Bu yazıdan bir önceki yazının adı; "Dikdörtgen içindeki yazı: A. Ertuğrul Timur"...
O yazı yayımlandıktan sonra, A. Ertuğrul Timur bir e-posta yolladı:
"Merhaba Sayın Hilmi Bulunmaz,
Günter Grass düzeltmesini siz de mi yapmıştınız? O dönemler biliyorsunuz henüz sitenizi bilmiyordum. Keşke bir de e-maille yazıp gönderseydiniz. Ben bir kaç dikkatli okurumun uyarısı ile farkedip düzeltmiştim ama siz de sitenizden bu ikazı yapmışsanız (farketmesem de) teşekkür ederim
Artık sitenizden haberim var ve zaman zaman takip de etmekteyim. Bir de haddim olmayarak bugünkü site tasarımınız hakkında bir şeyler söylemek isterim; fotoğrafıma üstte yer verip yanında ve altında kendi düşüncelerinizi yayımlamışsınız. İlk bakışta bunlar benim satırlarımmış gibi algılanmaya müsait. Ama tercih sizin tabi, nasıl isterseniz öyle kullanın.
Açıklamak istediğim bir diğer konu ise Tiyatrom'da bir teknik sorun olmadıkça, hiç bir yazı kaldırılmaz. 7 yıl önceki yazı ve haberler bile datebase'de durmaktadır. Zaten çok okunmamızı sağlayan da budur; geri planda binlerce sayfalık birikim arama motorlarında çok sık bulunmamızı sağlamaktadır.
Eğer internet okuyucusu menü sistemini verimli kullanabiliyorsa tüm arşive ulaşabilir. Sizin kutu içinde tabir ettiğiniz yazı haftalar önce sitemizde yayınlanmıştı ve haftalardır da zaten yayındadır. Kaldırılacak diye endişe etmenize gerek yoktur. Bakınız; http://www.tiyatrom.com/ikinci_balyoz.htm adresinde sayfa altında göreceksiniz.
Hatta burada sadece satır satır yer alan her bir haberi biz günlerce manşet de yapmıştık. Örneğin İzmit'te bale salonunun mescit yapılmasını fotoğraflamıştık yada İzmit eylemini yada diğer tümünü.
Yine bir çoğu tarafımdan ele alınıp yazılmıştır bunları da her yazımın altında öncekilere link vererek kolayca bulunur halde muhafaza etmekteyim ama siz eğer dilerseniz http://www.tiyatrom.com/aetimur_yazilarim.htm adresini tıklayıp topluca görebilirsiniz.
Eski haber başlıklarımıza yer verdiğim kutu ve Walter'ler konusundaki hata dışında son yazıma ilişkin herhangi bir görüş belirtmemişsiniz, sanırım kayda değer bulmadınız, olabilir tabi.
İlginize teşekkür ediyorum
İyi çalışmalar
--
A.Ertuğrul Timur
http://www.tiyatrom.com/"
A. Ertuğrul Timur'un son paragrafını yineleyelim:
"Eski haber başlıklarımıza yer verdiğim kutu ve Walter'ler konusundaki hata dışında son yazıma ilişkin herhangi bir görüş belirtmemişsiniz, sanırım kayda değer bulmadınız, olabilir tabi."
Sanırım; Günter'ler yerine, (dalgınlıktan olsa gerek) Walter'ler diye yazmış, sayın A. Ertuğrul Timur...
Hemen belirtmeliyim; neredeyse benim de imza atabileceğim siyasal tavırla yazılmış yazı, ne yazık ki, genellemenin dışına çıkmıyor... Ad verilmeden yazıldığı için; hem herkesi anlatabilecek durum sergiliyor, hem de hiç kimseyi...
Örnekse şu paragraf bayağı ilgimi çekti:
"Size salonunu açtı oyun sahnelediniz diye, size şenlik düzenledi diye, Şehir Tiyatrolarında Nazım Hikmet oyunu sahnelemenize olanak sunuldu diye muhalefet yapma hakınızdan feragat etmek zorunda değilsiniz. Siz bir sosyalistseniz, yada Atatürkçü iseniz yaşadığımız demokrasi modelinin de gereği olarak bu karşıtınız olan gücün düşüncenin varlığına saygı gösterebilirsiniz, varlığına ve iktidarına saygı gösterir yada tahammül edersiniz ama uzlaşmak yada işbirliği yapmak mı, hayır asla bunu yapmanız gerekmez, buna mecbur değilsiniz."
Bu paragrafta bahsedilen kim yada kimler?... "Öznesi olmayan tümce" kurduğunuzda, hoşa giden yazılar yazmış olsanız bile, bence, hedefe ulaşamazsınız...
Bu arada, bir özeleştiride bulunalım; bizim de yazarlığımız savruk, evecen, bazen ne anlatacağını bilecek donanımda değil...
Herşeye karşın, biz dünya görüşümüzde net olduğumuz kanısındayız... Örnekse, yeni yazınızda (siz "son yazım" diyorsunuz, neden "son" olsun ki?!) yazdıklarınız:
"12 Eylül, Sovyetler Birliği, Doğu Bloku, Sosyalist, burjuva, ideoloji, küçük burjuva, çevrecilik, ağaçseverlik, barışseverlik, sosyal meşgale, küresel ısınma, sosyal mücadele, eylem, tüketim, para, kasa, demokrat..."
gibi sözcükler, son derecede bizi yakından ilgileniyor ve itiraf edelim ki, hoşumuza gidiyor... Ancak o denli!...
Bir kez daha yineliyorum; ad verirseniz, "öznesiz tümce" kurmazsanız, bundan hepimiz ve tiyatro sanatı çok şey kazanır...
Kaynak:
http://www.tiyatrom.com/aetimur_yeni_20.htm