeltmek mi yoksa sadece kendi üslubunuzla aktarmak mı istediniz?

Gülsün - Düzeltmek isteyecek kadar kendimi yetkin görmüyorum.

OYUN - Eee!...

Gülsün - Sadece baştan da söylediğim gibi kendi kaygılarımdan yola çıkarak buna ihtiyaç duydum.

OYUN - Güzin Abla ölmeseydi, sanırız dergi çıkarma gereksinimi duymayacaktınız...

Gülsün - Teorik yazıların olduğu, usta insanların senelerce bu camiada söz sahibi olan, farklı ekoller açmış, bu camiaya emek vermiş insanları görmek istedim dergide.

OYUN - Görmek istemek ayrı, görebilmek ayrı!... Çürüyen, küflenen ve intihar eden tiyatroda; değil "farklı ekoller açmış," ekol oluşturmuş kimse yok ki!... Eleştirmenlerin imzalarının üstünü kapa, hangi yazının hangi eleştirmene ait olduğunu saptayamazsın. Yada tüm yazıların sahibi olarak, tek bir eleştirmeni gösterebilirsin!...

Gülsün - Ve dergimde de onlara yer veriyorum.

OYUN - Onlara yer vermezsen, dergi çıkaramazsın ki!...

Gülsün - Dergimiz kadrosundan da çok mutluyum.

OYUN - Onlar da senden mutlu!... "Körler sağırlar, birbirini ağırlar." yada "Körler körleri izler."

Gülsün - Mesela Hasan Anamur var bi duayen,

OYUN - Hangi cami/kilise/havrada dua ediyor?!...

Gülsün - Sibel Aslan Yeşilay, Yeşim Özsoy, Cengiz Özek, Tijen Savaşkan benim için özel insanlardır.

OYUN - Uzaydan falan mı gelmişler?!... Yoksa; üstü insan, altı at olan mitolojik varlıklar mı?!...

Gülsün - Takip ediyordum ve o isimlerle çalışmak istedim.

OYUN - Hayırlı olsun!...

Gülsün - Yola çıktık ve onlarla aynı düşüncedeyiz yani kesinlikle rakip olalım diye değil.

OYUN - Bu rakip sözünü amma da seviyorsun be kardeşim!...

Gülsün - Hepsi yazar, eleştirmen, dramaturg.

OYUN - Kendini tutamasa; "gündüz insan, gece kurt" diyeceksin...

Gülsün - Onların deneyimlerinden yola çıkarak bu deneyimleri paylaşmak istedim.

OYUN - Simit Sarayı'nda da oturup paylaşabilirdin!...

Eda - 2 aylık dergi, ama üzerinde "Bu Bir Kitaptır" yazıyor. Bunu biraz açabilir misiniz?

OYUN - Tamamıyla yasal/siyasal sorumsuzluktan kaynaklanıyor!...

Gülsün - Bu formatı ile ilgili.

OYUN - İnandırıcı değil!...

Gülsün - Klasik dergi ölçülerinde değil.

OYUN - Neden?!...

Gülsün - Ve seçki olarak geçer.

OYUN - Neden?!...

Gülsün - Bu da bizim açımızdan dağıtımda kolaylıklar sunuyor.

OYUN - Demek bizim bilmediğimiz şeyler var!...

Gülsün - Gazete bayilerine dergi herkes veremiyor, belirli bir dağıtım grubu veriyor, ama seçki olduğu için, kitap formatında olduğu zaman, çok rahat her yere ulaşabiliyorsunuz.

OYUN - Demek biz yasal/siyasal sorumluluk bilinciyle hareket ettiğimizden, aptallık etmiş oluyoruz...

Gülsün - Bu bize yayınevinin aktardığı bir şeydi.

OYUN - Biz bir zamanlar; burjuva yasa ve kurumlarına uymama adına (kolayca satma adına değil!) MuM Kültür-Sanat dergisi, Burun Karikatür-Mizah dergisi ve Sevi şiir dergisini "başvurmadan" yayımladık ve başımıza gelmeyen kalmadı. Basın savcıları, dergilerimizin içeriğinin sosyalist olduğunu anlayacak denli entelektüel olduklarından, her birinden yargılandık...

Gülsün - Böyle olunca daha kolay olacağını söyledi.

OYUN - Kolay değil. Sorumsuzluk!...

Gülsün - Hem de içeriğimiz de buna gerçekten çok uygun.

OYUN - Uydur uydur yaz!...

Gülsün - Normal dergi formatından başka bir şey oldu.

OYUN - "Hiçbir şeye benzemedi" de denebilir!...

Gülsün - İki aylık çıkacak ama seçki olmasının nedeni de tamamen içerik ve dağıtım açısından.

OYUN - S. Günay Akarsu (sosyalist tiyatro entelektüeli ve gerçek OYUN dergisinin "babası") yaşasaydı, sanırız, bu acemilik nedeniyle kalp krizinden giderdi...

Eda - Oyun dergisini tanıtmak için başka sormam gereken bir soru ya da sizin eklemek istedikleriniz var mı?

OYUN - Bizce; Eda sorup, Eda yanıtlasa, daha sağlıklı bir "söyleşi" olurdu!...

Gülsün - Derginin nereye gideceğini zaman gösterecek.

OYUN - Bu zaman denen zamazingo da herşeye kadir kardeşim!...

Gülsün - Ama ben kesinlikle şu anda, dergi bunları yapacak, hedeflerimiz bunlardır şunlardır demek istemiyorum.

OYUN - Çürüyen, küflenen ve intihar eden tiyatroda, hiç kimse ne halt ettiğini bilmiyor!... Serseri mayın gibi dolaşıyorlar!...

Gülsün - Biraz da oyuncu olmamdan, deneyimlerimden kaynaklanıyor.

OYUN - Oyuncular da hiçbir şey bilmeyen mahlukat demek ki!...

Gülsün - Çünkü başta başka bir tiyatro estetiği savunurdum ve şuan savunduğum tiyatro estetiği farklı.

OYUN - İmdaaat!... Yeter artık!... Açıkla şu estetiğini de anlayalım!...

Gülsün - Birçok noktadan etkileniyorum.

OYUN - Biz de Hakan Şükür'ün gollerinden etkileniyoruz...

Gülsün - Onun için derginin tabii ki belirli bir kimliği var ama o zaman içinde değişebilir, dönüşebilir.

OYUN - Ben bir dergi olarak, sosyalist kimliğimi değiştirmeyeceğim, dönüştürmeyeceğim...

Gülsün - Ama her zaman çıtayı yükseltmek için çabalayacağım.

OYUN - İnşallah çıta, zamanla lata, daha sonra kalas ve daha da sonra ağaç olur ve çürüyen, küflenen, intihar eden Türkiye tiyatrosunun başına düşer...

Kaynak:
http://www.tiyatrom.com/soylesi_gulsun_odabasi.htm