8 Nisan 2007 Pazar

Dikdörtgen içindeki yazı: A. Ertuğrul Timur

Kapitalizm, sanatı ilerletemiyor... Çok istemesine karşın, dünya görüşü buna elverişli değil...

Kapitalistler, sanatı eline yüzüne bulaştırıyor... Bir lüks arabaya, bir metrese, bir gülsuyuna... yaklaştıkları gibi, sanata yaklaştıklarından, kapitalistler bu işi kıvıramıyor...

Kapitalizm, tiyatroyu tapınak, oyuncuları papaz ve izleyicileri de mürit olarak gördüğünden; eliyle yaptığını götüyle deviriyor...

Kapitalistler, Atatürk Kültür Merkezi ve Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ni yıkacaklar...

Tiyatrocular, tiyatroyu tapınak, kendilerini papaz ve izleyicileri de mürit olarak gördüğünden; yapılmalarına katkıda bulunmadıkları tapınakları koruyamıyorlar...

İzleyiciler, kendilerini mürit olarak gören kapitalistler ve tiyatroculara güvenmiyor... Yalanla, iftirayla, kayırmacılıkla... "işleyen" tapınakların tütsü kokan, izbe ve insana uzak yapılarını korumak zorunda hissetmiyorlar kendilerini...

Neyse...

www.tiyatrom.com adlı sitede; "Lysistrata'lığın Lüzumu Yok!" başlıklı yazının arasına sıkıştırılmış ve dikdörtgen içerisine sığdırılmış bir yazıyı aktaracağız...

Aktarmadan önce kısa bir anımsatma:

Günter Grass ile Günter Wallraf'ı birbirine karıştıracak denli kafası dağınık olan A. Ertuğrul Timur, yapılan uyarı ve eleştiriler sonucu (eleştiriyi yapan Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz'ın adını anmadan) yanlışını düzeltmişti. Bir dikdörtgen içerisinde bulunan yazıyı, hem de o bütünün omurgası olmasına karşın çıkarmış ve yerine birşey koymadığından, yazı omurgasız kalmıştı:

"Bir kilo Orhan Pamuk mu daha ağır vakadır yoksa Bir kilo ulusalcılık mı?" (http://www.tiyatrom.com/aetimur_yeni_13b.htm)

Orhan Pamuk'a Nobel Ödülü verildiğinde, herkes bu konuda görüş belirtme gereksinimi duyunca, A. Ertuğrul Timur da, bir görüş belirtme gereksinimi duymuş ve konuyu "temellendirmek" için, Nobel'in "tarihçesini" gündeme getirirken, Günter Wallraf'ın da Nobel aldığını belirtmişti. Oysa Nobel alan bir başka Günter olan Günter Grass'tı...

A. Ertuğrul Timur, bu nedenle, bir not yayımlamıştı:

“Önemli Not:

Yazımda örnekler arasında yer verdiğim yazar Günter Grass’la ilgili En alttakiler kitabının yazarı olduğu yolundaki bilgilerde hata yapmış olduğum için yazıdan çıkarılmıştır. Henüz öğrencilik yıllarında okuduğum En alttakiler kitabının yazarı ile ilgili olarak hafızamın beni yanıltma olasılığı dikkate alarak internette arama yaptım. Fakat pek çok kaynakta da Gunter Grass ve Gunter Wallraf karıştırılmıştır. Tarafımdan da bu hatalı kaynaklar dikkate alınarak aynı yanlışlık yinelenmiştir. Özür dileyerek okurların dikkatine sunulur.

A. E. Timur”

Yaptığımız uyarı için bakınız; http://bulunmaztiyatro.com/index.php?searchword=gunter+grass&option=com_search&Itemid=5

Umarız, yine çok önemli bir dikdörtgen olan "ayrıntıyı" başka bir nedenle kaldırmaz da, biz de zor durumda kalmayız:

"İzmit Şehir Tiyatroları'nda Yücel Erten kanunsuz şekilde görevden alındı. Kültür İşleri Başkanlığı'na bir din bilgisi öğretmeni getirildi.İzmit Şehir Tiyatrosu bale salonu mescit olarak kullanıldı. (Tarafımızdan sayfalarımıza taşınıp basına yansıtınca geri adım atıldı.) Bir çok sanatçı zorunlu emekliliğe sevk edildi. Usta isimler tiyatroyla vedalaşmak zorunda bırakıldı.

Denizli'de Uluslararası Amatör Tiyatrolar Festivali adeta zapteldildi.

İstanbul Şehir Tiyatroları Gn.Sanat Yönetmeni Nurullah Tuncer ve seçilmiş üye Suha Volkan Sağırosmanoğlu (ayrı ayrı) görevden düşürüldü. Her ikisi de mahkeme kararıyla göreve döndü. Şehir Tiyatroları ile ilgili alınan bir çok kararda Tiyatro yönetimi ve yönetim kurulu yok sayıldı tepeden uygulamalara gidildi.

Devlet Tiyatroları yönetimi tartışılır bir şekilde değiştirildi. Kurumla mahkemelik olan ve yargılanması bitmemiş bir davanın sanığı 'Mine Acar' kuruma Genel Sanat Yönetmeni atandı ve ilk işi kendi yargılandığı davayı Devlet Tiyatroları adına geri çekmek oldu.

AKM yönetimine sanatla hiç bir ilgisi olmayan İmam Hatip'li Hayrullah Cengiz ve yardımcılığına da yine sanatla hiç bir bağlantısı olmamış türbanlı bir hanım atandı.

Şehir Tiyatroları Katma bütçeden çıkarıldı. Bütçesi kısıldı.

Kültür bakanlıklarının yıllardır özel tiyatrolara yaptığı yardım ani bir şekilde kesildi.

Özel tiyatroların ağır bir darbe ve haksız rekabet olarak nitelemesine karşın Şehir Tiyatroları biletleri 1 liraya, 50 kuruşa indirildi. Şehir Tiyatroları teknik kadrosunun fazla mesaileri ödenmemeye başlandı. Çalışanlar göreve gitmedi. Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni ve yönetim kurulunun görevleri budanarak yetkileri atamayla gelen müdürlüğe devreden ve tiyatroyu Mezarlıklar Müdürlüğü'ne çeviren taslak işleme alındı.

AKM (Atatürk Kültür Merkezi) anıt eser kapsamından çıkarılarak yıkım kararı alınması için düğmeye basıldı.

Darulbedayi'nin simgeleşmiş salonu ve Şehir Tiyatroları'nın merkezi Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nun yıkılacağı, yerine Kongre merkezi yapılacağı haberi kamuoyuna duyuruldu."

Kaynak:
http://www.tiyatrom.com/aetimur_yeni_20.htm

Not: A. Ertuğrul Timur'un uyarısı sonucu, fotoğrafını en üstten indirip, kendisiyle ilgili bölümün üstüne yerleştirdik...