16 Nisan 2007 Pazartesi

Devlet Tiyatroları kapitalizme karşı Çehov'u öne sürüyor

Kapitalizmi güzellemek için oluşturulan Devlet Tiyatroları, komik olmayı sürdürüyor...

www.tiyatronline.com adlı sitede bir haber:


"EVLENME VE DAHA BİR SÜRÜ" DİYARBAKIR DEVLET TİYATROSUNDA...

Anton ÇEHOV'un yazdığı "Tütünün Zararları, Kutlama, Ayı ve Evlenme" adlı kısa oyunlar; "EVLENME VE DAHA BİR SÜRÜ" adıyla Yurdaer OKUR tarafından 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nde Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenmiştir.

Oyun Burjuvazinin kara batağına girmiş Rus toplumunun durumunu, bireylerin yalnızlığını ve sıkışmışlığını-usta yazarın yalın bir dille gülmece unsurunu birleştirerek-anlatır.

Oyun, Kapitalizmin insan ilişkilerini; toprağa bağımlı üretim toplumunu nasıl etkilediğini neye dönüştürdüğünü, göstermesi bakımından adeta günümüze ayna tutmaktadır.

Yılmaz GRUDA'nın dilimize kazandırdığı oyunun dekor tasarımını Tayfun ÇEBİ, kostüm tasarımını Nalan ALAYLI (TÜRKOĞLU), ışık tasarımını Mehmet YAŞAYAN-İzzettin BİÇER yapmıştır.Oyunun yönetmen yardımcıları ise Pınar GÜN ve Murat BÖLÜK'tür.

Oyunda rol alan oyuncular; Pınar GÜN, Gözen MÜFTÜOĞLU, Selim BAYRAKTAR, M.Şamil KAFKAS, Uğur ÇINAR ve Gökçe YURTSAL'dır.

Kaynak: http://www.tiyatronline.com/yhaber2154.htm

Neresinden tutsanız, elinizde kalacak bir konu...

Sosyolojiye aykırı bir durum...

Üretim ilişkileri anlayışını ters yüz eden bir mantık...

İzleyiciyi, okuru aptal yerine koyan bir tanıtım tarzı...

Daha bir basın bildirisi yazmaktan aciz insan/lar, nasıl oluyor da burjuvaziye/kapitalizme karşı donanım oluşturma derdine düşüyorlar?!...

Dünya Tiyatro Günü yerine (Dünya Tiyatrolar Günü) yazan mantık, bırakınız burjuvazi/kapitalizmle uğraşmayı, vekaleten koltuk işgal eden İ. Mine Acar ile bile uğraşamaz...

"Burjuvazinin kara batağı..." ne demek?! Bir açımlayabilseler...

"Kapitalizmin insan ilişkilerini; toprağa bağımlı üretim toplumunu..." Bizim bildiğimiz; "toprağa bağımlı üretim toplumunu..." kapitalizm değil, feodalizm tanımlar...

Küçücük bir basın bildirisinde bile, aptalca mantık hataları yapan Devlet Tiyatroları, sosyolojik olguları bile ters yüz ederek, bu dünyaya ait olmadığını kanıtlıyor!...