İnsan aklına hakaret olarak işlev gören televizyon ve onun öldürücü silahı diziler, neyse ki halkın verdiği vergilerle yan gelip yatan Devlet Tiyatroları "bankamatik memurları" tarafından parlatılmayacak...
Danıştay'ın verdiği karar sonucu: gayrımeşru, illegal, kanundışı, yasadışı olarak halkı kazıkladıkları ortaya çıkan Devlet Tiyatroları memurları, artık bir yol ayrımına geldi; ya sırtlarını dayadıkları devleti yeğleyip, sahne tozu yutmaya başlayacaklar yada televizyonlardaki düşünsel kirlilik oluşturma işlevini sürdürecekler...
Gazetelerde; "Dizilere yasa şoku" olarak duyurulan haber, bizim için değil ama, "çift kaymaklı ekmek kadayıfı yemeğe alışmış" memurlar için önemli...
Asaleten genel müdür bulamayan Devlet Tiyatroları, iktidara getirdiği Genel Müdür Vekili Mine Acar tarafından, yasadışı olarak yönetiliyordu... Her alanda yasadışı işler yapmaya alışmış egemenlerin borazanı olan Devlet Tiyatroları, Danıştay'ın verdiği karara boyun eğeceğine, tam bir kabadayı tavrıyla yasa tanımazlığını sürdürmek istiyor...
Yasaları hiçe sayan gerici iktidarın "hınk deyicisi" Mine Acar, bakınız ne tür bir saçmalık ve yasadışılıkla konuya yaklaşıyor:
"Çok uzun yıllardır bir tüzüğümüz olmadığından işlerimiz yönergeyle yürütülüyordu."
Gel keyfim gel!... Ne gerek var yasal duruma?!.
Yavuz hırsız Mine Acar:
"Yönerge ve tüzük olmayınca yasaya dönmek zorunda kaldık. İşlerimizi yasayla yürütmeye devam edeceğiz. Bu yasanın da 19. maddesinde de, ’sanatçılar sadece yaz aylarında kendi hesaplarına çalışabilirler’ deniliyor. Durum böyle olunca, 25 Marttan sonraki izinler yasal olmayacak. Mahkeme kararıyla kaldırılmış olacak.
Öte yandan, yaz ayına kadar da zaman var, bu arada boşluk yaşanabilir. Ancak biz tabii ki arkadaşlarımızın mağdur olmasını asla istemiyoruz. Arkadaşlarımızın dizilerde, sinema filmlerinde oynaması yönetim olarak sıcak baktığımız bir şey.
Çünkü, hem sanatçımıza ekonomik katkı sağlıyor, hem de Türk toplumuna güzel Türkçeleri ve profesyonel oyunculuklarıyla çok şey katıyorlar."
Halkın doğal Türkçesi yerine; Alman ekolünün dayattığı "bakır renkli sesleri" ile Devlet Tiyatroları'nın yapay memurlarının kulak tırmalayan bağırışlarını dayatan ve yasa tanımaz tavırlı Mine Acar, dizi dizi inciler döktürürken, bize de; "dizi dizi diziler, birbirini temizler" diye yeni bir tekerleme oluşturmak düşüyor...
Kaynak:
http://www.milliyet.com.tr/2007/03/14/son/sontur26.asp