MURAT BELGE'NİN DEHŞETE KAPILMADIĞI ŞEYLER, DEHŞETE KAPILDIĞI ŞEYLERDEN ÇOK DAHA DEHŞET VERİCİ
MURAT BELGE, dün akşam, aHBR’de katıldığı “Konuşulmayanlar" programında dedi ki: “Medeni Batı ülkelerinde bizim Ergenekon’a benzer bir olay yaşansa herkes dehşete kapılır ama bizde nedense herkes normal karşılıyor.”
Belgeye katılmıyorum: Medeni Batı ülkeleri medeni oldukları için, gök gürültüsünden dehşete kapılan vahşi kabile insanları gibi öyle hemencecik “dehşete” kapılmazlar. Dehşete kapılmadan önce olayın sebep ve sonuçlarını araştırırlar ve bir de görürler ki, yıllardır devam eden Ergenekon soruşturmasında yıllardır hapis yatmakta olan yüzlerce tutuklu var ama (artık büyük ölçüde hükümet tarafından şekillendirildiği için) tarafsızlığı bir hayli “tartışmalı” hale gelmiş hukuk düzenimiz bile, yıllardır yatmakta olan bu yüzlerce tutuklunun henüz bir teki hakkında dahi mahkumiyet kararı vermiş değil.
Bu durumda, medeni Batılılar, gömülü bulunan bazı silahların gömeni bulunmadığı için hukuksal anlamda henüz bir söylence düzeyini aşmamış Ergenekon iddianamesinden dehşete kapılmazlar ama; yüzlerce insanın bir tek mahkumiyet kararı bulunmaksızın yıllarca hapiste tutulup, tüm ülke insanları üstünde bir Damokles kılıcı sallandırılarak tüm ülkeye gözdağı verilmesinden fena halde dehşete kapılırlar. Yeter ki, onlar da Murat Belge gibi "angaje" demokrat olmasınlar.
Sabahattin Eyüboğlu’nun hakkının Sabahattin Eyüboğlu’na verilmesi için cevap hakkını kullanmak isteyen Feridun Çetinka’yı kapıdan kovmuş sansürcü Taraf gazetesinin (http://tiyatrofanzini.blogspot.com/2009/07/sabahattin-eyuboglunun-hakk-sabahattin.html ) yazarı, bağımlı (angaje) demokrat Murat Belge’nin bu tür çarpık demokrasi yaklaşımlarıyla biz daha önceleri de karşılaşmıştık. Angaje demokratların (örneğin sansürden dehşete kapılmamak gibi) tüm çarpık sendromlarını bünyesinde barındıranan Murat Belge, İletişim Yayınları’nın kurucularından biridir ve İletişim’deki dostlarının Oğuz Atay’ı bile sansürleyerek yayınlamasından dahi dehşete kapılmamıştır. (İşte İletişim sansürünün belgesi: http://www.coskunbuktel.com/bukteloguzpakizeatay.htm )
Biz, dehşete kapılma kriterlerinin bizimkinden çok farklı olduğunu öteden beri bildiğimiz sansür yandaşı, angaje demokrat Murat Belge’nin, örneğin, Acar Burak Bengi’ye reva gördüğü haksızlık ve kabalıktan duyduğumuz dehşeti, Ergenekon için duymayı henüz erken buluyor, Ergenekon yüzünden dehşete kapılmak için yargılamaların sonuçlanmasını bekliyoruz. Belge’nin Bengi’ye yaptığı haksızlık ve nezaketsizlik şimdilik bize daha çok dehşet veriyor:
Ülkemizin tek önemli Tolstoy uzmanı Acar Burak Bengi’nin Bilgi Üniversitesi Yayınları için, mesai ve emek harcayıp üniversitedeki makamına birkaç kez giderek Murat Belge’ye tanıtıp önerdiği Tolstoy projelerini; Belge, bir süre sonra, doğrudan doğruya reddetmek yerine, “İşler karıştı, yarın istifa etmeyeceğim belli değil” diye basit bir “kıtır” atarak, gereksiz bir manevrayla (gereksiz, çünkü Bengi’nin Belge’den kendisi için hiçbir talebi yoktu) reddetmiş, bu basit “kıtırla” Bengi’yi “atlatmayı” tercih etmişti. Öğrencilerine rol modeli olması gereken bir üniversite hocasının bu “kıtırı”, bizim açımızdan “dehşet verici” olduğu halde, Belge’nin muhtemelen önemli bulmadığı gündelik alışkanlıklarından biriydi yalnızca.
O nedenle, Acar Burak Bengi’yi istifa edeceği kıtırıyla “başından savdıktan” sonra, Belge, bildiğimiz kadarıyla, aradan yıllar geçtiği halde, üniversiteden istifa filan etmemiş; Bengi’yi aklınca “atlatıp”, Bengi’nin önerdiği Tolstoy dosyasından, Tolstoy üstüne İsaiah Berlin’in kitabını yayınlarken (“Kirpi ve Tilki”, Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2008. http://www.pandora.com.tr/urun/kirpi-ile-tilki/171440 ) Bengi’ye danışmak ya da en azından bir telefon açıp ‘Kirpi ve Tilki’yi yayınlıyoruz!” diye ona haber (müjde) vermek nezaketini bile Bengi’den esirgemişti.
Murat Belge, Ergenekon yüzünden dehşete kapılmak için, hiç değilse, yıllardır hapiste sabırla bekleyen tutuklular kadar, sabırlı olabilmeli. Ergenekon’u sanki olmuş bitmiş, mahkumiyetle sonuçlanmış bir olaymış gibi oldu bittiye getirerek seyircileri dezenforme edecek biçimde sunmak amacıyla Batılıların Ergenekon’dan dehşete kapılacağını söylemek gibi adi ve ucuz kurnazlıklar, Belge’nin “mıy mıy” ederek sakin sakin konuşan o çok bilmiş, seçkin entelektüel kisvesiyle hiç uyuşmuyor. Belge, yıllardır yargısız hapis yatan insanlara bu hukuk dışı nezaketsizliği reva görmesin; dehşete kapılmak için ille sebep arayacaksa, sansür yandaşı ve angaje bir demokrat olmanın utancına nasıl katlanabildiği konusunda birazcık tefekküre dalmayı denesin; dalacağı o derinliklerde dehşete kapılmak için, makul ve dürüst bir aydına çok daha inandırıcı gelecek, pek çok sebep bulacağından eminim.
COŞKUN BÜKTEL / 17 Mayıs 2011